Screamed traduction Turc
1,250 traduction parallèle
He screamed his serenades on the Grand Canal.
Büyük kanalda haykırarak serenadlar yapmış.
God, I'd die if he screamed at me like like that.
O böyle böyle bana bağırdı eğer Tanrı, ölürüm.
" The wind whistled past lampposts, screamed over the lake...
Kırmızı. Kırmızı.
'screamed Edith... "
'diye haykırdı- - "
" She screamed a very un-goddess-like scream,
" O, tanrıça gibi bir çığlık attı,
She screamed, "ow, my eyes!" And that just...
Gözüm " diye bağırmaya başladı böylece atmosferde kaçtı.
It screamed in the dreams of the mindwalkers.
Zihin Gezginlerinin akıllarında çığlığı yankılandı.
He screamed and then he stormed out.
Bağırdı ve sonra fırtına koptu.
I got her in the chair he barely touched her with the needle, she screamed and that was it.
Onu zorla sandalyeye oturttum adam iğneyle güç bela ona dokundu, o çığlık attı ve sonuç bu.
I closed my eyes and screamed... and felt my self being swept up into the air.
Gözlerimi kapatıp çığlık attım ve havaya kaldırıldığımı hissettim.
Yeah, I had a praying-mantis epiphany, and as a result I screamed.
- Evet, uzun bacaklı yeşil bir çekirgeydi. Sonuç olarak bir çığlık attım.
She screamed so loud... that she drowned out the sound of her husband's wedding ring... scraping across the roof.
Öyle güçlü çığlıklar attı ki... Bu çığlıklar, kocasının Karavanın tepesine değen... Yüzüğünün sesini bastırmaya yetti.
He screamed for help.
Yardım için bağırdı.
Ooh, I hummed and I screamed.
Ooh, hem mırıldandım, hem de çığlık attım.
Then I screamed.
Sonra çığlık attım.
And the train was pulling out, and she just suddenly screamed :
Ve tren harekete geçti ama, o aniden haykırdı :
shaved, shocked, sucked, sapped, soaked, screwed, stripped, scratched, suffocated, sacrificed, strait-jacketed, squelched, stifled, scorched, straddled, stoned, smothered, smashed, screamed at, shouted at, snapped in two, sawed in half,
şoklanmayı, kül yutmayı, coplanmayı, sırılsıklam olmayı, vidalanmayı, soyunmayı, tırmalanmayı, boğulmayı, kurban edilmeyi, deli gömleği giydirilmesini, çiğnenmeyi, soluk almamın engellenmesini, yakılmayı, bacaklarımın ayrılmasını, taşlanmayı, baskı altında kalmayı, çakılmayı, çığlık atılmasını, bağrılmayı, ikiye ayrılmayı,
And then Duane screamed.
Sonra Duane bağırdı.
" As the train whistle screamed and we started out of the station,
" Tren düdüğü çaldı İstasyondan ayrıldık.
He viciously screamed at total strangers.
Saldırganca tamamen yabancı insanlara bağırdı.
Look, the guy actually screamed at this couple sitting in our seats.
Bak, adam gerçekten bizim yerimizde oturan çifte bağırdı.
And this screamed Elliott.
Ve bu da Elliott diye bağırıyor.
The first time in months you've been on top of a woman and she even screamed.
Aylar sonra ilk defa bir kadının üzerine çıktın hatta o tutup çığlık bile attı.
You testified that you screamed that night.
İfadenizde o gece çığlık attığınızı söylediniz.
You ever screamed in the company of the victim and not been detected?
Kurban yanınızdayken hiç çığlık atıp da fark edilmediğiniz oldu mu?
Muhammad Ali, when he said what round he was gonna knock out people in and screamed "I'm the greatest!" People thought that was super-weird.
Ve Muhammet Ali ortaya çıkıp, "en büyük benim" diye bağırdığında insanlar onun acaip, yani tuhaf olduğunu düşündüler. Had safhada tuhaf.
What if I screamed?
Ya bağırsaydım?
What if I just screamed right now?
Bir çığlık atsaydım?
I said "Stop." I screamed.
Durması için bağırdım.
I screamed for him to stop.
Durması için ona bağırdım.
You screamed for him to stop.
Durması için ona bağırdın.
you know, daddy, genevieve screamed.
Biliyor musun, babacık. Genevieve bağırmıştı.
Screamed and dropped.
Çığlık attı ve yere düştü.
I remember he was lying like an S shape and first he screamed, he cried, he shouted for help and as the hours went on his voice got weaker and weaker.
İlk başta bağırdı, ağladı, yardım istedi ve saatler ilerledikçe sesi gittikçe zayıflamaya başladı.
Sheila screamed, but what was the chance of anyone hearing her through the duct tape Gavin had wrapped seven times around her head?
Evliliklerinin her bir yılında bir kez. " İçimdeki her şey, eyalet polisini aramamı söylüyor.
Usually that line is screamed at me by somebody running out the door... not standing in front of me and staying.
Genellikle bunu biri kapıdan çıkarken bağırarak söylerdi? Önümde durup bu şekilde bakarak değil?
Usually I'm the one screamed at all day, now for once I get lucky.
Genellikle Gün boyu fırça yiyen benim ilk defa böyle birşey başıma geliyor.
And she screamed. I fucked her to pieces.
Ve o bağırdı.Onu iki parçaya ayırdım.
I screamed as loud as I could and he ran out.
Avazım çıktığı kadar bağırdım. Sonra kaçtı.
- My body did, screamed it actually.
— Bedenim kabul etti, aslında çığlık attı denebilir.
I screamed and I ducked.
Çığlık atıp eğildim.
Screamed at him, turned all red!
Onu bağırdım, kıpkırmızı oldum!
I remember the first night Pete and I made love, you screamed, "Knock it off down there Pete, or I'll shoot your whore"
Yoksa gelip fahişeni vuracağım! " diye bağırınca kim olduğunu merak etmiştim.
No, it screamed like a wild banshee!
Hayır, o vahşi bir Banshee ( Ölüm Perisi ) gibi çığlık attı.
That young man screamed, I awoke, I was on top of him... my lips were on his wound.
Genç adam çığlık attı, uyandım ki adamın üstüne çıkmış dudaklarım onun yarasındaydı.
The captain screamed like an animal.
Kaptan bir hayvan gibi bağırdı.
It doesn't matter if she screamed yes and had a notary public certify it, she's underage!
"Evet" dese, noter onaylasa da, hiç önemli değil, kız reşit değil!
"And the little man screamed..."
Ve küçük adam haykırdı.
I screamed. I bled.
Haykırdım, canım yandı.
Where do I put the pin? Me dad said he was going for cigarettes, and the twins just screamed and screamed.
Babam sigara almaya gittiğini söyleyip çıkmıştı ve ikizler hiç durmadan ağlıyorlardı.
He screamed...
ÇığIık attı.