English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ Q ] / Quit your job

Quit your job traduction Turc

383 traduction parallèle
You can quit your job
İşinden istifa edebilirsin.
I don't care if you help me or not, but if you'd told me you'd quit your job, we wouldn't have gotten married.
İster yardım et, ister etme ama işini bırakacağını söyleseydin evlenmezdik.
Quit your job at the restaurant.
Artık kafeteryada hiç çalışma.
Why did you quit your job?
İşinden neden ayrıldın?
You quit your job and you don't like to work for others
İşinden ayrıldın ve başkaları için çalışmak istemiyorsun.
Please, Mr. Eggman... please don't ever quit your job.
Lütfen, Bay Yumurtacı... Lütfen işinizi sakın bırakmayın.
He quit your job for you without your knowledge.
Haberiniz olmadan sizin işinize son vermiş.
- You quit your job?
- İşini mi bıraktın?
You quit your job?
İşini mi bıraktın?
I heard you... quit your job.
Duyduğuma göre işi bırakmışsın.
You quit on this field, you're gonna quit high school you're gonna quit your job, your lady.
Bu sahada yarı yolda kalırsanız, okulda da kalırsınız, işinizde de eğer bırakırsanız, ödleksiniz.
Mr. Shiota, since you quit your job at the university, - you have been giving speeches about the dogs, right?
Bay Ushioda, üniversitedeki işinizden ayrıldığınızdan beri köpekler hakkında konuşmalar yapıyorsunuz, değil mi?
I got a call from Mr. Statler. He said you quit your job at the diner. Yeah.
Bay Stattler bana işi bıraktığını söyledi.
You've quit your job?
İşi mi bıraktın?
- Why did you quit your job? - I prefer working at the factory and not have to clean the filth others leave.
- Başkalarının pisliklerini temizlemektense fabrikada çalışmayı tercih ederim.
Quit your job.
İstifa et.
You quit your job?
İstifa mı etin?
First you quit your job then locked yourself into writing it was driving me up the wall!
Önce işten ayrıldın. Sonra kendini yazmaya verdin. Resmen akıntıya karşı yüzdüm!
Then give up. Quit your job here and teach at Chatham.
O zaman vazgeç.İşini bırak ve Chatham'da öğretmenlik yap.
We want you to quit your job.
İşini bırakmanı istiyoruz.
Alex, you don't quit your job six years to go chasing after some phantom!
Alex, işini bırakamazsın. Altı yıl. Bir hayaletin peşinden koşmak için!
When you found the pistol, you quit your job to rob?
Silahı bulunca mı, işinden ayrıldın?
You shouldn't have quit your job.
İşinden ayrılmamalıydın.
Yes, but he asked you to quit your job, and you do have housework.
Evet ama senden işten ayrılmanı istedi, ev işlerini sen yapıyorsun.
I will if you quit your job.
İşini bırakırsan ayrılırım.
So you quit your job, you sell your condo and you buy yourself a Harley, although you're afraid of motorcycles.
İşinden ayrılırsın ve motordan korkmana rağmen gider bir Harley alırsın.
You told me before that you wanted to quit your job.
İşinden ayrılmak istediğini söylemiştin bana.
- Quit your job?
- İstifa mı ettin?
Sharon... you quit your job?
Sharon işinden istifa mı ettin sen?
- Did I ask you to quit your job?
- Senden isinden ayrilmani istedim mi?
You can't quit your job.
İşini bırakamazsın.
But he left you because you wouldn't quit your job?
İşinden ayrılmadığın için mi seni terk etti?
That there are a lot of bad people out there... and as long as innocent people continue to get hurt by the bad... you can't quit your job and let it happen.
Dışarıda bir çok kötü adam var ve masum insanlar, kötüler yüzünden acı çektiği sürece bunların olmasına izin veremez ve işini bırakamazsın.
You can't quit your job just to hang around and watch me record.
İşinden ayrılıp albümün kayıt çalışmalarını izleyemezsin.
You quit your job, you have thoughts you never had before.
İşini bıraktın, şimdiye kadar hiç aklına gelmeyen şeyleri düşünüyorsun.
Why can't you quit your job?
Neden işini bırakamıyorsun?
If you want, you can quit your job and never work again. "
Eğer istersen, işten ayrılır bir daha da çalışmazsın. "
You wouldn't quit your job, right?
İşini bırakmazsın, değil mi?
Hey, I know where this is going, and I'm not gonna let you quit your job, all right?
Hey, Biliyorum konu nereye gidiyor ve buda senin işten çıkışına musade etmiyorum, değil mi?
Jefferson. I want you to quit your job.
Jefferson, işini bırakmanı istiyorum.
I didn't tell you to quit your job.
İşini bırakmanı söylemedim sana.
- Don't quit your day job.
- Gündüzleri yaptığın işi bırakma.
Will you quit your nursing job?
Hemşireliği bırakacak mısın?
Now you quit playing around and do your job, you four-legged python!
Şimdi oyun oynamayı kes ve işini yap, seni dört ayaklı piton!
Don't quit your day job.
Asıl işini yapsan olmaz mı?
Don't quit your day job.
Asıl işini aksatma.
- If you hate this job and the people... and the fact that you have to come in on your day off, why not quit?
- Peki, bu iş ve insanlardan ve iş günü dışında gelme gerçeğinden nefret ediyorsan, neden bırakmıyorsun?
You don't like your job, quit!
İşini sevmiyorsan istifa et!
Since you quit your previous job, you're unemployed?
İIk işinizden ayrıIdığınıza göre, işsiz misiniz?
Don't quit your day job.
Bu işi bırakma sakın.
Well, chief. Don't quit your day job. Whatever that is.
Ee, Şef, günlük işinden ayrılma o her ne ise.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]