English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ P ] / Punch me

Punch me traduction Turc

894 traduction parallèle
Say, listen, if you had a face like mine, you'd punch me right in the nose and I'm just the fella that can do it.
Dinle beni, eğer benim gibi cesaretin varsa, burnuma yumruğu çakarsın bunu yapabilecek kişiyle konuşuyorsun şu an.
Next time I buy a present for a girl... I need you to punch me in the junk. Hard.
Bir daha bir kız için hediye alırsam... malum yerlerimi yumruklamanı istiyorum.
Do you think he would punch me?
Bana vurabilir mi ki sanıyorsun?
It's so hard now a man can punch me in the belly and it don't hurt me.
Öylesine sertleşti ki, biri yumruklasa bile "bana mısın" demez!
Punch me.
Vur bana!
Punch me like you punched him.
Onu yumrukladığın gibi beni de yumrukla.
With my luck it'd punch me right back.
Bendeki şansla, saat dönüp bana vurur.
Punch me in the face!
Patlat suratıma bir tane!
- Punch me out, you little prick!
- Yumruk at, seni ahmak herif!
Go ahead, smart guy. Punch me in the stomach as hard as you can.
Haydi, yakışıklı adam, mideme atabileceğin en güçlü şekilde yumruk at.
- He's gonna punch me in the gut.
- Haydi vur. Karnıma yumruk atacak. Haydi vur.
Punch me right here.
At şuraya bir yumruk. Hop!
- Punch me come on.
- At, at.
Punch me!
Hop! Hop!
- Come on punch me!
- Hadi at.
- You were gonna punch me.
- Yumruk atacaktın.
- Punch me up 20 on this.
- Bana 20.bölge görüntülerini yakınlaştır. - Anlaşıldı. 20.bölge.
- Punch me up a visual, will you, KITT?
- Bana görsel bir rapor verir misin, KITT?
You gave me quite a punch... but I'm not the kind to bear a grudge.
Sen beni hayli iyi yumrukladın... ama ben nezaketsiz değilim, bir ayı gibi kin tutarak.
She packs a punch, believe me.
Sağlam vuruyor, inanın bana.
And being reasonably certain that someone's going to get a punch in the jaw... I'm going to make sure it isn't me. [Woman screams]
Birisi yumruğu yiyecek ama kesin, o ben olmayacağım!
You beat me to the punch.
Son dakika golü attın.
Losing confidence in me since I stopped that punch?
O yumruğu yediğim için bana olan güvenin mi kayboldu?
- If you don't stop bothering me, I'm going to punch you in the nose.
Bunu yapmamanı söylemedim mi!
Roy, you told me you were going to get Myra some punch.
Roy, Myra'ya bir punç götüreceğini söylemiştin.
Take your hands off me, or I'll punch your little face in.
Ellerini üstümden çekecek misin, yoksa iğrenç küçük suratına bir tane yapıştıracağım.
You're as proud of me as punch, ain't you, Aged P?
Benimle gurur duyuyorsun, değil mi İhtiyar B.?
"Do you want me to punch you on your nose?"
"suratının ortasına yumruğu geçirmemi mi istiyorsun?"
What do you want me to do, punch a time clock?
Zaman çizelgesi doldurmamı mı istiyorsun? Sadece sordum.
I laughed at him and he took a punch at me.
Ona güldüm ve bana yumruk attım.
Come on, son, give me the snapper, give me the punch line.
Hadi evlat, benimle açık konuş, neyse söyle şunu.
It wasn't Buddy's punch that kept me out so long.
Beni uzun süre baygın tutan Buddy'nin yumruğu değildi.
Let me get you some punch.
Sana bir panç getireyim
You disarm me by beating me to the punch.
Erken davranarak beni hazırlıksız yakalıyorsun.
Don't get me mad or I'll punch you!
- Beni delirtme yoksa yumruğu yersin!
He'll roll with the punch a lot easier if it comes from me.
Benden duyarsa daha kolay kabullenecektir.
But I got a bad break when somebody killed him and beat me to the punch.
Ama hayatım birisi onu öldürüp beni öldüresiye dövünce değişti.
Do you think Anacleto could please serve the punch for me?
Acaba Anacleto "punch" ı servis edebilir mi?
Tully didn't know how to punch when he first came to me.
Tully bana ilk geldiğinde yumruk atmayı bilmezdi.
... could be killed by me with a mere punch.
... sadece bir yumrukla beni öldürebilir.
Let me just tell you the punch line.
Espriyi sana ben söyleyeyim bari.
What did you expect me to do? Punch him in the nose?
Ne yapmamı bekliyorsun, onun burnuna yumruk mu atayım?
# Can you punch like a southbound freight train? # Tell me just one thing
Güneye giden bir yük treni Gibi güçlü vurabilir misin?
If you don't let go of me, I'll punch your other eye out!
Beni bırakmazsan, diğer gözünü de ben morartırım!
I would stand still here. Each of you punch and kick me three times. Then I punch and kick you back three times.
Tam burda durup... her 3 kere bana vurduğunuzda... bende size 3 kere karşılık verecem!
Get me some more punch.
Bana biraz daha punç versene.
Me, punch in?
Ben, kart mı basacağım?
You punch your friend, yell at the doctor who looks like the Pillsbury Doughboy... play hootchy-koo with me, and all the time you're trying to make this run work.
Arkadaşına vuran sensin, Pillsbury Doughboy gibi gözüken bir doktora bağıran sensin, benimle oynayan sensin ve tüm bu zaman boyunca ne olacağını önemsemeden bu işi çözmeye çalışan da sensin.
Want me to punch his lights out for you?
Senin için ona yerleştirmemi ister misin?
Some guy just kept staring at me, so I cracked his eyeball with just one punch?
Birsürü insan bana bakıyordu ve bende gözünün ortasına bir yumruk attım.
Time enough to sample the punch when you're old and fat like me.
Benim gibi yaşlanıp şişmanladığınızda punchtan içecek yeterince vaktiniz olacak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]