English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ P ] / Promise me

Promise me traduction Turc

8,842 traduction parallèle
Promise me you'll never say that again.
- Bunu bir daha yapmayacağına söz ver.
You can't just promise me to people.
- İnsanlara benim adıma sözler veremezsin.
Just promise me you'll pick something practical.
Bana, kullanışlı bir şey seçeceğinin sözünü ver sadece.
- Just promise me that you're gonna...
- Yapacağına söz ver.. - Anladım.
And you do what you have to do. Promise me.
Yapman gerekeni yapacaksın, bana söz ver.
If you promise me no more secrets.
Sen de başka sır olmayacağına söz ver.
Now, listen, you're gonna be nice to those visitors, you promise me?
Misafirlerimize iyi davranacağına söz ver bakalım.
Just promise me you'll look after my mom for me.
Sadece benim yerime annemle ilgileneceğine söz ver.
Promise me you'll destroy it, so no one will ever read this total gibberish.
Bunu yok edeceğinize söz verin ki bütün bu anlamsız sözleri hiç kimse okuyamasın.
Promise me... from now on, it's just me.
Söz ver bana şu andan itibaren sadece ben olacağım.
Promise me you'll eat something?
Bir şey yiyeceğine söz verir misin?
She said to me, "Gilberte, promise me. " If something happens, you'll check it out.
Bana dedi ki, " Gilberte, söz ver eğer bir şey olursa, beni araştıracaksın.
Promise me that when the day comes, we'll get on that boat,
Bana söz ver, vakti geldiğinde, o bota bineceğiz,
Promise me you'll do everything you can to save her.
Bana söz ver onu korumak için her şeyi yapacaksın.
Promise me you'll do everything you can to save her.
Bana söz ver. Onu kurtarmak için elinden geleni yapacaksın.
You have to promise me you won't tell anyone about this.
Kimseye söylemeyeceğine dair söz vermeni istiyorum.
Please promise me.
Söz ver bana.
But you have to promise me that you leave Liz out of this.
Ama Liz'i bu işin dışında tutacağına bana söz vermelisin.
Promise me you'll be careful.
- Dikkatli olacağına söz ver.
Promise me... You will resist the urge to annul our union.
Bana söz ver... anlaşmamızı iptal etme isteğine engel ol.
Promise me that when the day comes, we'll get on that boat And you'll leave all this behind.
Bana söz ver, günü geldiğinde, bu gemiye bineceğiz ve sen bütün bunları geride bırakacaksın.
And if he tells you, however bad it is, I want you to promise me you'll tell me what he says.
Eğer konuşursa, durum ne kadar kötü olursa olsun, söylediklerini bana anlatacağına söz vermeni istiyorum.
Promise me you won't laugh.
Gülmeyeceğine söz ver.
- Promise me that we'll never be like Holst.
- Bana Holstlar gibi olmayacağımıza söz ver.
Please promise me that you'll answer honestly to my questions.
Lütfen soruma dürüstçe cevap vereceğine söz ver.
Promise me that you won't get found out.
Kimsenin anlamayacağına söz ver.
Promise me in front of your father.
Babanın önünde söz ver.
And promise me, no matter what is going on in my life, you won't feel bad about telling me all the good things in yours.
Bana söz ver, hayatımda ne olursa olsun senin hayatındaki güzellikleri anlattın diye kendini kötü hissetme.
You promise me that you're never gonna lose that.
Bunu asla kaybetme, söz mü?
If you wanna know who, then you promise me you never ever touch Elizabeth Keen.
Kim olduğunu öğrenmek istiyorsan, Elizabeth Keen'e dokunmayacağının sözünü ver.
He made me promise not to tell.
Söylememem için söz verdirmişti.
♪ Just promise me, you'll never leave again ♪ This can't be easy for you.
Senin için kolay olmadığını biliyorum.
Please promise to meet me by the first tree at the school entrance at 8 : 30 tomorrow.
Lütfen yarın 8 : 30'da okulun girişindeki........ ilk ağacın altında benimle buluşacağına söz ver.
Please promise to meet me by the first tree...
Lütfen bana ilk ağacın altında buluşacağımıza...
Promise me.
Söz ver bana.
If you ever feel uncomfortable in the lab or experience any side effects, promise you'll tell me, K?
Laboratuardayken rahatsız olur... veya yan etkiyle karşılaşırsan bana söyleyeceğine söz ver, tamam mı?
Do you promise not to micromanage me?
Yaptığım her şeye karışmayacağına söz veriyor musun?
Just promise me you'll be safe. Relax.
Sadece güvende olacağına söz ver bana.
Do you know, when you kicked him out, he sat me down and asked me to promise that when I was old enough I would run away?
Onu kovduğun zaman beni yanına oturtup yaşım yeterince büyüdüğünde evden kaçmam için bana söz verdirdiğini biliyor musun?
Can you promise the same to me?
Sen de bana aynısını söz verir misin?
I promise you can tell me.
seni temin ederim bana söyleyebilirsin.
He made me promise to kill them all except for the little girl.
Küçük kız dışında, hepsini öldüreceğime söz verdirtti bana.
You promise you're not gonna make fun of me?
- Dalga geçmeyeceğine söz veriyor musun?
If you assure me that you will put Defiance first, if you swear to get the criminal element organized and fighting for the common good, if you promise to never cross me or make me regret this decision...
Her şeyden önce Defiance'ı düşüneceğine halkın yararı için suç örgütüne karşı savaşacağına ve bir daha asla sözümden çıkmayacağına ya da verdiğim bu karardan beni pişman etmeyeceğine yemin edersen..
-'If you would kindly tell me'everything you know, I promise I'll kill you quick.'
- Evet. Bana bildiğin her şeyi nazikçe anlatırsan söz veriyorum seni çabucak öldüreceğim.
The young man the police were asking me about - - and I promise I really don't know anything about how he died.
Polislerin bana sorduğu delikanlı. Yemin ederim nasıl öldüğüne dair hiçbir fikrim yok.
You made a promise with me!
Söz ver bana.
Anyway, if you break the promise that you made with me, there will be a problem.
Her neyse, eğer sözünüzü tutmazsanız sonuçları olacak.
And I promise not to make it all about me anymore.
Ben de her şey benimle ilgiliymiş gibi davranmaktan vazgeçeceğim.
Three innocent people are dead because of me, including my own mother and father, so this is my promise to you, book, and to you, little Brown Jenkins,
Benim yüzümden ölen masum insanlar var annem ve babam da dahil bu yüzden sana sözüm olsun, kitap... ve sanada küçük Brown Jenkins,
Please, do not make me betray my promise.
Lütfen sözümü bozmama neden olma.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]