Punishable by death traduction Turc
147 traduction parallèle
Mr. Harden, it's my duty to inform you that the larceny of an equine is a capital offense, punishable by death, but you can rest assured that, in this court, a horse thief always gets a fair trial before he's hung.
Bay Harden, size at hırsızlığının büyük bir suç olduğunu ve ölüm cezasıyla cezalandırıldığını bildirmek vazifemdir. ama şuna emin olabilirsiniz ki bu mahkemede bir at hırsızı asılmadan önce adilce yargılanır.
Any act of disobedience against the German uniform is punishable by death at my discretion.
Alman üniformasına karşı her türlü itaatsizlik benim emrimle ölümle cezalandırılacaktır.
Baron Gruda has made the defacing of public property... an offense punishable by death... both for the culprit and the accomplices.
Baron Gruda halkın malına zarar vermeyi, hem suçlu hem de işbirlikçisi için ölümle cezalandırılabilecek bir suç saydı.
The charges against you of espionage and bombing are both punishable by death.
- Casusluk ve bombalama suçları, ölümle cezalandırılır.
It's a crime punishable by death, so it's the only possession that i have that has any value at all to me.
Ölümle cezalandırılacak bir suç. Ve benim için, sahip olduğum ve değer verdiğim tek şey.
Hiding a man wanted by inquisition is punishable by death.
- Bir Engizisyon kaçağını saklıyorsun Bu ölümcül bir günahtır sevgili Peyrac.
Such crime is punishable by death, and I demand a death penalty.
Suç, Büyücülüktür. - Büyücülüğün cezası ölümdür. İdam talep ediyorum.!
I full well understand your feelings, Cornet, but you're an officer of the army, a soldier, and desertion is punishable by death.
Hislerini çok iyi anlıyorum asker ama sen bir ordu mensubusun asker ve firar ölümle cezalandırılabilir.
But I must warn you, any further disobedience now that you are full-fledged thralls will be punishable by death.
Fakat sizi uyarmalıyım. Siz kölelerin herhangi bir itaatsizliği ölümle cezalandırılacak.
Masking their true intention with a revenge kill is punishable by death at the very least.
Bir intikam cinayetiyle gerçek niyetlerini maskelemeleri, en azından ölüm cezasını gerektiriyor.
To help an escaped prisoner is punishable by death.
Kaçak bir mahkuma yardım etmek, ölümle cezalandırılır.
A crime punishable by death.
Ölümle cezalandırılabilecek bir suç.
Act was punishable by death.
Kız büyük bir suç işledi.
If he had only a teenager, whose offense is punishable by death - should be taken into account mitigating circumstances.
Sadece idama mahkum edilmiş bir kız olsaydı - Hafifletici nedenler dikkate alınabilirdi.
Punishable by death.
yada seni idam ederim!
Not of the loyalty I gave to the Nation of Islam and Mr. Muhammad. During the previous 12 years, if Mr. Muhammad had committed any crime punishable by death, I would have tried to prove I did it to save him.
İslam ulusuna ve Bay Muhammed'e gösterdiğim sadakat nedeniyle şu son 20 yıl içinde, Bay Muhammed, idamına neden olacak bir suç işlese onu kurtarmak için, suçu üzerime almaya, uğraşırdım.
One punishable by death.
Cezası ölüm olan bir suç.
- You and the Musketeers... are responsible for the killing of the Cardinal's guards, an offence punishable by death.
- Siz ve silahşörler... kardinalin adamlarının ölümünden sorumlusunuz, bu suçun cezası ölümdür.
A deed also punishable by death.
Bu eylemin cezası da ölümdür.
He wasn't exactly Mr. Personality. But since when is being a liar and a thief punishable by death?
Tam olarak mükemmel biri sayılmazdı ama ne zamandan beridir hırsızlık ve yalan, ölümle cezalandırılıyor?
Mutiny,..... an offence punishable by death.
İsyan,..... bir suç, ölümle cezalandırılabilir.
" with the forces of occupation will be punishable by death.
" her türlü işbirliği ölümle cezalandırılacaktır.
Punishable by death.
Cezası ölümdür.
An attack on the Autarch is punishable by death.
Autarch'a saldırmak, ölüm cezası ile cezalandırılır.
Making false statements to this conference is punishable by death.
Bu toplantıda yalan ifade beyan etmenin cezası ölümdür.
Veronica Franco you have been denounced on the charge of witchcraft, a mortal sin punishable by death.
Veronica Franco cezası ölüm olan büyücülük suçuyla yargılanıyorsun.
For you to posses the Blizzard Blade is a crime punishable by death
Senin için Tipi Bıçağı'na sahip olmak ölümle cezalandırılacak suç.
That would be treason, punishable by death.
İhanettir.
Then, illegal, punishable by death.
Yasa dışı olan ölümle cezalandırılmaya başlandı.
Don't you know it's punishable by death for a Jew to be in the streets after curfew?
Yasak başladıktan sonra sokağa çıkmanın cezası ölüm, bilmiyor musun?
You disobeyed a direct order... which during wartime is considered treason... and punishable by death.
Sana direk olarak verilen bir emire uymadın... ve savaş sırasında bu bir vatana ihanet olarak düşünülmeli... ve ölümle cezalandırılmalı..
Punishable by death.
Ölümle cezalandırılır.
Putting aside the serious violations of teaching mining to inferiors and insulting corporate superiors, each one punishable by death.
Alt sınıfa madenciliği öpretme ve birleşik üstleri hor görmeyi ki bunlar idamla cezanlandırılır, bir kenara koyarsak.
One who commits high treason, or disobeys the governor is punishable by death.
İpek kayışlı deri fötr şapkası, eski ceketi, keten pantolonu
- It's punishable by death.
- Ölümle cezalandırılabilir.
Beast stealing is punishable by death.
Hayvan hırsızlığının cezası ölümdür.
That's an act of treason punishable by death.
Bu vatan hainliğinin cezası ölümdür.
Aiding the Chosen One... became an offense punishable by death.
"Seçilmiş Olan"'a yardım eden... ölümle cezalandırılıcaktı.
They told me, " Leaving the ghetto is punishable by death.
"Gettoyu terk etmenin cezası ölümdür." dediler.
It is punishable by death to even question the laws of a god.
Bir tanrının kanunlarını sorgulamak bile ölümle cezalandırılır.
Collaboration is punishable by death.
İş birliği, ölümle cezalandırılır.
Breaking through a checkpoint is punishable by death on the spot.
Bir Denetim noktasını delip geçmeye çalışanlar, derhal yapmalıdır.
More serious ones were punishable by mutilation or death.
Daha ciddi suçlar işkence veya ölümle cezalandırılabiliyordu.
Collaborating with the enemy, which, in the Continuum, is a crime punishable... by death.
Düşman ile işbirliği yapmak- - Devamlılıkta, ölüm cezası ile cezalandırılır.
Then, in 1936, you personally drafted an act making it punishable by death to transfer property abroad?
Gelmek üzeredir.
A crime punishable by 12 concurrent death sentences.
Suçunun karsiligi, 12 eszamanli idam cezasidir.
Treason is punishable by the death penalty.
- Vatan hainliğinin cezası ölümdür.
Treason is punishable by the death penalty.
İhanet edenlere ölüm cezası verilir.
What you did, Tony, is punishable by the death penalty.
Yaptığın şey idamla cezalandırılabilir.
Treason is punishable by the death penalty.
İhanetin cezası ölümdür.
It is punishable by academic death.
Akademik ölümle cezalandırılabilir.
death 1004
deaths 27
death row 19
death penalty 21
death threats 22
death experience 79
death situation 19
death experiences 28
punishment 70
punished 33
deaths 27
death row 19
death penalty 21
death threats 22
death experience 79
death situation 19
death experiences 28
punishment 70
punished 33