English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ R ] / Rosetta

Rosetta traduction Turc

245 traduction parallèle
Mrs. Rosetta is sleeping now
Bayan Rosetta uyuyor.
Miss Rosetta Savone, probably.
Bayan Rosetta Savone muhtemelen.
You must forgive me, but Rosetta is my best friend.
Beni bağışlayın ama Rosetta en iyi arkadaşımdır.
What have you done, Rosetta?
Ne yaptın sen, Rosetta?
Rosetta was with you when I left.
Ben giderken Rosetta seninle beraberdi.
- Rosetta Savone went on a bender.
- Rosetta Savone biraz içip dağıtmış.
Why don't we talk to Rosetta?
Neden Rosetta'yla konuşmuyoruz?
Listen, Rosetta didn't take the pills as a personal affront to you.
Bak! Rosetta, sana gıcıklığına içmedi o ilaçları.
But before she swallowed those pills last night... Rosetta kept trying to call someone.
Ama geçen gece, o hapları içmeden önce Rosetta birini aramaya çalışıyormuş.
We have to find out whom Rosetta was trying to call.
Rosetta'nın kimi aramaya çalıştığını bulmalıyız.
You know nothing about Rosetta or about me... but I can assure you her parents mean little to her.
Rosetta ya da benim hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun ama seni temin ederim ki, ailesiyle arası çok iyi değildir.
It's to help Rosetta.
Sadece Rosetta'ya yardım etmek için.
- Of course. It's Rosetta.
- Tabii, Rosetta.
Before she did what she did... Rosetta tried desperately to reach you on the phone. Isn't that right?
Yaptığı şeyi yapmadan önce Rosetta, umutsuzca sana ulaşmaya çalışıyordu.
Perhaps Rosetta thought you were painting it as a gift.
Belki de, Rosetta bunu ona hediye olarak yaptığını düşünüyordu.
Rosetta tried to commit suicide.
Rosetta intihara kalkışmış.
I'm not here to criticize Rosetta's taste.
Buraya Rosetta'nın zevklerini eleştirmeye gelmedim.
If you must know... Rosetta was not particularly fond of her.
İlle de bilmek istiyorsan Rosetta ondan pek hoşlanmıyordu.
Now that she's convinced that Rosetta and I...
Rosetta'yla aramızda bir şey olduğuna ikna olduğuna göre...
Rosetta didn't kill herself.
Rosetta kendini öldürmedi.
I met her this morning at the hotel where Rosetta was.
Onunla bu sabah Rosetta'nın kaldığı otelde tanıştım.
Rosetta will be there too.
Ah evet, Rosetta da orada olacak.
You saw her under somewhat unusual circumstances... so if you come today, you'll see the real Rosetta.
Onu, sıra dışı bir durumda tanımıştın. Ama bugün gelirsen gerçek Rosetta'yla da tanışabilirsin.
Rosetta, are you sure you don't want to take the Alfa?
Rosetta, Alfa'yı almak istemediğinden emin misin?
Rosetta, look out!
Rosetta, dikkat et!
Listen, Clelia and your brother... you take the blond, Nene takes Lorenzo... and I'll take Cesare.
Dinleyin ; Clelia senin erkek kardeşin ile sen sarışını al, Nene Lorenzo'yu ben de Cesare'ı alayım. - Peki Rosetta?
But what about Rosetta? She might as well kill herself for good this time...'cause there's no man left for her.
Bu sefer gerçekten kendini öldürse iyi olur çünkü ona erkek kalmadı.
I was just saying Rosetta...
Sadece dedim ki ; Rosetta...
I'll take the train back to Turin with Rosetta.
Ben Rosetta'yla birlikte trenle Torino'ya döneceğim.
I'll have a talk with Rosetta.
Rosetta'yla ben konuşurum.
Rosetta is very upset, and she doesn't want you to see her like this... whereas she doesn't mind if I do.
Rosetta çok üzgün ve sizin onu bu halde görmenizi istemiyor. Oysa bana aldıracağını sanmıyorum.
Nothing, just a sketch of Rosetta.
Hiç, sadece Rosetta'nın bir eskizi.
You haven't told me the truth.
Doğruyu söylemedin Rosetta.
Rosetta has no sense of humor. That's her problem.
Rosetta'nın espri anlayışı yok.
If Rosetta's not here by now, she's not coming.
Rosetta bu saate kadar gelmediyse, artık hiç gelmez.
- Chocolate is bad for me. - There's Rosetta now.
- Çikolata bana yaramıyor.
I hope she doesn't make a scene.
- İşte Rosetta geldi. Umarım olay çıkarmaz.
Rosetta is Nene's friend. - Nice blouse.
Rosetta Nene'nin arkadaşı.
Where is your friend Rosetta?
Arkadaşın Rosetta nerede?
Once a husband, always a husband. - Where's Rosetta?
Bir kez evlenmişsen, hep evli kalırsın.
- Who knows?
- Rosetta nerede?
- Hello, Rosetta. - Hello.
- Merhaba, Rosetta.
Rosetta, your mother was here looking for you.
Önemi yok. Rosetta, annen seni arıyordu.
Rosetta, when I saw that dress, I thought of you.
Rosetta, o elbiseyi görünce aklıma sen geldin.
Rosetta, hurry up.
Rosetta, acele et.
Rosetta, I must tell you the truth.
Rosetta, sana gerçeği söylemeliyim.
Rosetta Savone committed suicide.
Rosetta Savone intihar etmiş.
To you, Rosetta was just a girl like any other, but for me she was...
Rosetta senin için sadece sıradan bir kızdı, ama benim için...
This is what happened to the Rosetta's cook.
Olan Rosetta'nın mutfağına oldu.
Rosetta!
Rosetta!
- Where's Rosetta?
- Rosetta nerede?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]