Rescue me traduction Turc
780 traduction parallèle
- Why can't you rescue me?
- Niçin beni kurtarmıyorsun?
They are trying to rescue me!
Beni kurtarmaya geldiler!
I was praying you'd rescue me from this life.
Beni bu hayattan kurtarman için dua ediyordum.
- I'll dream of dangers he predicted so you can rescue me.
- O tehlikeleri rüyamda göreceğim ki beni kurtarasın.
Why did you rescue me?
neden beni kurtardın?
Then why did you rescue me the other day?
sen beni neden kurtarmıştın?
- When you write your book you can rescue me.
- Kitabını yazdığında beni kurtarırsın.
He can rescue me from the millinery.
Şapkalardan nefret ediyorum.
Rescue me?
Kurtarmak mı?
I reckon she figured we both couldn't get away and she'd send help to rescue me.
Sanirim birlikte kaçamayacagimizi düsünerek, gidip benim için yardim göndermeyi planlamisti,
I thought you'd come to rescue me, so I held out.
Beni kurtarmaya geleceğini düşünmüştüm, ağzımı sıkı tuttum.
Please, please, please come and rescue me.
Lütfen, lütfen, gelip beni kurtarın.
- You've come to rescue me.
- Beni kurtarmaya geldiniz.
- He's come to rescue me, Father.
- Buraya beni kurtarmaya gelmiş baba.
I dreamt... dreamt that a prince would come and rescue me one day.
Hayal ettim... Bir gün bir prensin gelip beni kurtaracağını hayal ettim.
Miss Lee, why did you rescue me?
Bayan Lee, beni neden kurtardın?
And the dawn don't rescue me no more
Ve günbatımı artık beni kurtarmıyor
It's more important that you stay here to rescue me once this is all over.
Bu iş bittiğinde bir kez daha beni kurtarman için burada kalman daha önemli.
As soon as Uncle Yin arrives come immediately to Er Mei to rescue me
Yin Amca'ı görürsen, onunla hemen Er mei gelin!
Uncle Yin, you have to come to rescue me before dawn
"Amca lütfen gel beni kurtar" "şafaktan önce gelmelisin"
Well, you know, about you coming to rescue me and things.
- Bilirsin... gelip beni kurtarman gibi şeyler.
Master Luke's come to rescue me.
Efendi Luke beni kurtarmaya geldi.
- Optimus Prime and the Autobots will rescue me!
Optimus Prime ve Autobotlar beni kurtaracaklar.
Who would you expect me to rescue?
Kimi kurtarmamı beklersiniz?
It was as if the house itself were welcoming me, asking me to rescue it from being so empty.
Sanki ev beni kendine çağırıyor bu kadar boş kalmaktan kurtarmamı istiyordu.
Lydia Simpkins is waiting for me and I've got to rescue the sheriff and his wife, Martha.
Lydia Simpkins beni bekliyor. Şerif ve eşi Martha'dan kurtulmalıyım.
If your sea rescue plane hadn't spotted me, I wouldn't be here.
Eğer sahil kurtarma uçağınız beni fark etmeseydi, burada olamazdım.
Don't tell me the son of Taras Bulba came into the city to rescue a Polish woman.
Sakın bana Taras Bulba'nın oğlunun buraya Polonyalı bir kadını kurtarmaya geldiğini söyleme.
Stop rushing to the rescue, you're killing me with kindness.
Üstüme gelmeyi bırak. Nezaketinle beni öldürüyorsun.
He will not let me stoop so low without coming to my rescue.
Beni kurtarmaya gelmeden, o kadar alçalmama müsaade etmeyecektir.
Excuse me, Mr. Towns, but shouldn't some kind of rescue plane have seen us by now?
Affedersiniz bay Towns, şimdiye kadar bir kurtarma uçağı gelmesi gerkemiyor muydu? herhangi birşey gördünüz mü? 220 00 : 21 : 22,150 - - 00 : 21 : 27,071 Şuan merak etmeyin. birileri geçinceye kadar nasıl yemek bulacağımızı düşünsek daha akıllıca olur.
I'm here to rescue Mr. Lu Follow me
Lu beyi kurtarmaya geldim izleyin beni
our lady sent me here to rescue you
madam, sizi kurtarmam için beni yolladı!
Are you going to rescue my Ralph for me?
Ralph'imi kurtaracak mısınız?
... an Irish friend, he just called me from the bar, and he's in terrible trouble and wants me to come rescue him.
İrlanda'dan bir arkadaş. Beni bardan aradı ve başı belada olduğu için gidip onu kurtarmamı istedi.
You know, they got rescue boats out looking for me... and if I tell them that you wouldn't give me any water...
Biliyorsun, beni aramak için kurtarma botu gönderdiler,.. ... eğer onlara bana hiç su vermediğini söylersem,..
You want me to rescue Yin Feng?
Yin Feng'ı kurtarmamı mı istiyorsun?
The result of his radio call to me... was the rescue of the survivors.
Bunun sonucunda hayatta kalanları kurtarabildik.
My goodness me, it's the Duke of Kent to the rescue.
Yüce Tanrı aşkına, Kent Dükü onu kurtarmaya geliyor.
Fortunately, there was sufficient air still left in my hump... to keep me afloat until the rescue.
Allahtan kamburumda beni yüzeyde... tutacak kadar hava vardı.
Biram, in the name of our brotherhood... Let me go to rescue Dior.
Biram, kardeşliğimizin hatırına bırak Dior'u ben kurtarayım.
Besides that, when I went to rescue her, he even attacked me.
Üstelik, onun yardımına koştuğumda bana bile saldırdı.
Every time when someone tries to kill me you come to the rescue Then afterwards you try to kill me but you never tell me why
Tam biri beni öldürmeye çalışırken... kendin öldürmek için... hayatımı kurtarıyorsun!
- Ria was just telling me... how Sanjay broke down a bathroom door to rescue her
- Ria bana Sanjay'ın onu kurtarmak için banyonun kapısını nasıl kırdığını anlatıyordu.
I was about to emigrate and the Prussian Minister asks me to rescue his theater.
Göç etmeyi düşünüyordum... ve Prusyalı başbakan benden tiyatrosunu kurtarmamı istedi.
I'll rescue your rogues. But first I want a taste of your lips to send me to my grave.
Senin adamları kurtaracağım ama beni mezarıma götürmesi için dudaklarının tadına bakmak istiyorum.
Either she liked me that much or she was just trying to rescue herself
Ya beni öldürmeye çalışıyordu, ki bunu daha çok isterdi yada kaçmaya.
Either she liked me that much or she was just trying to rescue herself.
Ya beni öldürmeye çalışıyordu, ki bunu daha çok isterdi yada kaçmaya.
He told me you want us to rescue your friend, Bruce Warfel?
Arkadaşınız Bruce Warfel'ı kurtarmamızı istediğinizi söyledi.
I ain't goin'nowhere to rescue no sucker who calls me a liar.
Bana yalancı diyen bir budalayı kurtarmak için hiçbir yere gitmem.
Help me rescue my master!
Ustamı kurtarmalıyız!