Ranch traduction Turc
3,030 traduction parallèle
This lawyer dude, Alex Reyes... set her up with a 100.000-acre ranch in Humboldt County.
Şu avukat herif Alex Reyes kadına Humboldt civarında 100 dönümlük parsel ayarlamış.
I always try and make a stop here on my way, you know, at the Steak Ranch here, watching people get physically ill onstage.
Buraya uğrarım hep gelip insanların sahnede kıvranmalarını izlerim.
Esteban, one day my father's ranch will be passed on to my brother and I.
Esteban, bir gün babamın çiftliği kardeşime ve bana kalacak.
If only we could keep the drug dealers off the ranch.
Uyuşturucu satıcılarını çiftlikten uzak tutabilirsek şayet.
You must build our ranch.
Çiftliğimizi yapman gerek.
I make one call, and I can get 10 helicopters to come up over that hill and turn your ranch into a lit fart.
Bir aramayla bu dağın tepesine 10 helikopter getirebilirim ve çiftliğini boka çevirebilirim.
He talked of living on this ranch, and said everything would be different.
O çiftlikte yaşamaktan bahsetti ve her şeyin farklı olacağını söyledi.
Well, I have a ranch there.
Buraya yakın bir çiftliğim var.
In high school, he was part of an all-male a cappella group, Dude Ranch.
Lisede, o tümü erkeklerden oluşan bir cappella grubunun üyesiydi, Dude Ranch.
to a ranch near Meade.
Meade'in yakınında bir çiftliğe.
What ranch?
Hangi çiftlik?
- Meade, to the ranch of his friend.
- Meade'e, arkadaşının çiftliğine.
The ranch.
Çiftlikte.
My... my father's ranch in Santa Teresa.
Babamın... Babamın... Babamın Santa Teresa'daki çiftliğinde.
We had to go to the ranch from their father to get Spike.
Spike'ın önünü kesmek için, babalarının çiftliğine doğru yola koyulduk.
- What is the distance to the ranch?
- Çiftliğe ne kadar var?
- is the way to the ranch.
- Çiftlik yolu üzerinde.
We knew Spike and Sam were hidden in their father's ranch.
Spik e ile Sam'in babalarının çiftliğinde saklandıklarını biliyorduk.
DONOVAN'S RANCH.
Donovan'ın RANCH.
I dreamed of sleeping at his ranch as a kid.
Çocukken onun çiftliğinde uyumayı hayal ederdim.
I'm-a be out at the ranch.
Çiftlikte olacağım ben.
Hey, listen. I'm having dinner with my ranch foreman.
Hey, bizim çiftliğin kahyasıyla yemek yiyeceğim.
He's my ranch foreman.
Benim çiftlik kahyam.
How's it going on the ranch?
Çiftlikte işler nasıl gidiyor?
" Rickey and Reggie Rhodes, to the Valley Ranch stables.
"... Rickey ve Reggie Rhodes'u Valley Ranch ahırına bırakıyorum.
On a ranch.
Bir çiftlikte.
I need a southwest ranch, no mayo.
Bir tane tavuklu sandviç istiyorum, mayonezsiz olacak.
When he's not writing opinions for the tenth circuit, he herds cattle on his ranch in Wyoming.
Eğer onuncu devir hakkında görüşlerini yazmazsa başkan, Wyoming'deki çiftliğinde büyükbaş hayvanlarını otlatır. Adam kusursuz.
I could use some cool Ranch Doritos and some Zantac.
Büyük boy soğuk cips ve biraz Zantac istiyorum.
They were out of the cool ranch.
İstediğin soğuk cipslerden kalmamış.
I know you're losing the ranch.
biliyorum sen cifligi kaybediyorsun.
I missed ya at the ranch.
Seni çiftliğinde özledim.
I will sacrifice her to save the ranch that my daddy worked so hard to build.
Onu kurban edeceğim. çiftligi uzerime kaydetmek için. babam cok çalıştı onu inşa etmek icin.
See, I remember George Lucas pulling together everybody about ten years ago at a conference he gave at the ranch up in San Francisco, and when objections arose about the idea that digital will put an end to the art of cinematography, he pointed out
George Lucas yaklaşık on yıl önce San Francisco'da bir toplantı yaptı ve, dijitalin sinematografideki sanatı ortadan kaldırıp kaldırmadığıyla ilgili görüşlerini anlattı, bunun sadece kullanılan başka bir araç olduğunu söyledi, ve bu doğruydu.
I don't want you having a goddamn Cool Ranch Dorito and Cheetos fuckin'party in front of my oceanfront villa, all right?
Okyanus manzaralı villamın önünde ranch soslu Doritos ve Cheetos partisi yapmanızı istemiyorum, tamam mı?
He's up at the ranch, breaking a new stallion, and I am in search of a stud...
O şu an çiftlikte yeni bir sığır ile uğraşıyor ve ben de damızlık arıyorum.
Have Caesar trailered to my ranch this afternoon.
Sezar'ı bu öğlen çiftliğime bağlı olarak göreyim.
Until they finish rebuilding the ranch.
Çiftliğin tadilatını bitirene kadar.
I hear the ranch rebuild is coming along.
Çok yakında çiftliğin yeniden inşa edileceğini duydum.
But I'm going to school full-time and Jeff's already working double shifts at the Koo Koo Ranch.
Ama ben bütün gün okuldayım ve Jeff de Koo Koo Ranch'te çift vardiya çalışıyor.
Okay, social worker's gonna file a missing persons report and call the sheriff to go out to that cult ranch to see if they're over there.
Sosyal hizmet görevlisi kayıp ilanı çıkartacak ve tarikatın çiftliğindeler mi diye kontrol etmeleri için de şerifi arayacak.
No, no, no. Come on, come on, come on. It's just ranch.
Hayır hayır hadi ama bu sadece bir çiftlik
You can't just go and throw ranch at people!
İnsanlara bişeyler atamazsın
- Ranch?
- Bişey! ?
- You can't throw ranch!
- Atamazsın
Unless, of course, governor grant wants to open up his Santa Barbara ranch for amnesty.
Tabii Vali Grant Santa Barbara'daki çiftliğini af için açmayacaksa.
Shekomeko horse ranch, summer of 2006.
Shekomeko at çiftliği, 2006'nın yazı.
I thought that if it looked like ranch dressing...
Sanmıştım ki, eğer ranch sos gibi görünürse -
We got runners, southeast of the ranch.
Çiftliğin güney-doğusunda kaçaklarımız var.
Well I'll see you all up at the ranch as usual.
İyi Her zamanki gibi çiftlikte göreceğim sizi.
- You remember the ranch, Baby?
- Çiftliği hatırlıyormusun, Baby?