Relax traduction Turc
24,796 traduction parallèle
You are going to sit down with me and have a glass of wine and relax.
Benimle birlikte oturacaksın bir bardak şarap içip rahatlayacaksın.
Dude, relax, okay?
Dostum sakin ol tamam mı?
Oh, relax.
Rahat ol.
I just wanna come home, unwind, relax, and I come home to a mess that I have to clean up- -
Tek istediğim eve gelip rahatlamakken karşımda temizlemem gereken bir pislik var...
It takes time to settle into a new home, and I just needed to relax, and...
Yeni bir eve yerleşmek zaman alır ve benim rahatlamam gerekiyordu.
It's time you relax, and do whatever you want.
Rahatlayıp istediğin her şeyi yapma zamanın geldi.
- Ay, nothing's gonna happen. - Relax.
- Ay öyle bir şey yapmam, rahat ol.
- Listen, just relax, OK?
- Dinle, rahatla tamam mı?
- Just relax...
- Sakin ol...
Relax.
- Sakin ol.
- all his bullshit. - Just relax.
- Sakin ol.
Is the baby coming? No, just relax.
Hayır, rahat ol.
Relax.
Rahatla.
You just relax, Doc.
- Geliyorlar. - Rahatla, doktor.
Relax!
Sakin ol!
Relax, people.
Sakin olun millet.
Would you relax?
Rahatlar mısın?
Oh, relax, you're not the father, just the portal for their rebirth.
Sakin ol, babaları sen değilsin sadece yeniden doğmaları için bir araçtın o kadar.
Relax, just a couple of regular people, taking a stroll in a hospital.
Sakin ol, iki sıradan insan hastanede öylesine geziniyor.
Oh, relax.
- Sakin ol.
Ashy Slashy's going to kill us all! Hey, relax!
- Deşici Ashley hepimizi öldürecek!
Hey, relax!
Sakin ol!
- Relax.
- Rahat ol, halledeceğim.
Relax.
Sakin ol.
Come on. Let's relax and have some memberberry pie.
Rahatla ve memberberry turtasından ye.
Oh, relax!
Sakin ol be!
Relax, bro. He's not gonna do anything with it.
Rahat ol, bir şey yapamaz.
Okay, relax. Stay calm.
Sakin olmaya çalış.
Homer, Homer, relax, you're a riot.
Homer, Homer, rahatlasana, şu kargaşayı bastır.
Sit down here and relax.
Otur şuraya ve rahatla.
Relax, viejo.
Sakin ol ihtiyar.
Sit back, relax.
Yaslan arkana, rahatla.
Just want you to relax and take a deep breath...
Sadece rahatlamayı arzula ve derin bir nefes al...
Just relax.
Rahatla.
Would you rather relax here writing a script you don't like,
Beğenmediğin bir senaryoyu yazarak burada uyuşmayı mı tercih edersin?
- Okay, relax.
- Tamam, sakin ol.
Everyone relax.
Herkes sakin olsun.
Which helps me to relax.
Hangi bana dinlenmek için yardımcı olur.
Relax.
Rahat ol.
Look, Darryl, I am really happy for you coming out, but I think you need to relax, kind of.
Bak Darryl, açılmana gerçekten çok sevindim. Ama bence biraz rahatlamalısın.
Relax? I...
Rahat mı?
Do not make the atmosphere tense. Relax... relax...
Ortamı germesene, rahatla.
- Now still can not relax.
- Hâlâ rahatlamış sayılmayız.
You must relax, take deep breaths, and make it easy for the baby.
Gevşemelisin, derin nefes al. Bebek kolayca doğsun.
- I just want to relax.
- Biraz rahatlamak istiyorum.
I think you need to relax.
Bence rahatlaman gerek.
Relax, we're on the same team.
Sakin ol, aynı takımdayız.
- Relax, okay?
- Rahatla tamam mı?
Relax, Hanzo-san.
Sakin ol Hanzosan.
- Oh, geeze, relax.
- Tanrım, sakin ol biraz.
Richard, relax.
Richard, rahat ol.