English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ S ] / Safe

Safe traduction Turc

54,014 traduction parallèle
I need to know they're safe.
Güvende olduklarını bilmeliyim.
I was just trying to keep you all safe.
Ben sadece sizi güvende tutmaya çalışıyordum.
After years of pollution in Springfield Bay, I am honored to announce that these waters are now safe to swim in.
Springfield Körfezi'nde yıllar süren kirlilik sonrası bu suların artık yüzmeye uygun olduğunu duyurmaktan şeref duyuyorum.
Well, at least I'm safe.
En azından güvendeyim.
No free food, fuel, or repairs, and no safe harbor for you or your people.
Ne bedava yemek ne yakıt ne tamir ne de senin ve çalışanların için güvenli bir liman olur.
You're safe in here.
Burada güvendeyiz.
You're safe in here and you always will be.
Burada güvendeyiz ve her zaman olacaktır.
Are we safe here?
Burada güvende miyiz?
I've been standing by the gates of your world, keeping you all safe.
Hepinize güvende tutmak, dünyanızın kapılarla dikeliyordum.
He's got a safe in his closet that is bursting out the fucking seams.
Dolabında bir kasa var. Bu lanet dikişleri patlatıyor.
He buys himself a wall safe, but he doesn't put it in a wall.
Kendine güvenli bir duvar alıyor. Ancak bir duvara koymaz.
If someone finds it necessary to hide an unwired safe in their office, generally speaking, it's for a very good reason.
Birisi gerekli bulursa Ofisinde kablosuz bir kasayı gizlemek, Genel olarak konuşmak gerekirse, bu çok iyi bir sebep içindir.
- We don't know what's in the fucking safe until we open it, right?
- Kimin güvenli ne olduğunu bilmiyoruz Onu açana kadar, değil mi?
- Where's the safe?
- Kasa nerede?
- Now why would you go through all the trouble with a safe like that if you're not gonna wire it?
- Şimdi neden tüm sıkıntıdan geçersiniz Böyle bir emniyetle, onu bağlamayacaksan?
Plus a little bonus in exchange for the man who robbed your safe.
Artı birazcık ikramiye Kasanızı soymuş olan adam için.
Leo comes to me after your safe was robbed and I do a little quiet poking around.
Leo, kasa soyulduktan sonra bana geliyor Ve biraz sakinleştim.
Couple of days, you'll be back in Farnleigh, safe and sound.
Bir kaç gün içinde, Farnleigh'e sapasağlam döneceksin.
And the radioactive material, is it safe?
Radyoaktif maddeler güvenli mi?
Presumably there's a human fail-safe beyond the computer?
Herhalde bilgisayar arzası için bir insan vardır?
Naturally, we do retain a human fail-safe, based on the SCRAM system.
Doğal olarak, SCRAM sistem temeline dayanan güvenlik önlemi olarak bir insan görevlendiriyoruz.
I'm the fail-safe, remember?
Ben tedbirliyim, hatırladınız mı?
Well, we should look at the books just to be safe.
Bilmiyorum. Ne olur ne olmaz diye, kitaplara bakmamız gerek.
I know it's hard moving around this much, but I'm just trying to keep us together and safe.
Bu kadar çok dolaşmanın zor olduğunu biliyorum, ama ben sadece bizi bir arada ve güvende tutmaya çalışıyorum.
Auggie's safe, that's all that matters now.
Auggie iyi, şu an önemli olan bu.
He's coming. - You're safe.
- Güvendesin.
You're safe.
Güvendesin.
No, there's no safe place.
Hayır, güvenli bir yer yok.
It's not safe.
Güvenli değil.
We have to keep you safe.
Seni güvende tutmalıyız.
And where it stalks, no-one is safe.
Ve intikamın gezindiği yerde, kimse güvende değildir.
Do not lose heart, I'm sure he's safe.
Cesaretini kaybetme canım, iyi olduğuna eminim.
Andrew is safe and Verity will soon join him in Lisbon.
Andrew güvende ve Verity yakında Lizbon'da ona katılacak.
To see'ee safe and well, I never dared hope.
Hepinizi güvende ve iyi görmek, bu kadarını umut etmeye cesaret edememiştim.
Are you sure the goods will be safe here?
Malların burada güvende olacağına emin misin?
And what about the safe?
- Peki ya kasa?
What about the safe?
- Ne olmuş kasaya?
How do you know you have the right safe?
Doğru kasayı aldığınızı nereden biliyorsunuz?
We got the right safe!
Doğru kasayı aldık!
Can't be too safe, right?
Çok koruyucu olamazsın, değil mi?
We're safe.
Güvendeyiz.
He knew better than anyone how safe it was.
Güvenli olduğunu herkesten daha iyi biliyordu.
Okay, now it should be safe to remove that star thingy.
Artık yıldız şeyini güvenle çıkarabiliriz sanırım.
Be safe.
Dikkatli ol.
Otherwise, leave a message and have yourself a safe day.
Aksi takdirde, sinyal sesinden sonra mesaj bırakın. İyi günler.
Kevin and his family, they are not safe down here.
Kevin ve ailesinin burada güvenliği yok.
I am a safe installer here to install-a da safe.
Ben kasa kurucusuyum buraya kasa kurmaya geldim.
So just a-point to where the guacamole money is, and I'll-a install-a da safe-a in da, how you say, a-place?
Guacamole paralarının nerede olduğunu söyle de gidip kasayı oraya siz nasıl diyor, kurayım.
So the plan was to pretend to install a safe with your friend hiding inside it. He pops out, steals the money from the restaurant, gets back in the safe, then you come in and uninstall it.
Yani plan, arkadaşın içindeyken kasa kurmaya gelmiş gibi davranmak içerideyken kasadan çıkıp restorandaki paraları çalmak tekrar kasaya girmek ve sonra da kasayı geri almaktı.
I want you to be safe.
Güvende olmanı istiyorum.
- Honey, you're safe.
- Tatlım, güvendesin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]