Raised traduction Turc
8,699 traduction parallèle
Raised by wolves.
Kurtlar tarafından büyütülmüş...
She said she was pushed out toward the front of the ship, but she managed to grab onto a raised section of the hull.
Geminin ön tarafına doğru fırlatılmış ama dış kabuğun çıkıntılarına tutunmayı başarmış.
I hid the truth about your murders, But if claude killed you, I raised a monster.
Senin ölümün ile ilgili gerçekleri sakladım, ama ikizleri eğer Claude öldürdüyse, bir canavar yetiştirmişim demektir.
They grew crops, they raised chickens and cows.
Hastalar ürün yetiştirmişler, tavuk ve ineklere bakmışlar.
They raised the level of the water table and started to bring salt to the surface.
Yeraltı su seviyesini yükselttiler ve tuzun yüzeye çıkmasına sebep oldular.
Overnight, Faisal raised the price of oil five times and threatened a complete embargo unless America forced Israel to pull back.
Bir gecede, Faysal petrol fiyatını beşe katladı ve eğer Amerika İsrail'i geri çekilmeye zorlamazsa tamamen ambargo koymakla tehdit etti.
When Saudi Arabia raised the price of oil, they did it to change the political balance of power in the world.
Suudi Arabistan, petrol fiyatını yükselttiğinde, dünyadaki siyasi güç dengesini değiştirmek için yapmıştı.
Father saved my life, then he raised me... and he also gave me the chance to meet you.
Babam hayatımı kurtardı. Beni büyüttü. Ve bana seninle tanışma fırsatını verdi.
I've raised her well.
Onu çok iyi yetiştirdim.
Raised him from a colt, I did.
Küçüklükten beri büyütüyordum.
I'm your mother. And I raised a good son, didn't I?
Ben senin annenim ve iyi bir evlat yetiştirdim değil mi?
~ Now, have you raised your suspension up, Hammond?
Süspansiyonunu yükselttin mi Hammond?
But her silence raised questions.
Ama sessizliği sorulara neden oldu.
For the Gizmodo movie, this raised questions of plot and motivation.
Bu, Gizmodo filmi için komplo ve motivasyon sorularına yol açtı.
Well, you raised a great person, so...
Sen de harika bir insan yetiştirmişsin.
You were raised by a single mother. She was blond.
Boşanmış bir anne tarafından büyütülmüşsün.
You raised them... like livestock.
Onları yetiştirdin çiftlikte hayvan yetiştirir gibi.
I was raised on 11725 North Genoa Street.
11725 North Genoa Street'de büyüdüm.
My mom was American, but I was born here and raised in the States because it was...
Annem Amerikalı'ydı, fakat ben burada doğdum ve ve Birleşik Devletler'de büyüdüm, çünkü...
A family raised beyond the tabloids and the walls of a castle.
Kale duvarlarnın ve şan olmadan yetiştirilmiş bir aile.
They raised one of those blue flags for when they find lost children.
Onlar mavi bir bayrak kaldıkları vakit kayıp çocuk buluyor.
The guy that everyone assumes is her father, who she's not close to, is actually just a family friend who raised her.
Herkesin onun babası olarak varsaydığı kişi, ki araları limoni.,.. ... aslında sadece onu büyüten bir aile dostu.
And I'm guessing you raised the interest rates when they didn't make the payments on time.
Ve sanıyorum sana parayı zamanında... ödemeyemeyince faiz oranlarını yükselttin.
Born and raised in the Rosemead District of D.C., graduated with honors from Georgetown.
Washington'ın Rosemead bölgesinde doğup büyümüş. Georgetown Üniversitesi'nden dereceyle mezun olmuş.
Raised Brandon by himself after his wife, Janice, died 12 years ago from breast cancer.
Karısı Janice 12 yıl önce meme kanserinden öldüğünden beri oğlunu tek başına büyütmüş.
But that poor man, he raised that boy all by himself.
Zavallı adam oğlunu tek başına büyütmüş.
That's not how we raised you!
Biz seni böyle yetiştirmedik.
I raised a wuss.
Bir korkak yetiştirmişim.
One day, who knows, Indians might be raised up to run their own affairs.
Kim bilir belki bir gün Hintliler işlerini kendileri yönetmek için ayağa kalkarlar.
You act as though raised by wolves.
Kurtlar tarafından büyütülmüş gibi yiyorsun.
I look at her and I can tell you with 100 % certainty that she is a married mother of three who was raised in the Mississippi Delta, she's worked and lived here for five years, and she plays the cello.
Ona bakıp Mississipi'de büyümüş üç çocuk annesi olduğunu ve burada beş yıldır yaşadığını, çello çaldığını görebiliyorıum.
Uh, Ray, do you see, uh, any raised circles on your wall?
Ray, duvarda yuvarlak bir şeyler görüyor musun?
She took me in, and her family raised me as her own.
Beni kabul ettiler ve kendi çocukları gibi yetiştirdiler.
( Shen ) I was raised in Fukuoka but my grandfather is Chinese.
Fukuoka'da yetiştirildim ama büyük babam Çinli.
Raised by my enemy in ignorance.
Bilgisizce düşmanım tarafından yetiştirildim.
Come on, let's head for the dojo. [both grunting] We were raised together, Saki.
Hadi dövüş okuluna gidelim.
Francesca "Frankie" Wells, born and raised in Hammerton, Florida.
Francesca "Frankie" Wells. Doğma büyüme Hammerton, Floridalı.
Okay, were you raised in a barn?
Pekala, siz ahırda mı büyüdünüz?
I was raised on a stud farm.
Biliyor muyum?
We were raised like siblings by Thanos, and molded into his enforcers.
Thanos tarafından kardeşler gibi büyütüldük. Onun askerleri olarak eğitildik.
You have the confidence of a child that was raised in a basement.
Bodrumda büyümüş bir çocuğun öz güvenine sahipsin.
My grandmother, Sakina, she practically raised me, Charlie.
Büyükannem Sakina. Beni o yetiştirdi Charlie.
And we raised two of them like they were dogs.
Ve iki tanesini köpek gibilermiş gibi büyüttük.
And I'm like, "Come on, lady, that's not how I was raised."
"Lütfen, bayan, ben bu şekilde yetişmedim" diyordum.
The man who raised me, my adoptive father, his name was Sam Milhoan.
Beni büyüten adam, üvey babam, adı Sam Milhoan'dı.
That the man you said you'd never met, a notorious criminal, had a mysterious relationship with the man who raised you?
Hiç tanışmadığını söylediğin azılı bir suçlunun, seni yetiştiren adamla gizli bir bağı olduğu mu?
I'm a subway guy, born and raised.
Doğma büyüme metrocuyumdur.
Fear- - that's how we, the greatest generation, raised you, the worst generation.
Korku, bizleri, en iyi nesli yetiştiren şey, sizleriyse en kötü nesil yapan şey.
I was raised by my grandma, who told me every day, if I really, really applied myself,
Beni de büyük annem büyüttü.
Where for the next 20 years, she's raised and trained as an assassin
Sonraki 20 yıl boyunca, Ra's Al Ghul tarafından suikastçı olarak yetiştirileceği yere.
My mother raised me.
Beni annem büyüttü.
raise 110
raiser 157
raise your head 21
raise your hands 87
raise your hand 114
raise your glasses 18
raise your arms 37
raise your right hand 49
raisers 22
raise shields 21
raiser 157
raise your head 21
raise your hands 87
raise your hand 114
raise your glasses 18
raise your arms 37
raise your right hand 49
raisers 22
raise shields 21