Scrappy traduction Turc
209 traduction parallèle
- You're scrappy.
- Tam bir kavgacısın.
- I'm not scrappy.
- Kavgacı falan değilim.
Don't call me scrappy.
Bana kavgacı deme.
FLIM FLAM : How far to the castle, Scrappy?
Kale ne kadar uzak, Scrappy?
SCRAPPY : About five miles east, according to the map.
Haritaya göre, 7 km doğuda.
SCRAPPY :
Maldor?
Wrong, Scrappy.
Hayır, yanlış Scrappy.
I think you're right, Scrappy.
Haklısın, Scrappy.
SHAGGY, DAPHNE, FLIM FLAM SCRAPPY They went thataway.
Şu tarafa gittiler.
SCRAPPY : There goes the crystal ball.
Kristal küre gidiyor.
SCRAPPY : Avast, you swabs.
Herkes.
Here is correspondent Scrappy-Doo reporting from the Department of Television No-Nos.
Muhabirimiz Scrappy-Doo Televizyonda Olmaz-Olmaz Müdürlüğü'nden haberleri veriyor.
Scrappy-Doo signing off.
Scrappy-Doo'dan bu kadar.
SCRAPPY : It's Flim Flam and his dog, Scoob.
İşte Flim Flam ve köpeği, Scoob.
SCRAPPY : Plenty, Your Honor.
Bir sürü, efendim.
SCRAPPY :
Peki.
SCOOBY : Scrappy, Daphne.
Scrappy, Daphne.
SCRAPPY : Landing gear down.
Aleti yere indir.
Scrappy, look out for that ox cart.
Scrappy, öküz arabasına dikkat et.
I don't know, Scrappy.
Bilmiyorum, Scrappy.
SCRAPPY : Hey, what happened to our plane?
Hey, uçağımıza ne oldu?
Oh, come off it, Scrappy.
Ah, hadi ama Scrappy.
SCRAPPY, SHAGGY SCOOBY :
Evet.
Neato, huh? Scrappy, I think this is the beginning of a beautiful friendship.
Scrappy, bence bu güzel bir arkadaşlığın başlangıcı.
Look at scrappy.
Scrappy'ye bak.
A scrappy Connemara man?
Kavgacı bir İrlandalı ha?
- Happy Scrappy Hero Pup.
- Mutlu Kahraman Kazıcı Köpek.
- Happy Scrappy...
- Mutlu Kazıcı...
You're gonna love this scrappy little Italian.
Siz bu küçük sıyrık italyanı seveceksiniz.
And, in a rather embarrassing note scrappy media mogul Elliot Carver was cut off the air tonight in mid-speech during the inaugural broadcast of his Worldwide Satellite Network.
Utanç verici bir ifadeyle, külüstür medya patronu Elliot Carver'ın dünya çapında uydu ağının açılış töreni konuşmasının ortasında yayını durduruldu.
Where's the library in this scrappy little burg?
Bu ufacık tefecik kasabada kütüphane nerede?
But rebellious, scrappy, dreamer...
Söz dinlemeyen, dağınık, hayalci...
If you think I'm just plucky and scrappy and all I need is love... you're in over your head.
Sadece sevgiye ihtiyacım olduğunu düşünürseniz çok yanılırsınız.
Very scrappy.
- Çok düzensizdi.
Scrappy-Doo - a Magnum.
Kavgacı-Doo ; elinde Magnum.
The role of Will's best friend has always been and will always be filled by one scrappy little Grace Adler.
Will'in en yakın arkadaşı rolü küçük kavgacı Grace Adler'indi ve daima onun olacak.
I'm sorry this is so scrappy but things have been rather busy.
Biraz baştan savma bir mektup oluyor ama işler yoğun.
You're both classic scrappy underdogs.
İkiniz de klasik kavgacı zayıfsınız.
Scrappy, Luke, remember your brother?
Scrappy, Luke, hatırlasanıza ben kardesiniz?
For the thousandth time, there's no such thing as ghosts.
Scrappy, bin kez söyledim, hayalet diye bir şey yok.
Scrappy, I told you, no urinating on Daphne.
Scrappy, sana demiştim. Daphne'nin üstüne işemek yok!
The new, improved Scrappy.
Gelişmiş, yeni Scrappy.
Because I, Scrappy-Dappy-Doo, have absorbed enough energy to rule the world with my all-powerful army!
Ben Scrappy Dippy Doo'yum. Güçlü ordumla dünyayı yönetecek kadar enerji aldım.
Bad Scrappy!
Kötü Scrappy!
SCRAPPY :
- Neredeyiz biz?
SCRAPPY :
Peşinde gitmeliyiz.
SCRAPPY :
Ucube.
SCRAPPY :
Hey.
SCRAPPY :
Her yere baktık, Daphne.
Scrappy-Dappy-Doo!
Scrappy-dappy-doo!
Scrappy-Doo.
Scrappy Doo.