English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ S ] / Second of all

Second of all traduction Turc

1,204 traduction parallèle
And second of all, all this right here, smell yourself right now.
İkincisi, şu durumda kendine bir bak.
- And second of all, I could get fired.
- Ve ikincisi kovulurum.
Second of all, you're out of line.
İkinci olarak, yanlışsın.
Second of all, you know, Smoke always tells me that when he lines his bike up for a race, he doesn't see anything, he doesn't hear anything.
İkincisi de şu ; Smoke bana şunu hep söyler bir yarışa başladığında etrafındaki hiçbirşeyi görmez, hiçbirşeyi duymaz.
And second of all I do have a damn good reason
- İkincisi, iyi bir nedenim var.
Second of all- -
İkinci olarak da...
And second of all, I need you.
ve ikinci olarak, sana ihtiyacım var.
And second of all, why not?
İkincisi, neden olmasın?
And second of all, if you want lobster, we're gonna get you some lobster.
İkincisi ıstakoz istiyorsan sana ıstakoz alacağız! - Doug!
SECOND OF ALL, IT'S NOT ADULTERY, BECAUSE THEY'RE NOT BACK TOGETHER.
İkincisi de bu zina değil çünkü birlikte değiller.
And second of all, what about you and me?
Ve ikincisi, sen ve ben ne olacağız?
Second of all, no.
İkincisi, hayır.
Second of all, you don't know me.
İkinci olarak, beni tanımıyorsun.
And second of all, if you think I'm gonna put up... with your pathetic, paranoid attempts at invading my privacy... you're even more arrogant than everyone said you were.
İkinci olarak, eğer senin zavallı ve paranoyak bir şekilde özel hayatıma girmene tahammül edeceğimi sanıyorsan herkesin dediğinden daha da çok küstahmışsın.
Second of all, just because your wife decides she doesn't like sleeping with men, doesn't mean you've failed as a husband.
İkincisi, karının erkeklerle yatmaktan hoşlanmadığını fark etmesi kocası olarak hata yaptığını göstermez.
Second of all, I don't give a fuck...
İkincisi, umurumda bile değil...
Second of all let me just say, 18 years old, not too old for ice-cream cake, okay.
İkinci olarak izin verirseniz, 18 yaşındayım, Dondurmalı pasta için çok yaşlı değilim, tamam.
Uh, second of all I was thinking I could do something to help you, make you feel better.
İkincisi... Size yardım etmek için birşeyler yapıp, daha iyi hissetmenizi sağlayabilirim diye düşünüyordum.
Well first of all, Lenny's got us a break. And second of all, my Dad's paying for it so don't worry about it.
Evet, birincisi bunları unutmuyorum ve ikincisi arabanın parasını babam ödeyecek tamam mı?
Second of all, you're the expert at this kind of thing.
İkincisi, bu işlerin uzmanı sensin.
" Second of all, the audiences won't know what to respond to.
"İkincisi de, seyirci ne tepki vereceğini bilemeyecek"
And second of all, we already know the things you've done.
Ve ikinci olarak, neler yaptığını biliyoruz.
Second of all, if you knew what went on in this house last night, the last thing you'd be calling me is "sex-starved," my friend.
İkinci olarak, dün akşam bu evde neler olduğunu bilseydin bana diyeceğin son şey "Sizi sekse aç hayvanlar" olurdu arkadaşım.
Second of all, don't do that.
İkincisi, öyle yapma.
Second of all, if this is a horse, then her kindly family doctor in Trenton makes the obvious diagnosis, and it never gets near this office. Differential diagnosis, people.
İkincisi, bu bir at olsaydı Trenton'daki iyi yürekli ihtiyar aile doktorumuzun koyacağı teşhis belliydi.
She's a genius! Yeah. First of all, for giving me a great haircut, and second of all, for not sleeping with you!
Bir, saçımı harika kestiği için, iki, senle yatmadığı için.
First of all, for giving me a great haircut, and second of all, for not sleeping with you!
Yani birden bire mi çıktı bütün bunlar? Bu şekilde?
And, second of all, do not drape yourself all over them like a hooker.
Ve, ikinci olarak, kendini onların üstüne fahişe gibi bırakma.
And second of all, it's none of your business.
Ve ayrıca, bu seni ilgilendirmez.
Second of all, we just flew 3,000 miles to talk to this guy.
İkincisi bu adamla konuşmak için 3.000 mil uçtuk.
Second of all kind of. Yes.
İkincisi onun gibi bir şey.
Second of all, yeah, I was.
İkincisi, evet, Uğradım.
Second of all, am I the gardener in this scenario?
İkinicisi, bu senaryoda ben bahçivan mıyım?
Second of all, you had sex in my bed!
İkinci olarak da, yatağınmda seks yaptın!
Second of all, even if I was, it's none of your business.
İkincisi, eğer olsa bile, seni ilgilendirmez.
Because I burned all those e-mails, including the second set hidden in the lining of your coat.
Çünkü bütün elektronik postaları yaktım, paltonun astarına gizlenmiş ikinci kopyalar da dahil olmak üzere.
Whoa, whoa, whoa. Wait a second, how did we get to Dave Boyle all of a sudden?
Dave Boyle'a nereden geldik şimdi?
The second was to avoid all forms of both public and private aid.
İkincisi, kamusal ve özel tüm yardımlardan kaçınacaktık.
Afraid so. You got more points of concordance than before, but the bottom line is, it's Carson Mackie all over again. No, wait a second.
Öncekine göre daha çok uyuşan nokta var ama hâlâ her tarafta Carson Mackie'nin izleri var.
No, I'm tired of getting all this information second-hand.
Hayır, tüm bu bilgileri ikinci el alma yoruldum.
I have photographs of every cricket team I ever played on from second form all the way through up to the upper sixth.
- Oynadığım her kriket takımının resimlerini saklarım. Son yılımızda bölüm finalleri vardı.
It's true and the other thing is, my sister had a baby and I took it over because she passed away and then the baby lost its legs and its arms and now it's nothing but a stump but I still take care of it with my wife and it's growing and it's fairly happy, but it's difficult'cause I've been working a second shift at the factory to put food on the table, but all the love I see in that little guy's face makes it worth it in the end.
Kardeşimin bir bebeği oldu ve ona ben bakıyorum çünkü kardeşim öldü... ve sonra bebek bacaklarını ve kollarını kaybetti... artık sadece gövdesi kaldı ama yine de karımla ona bakıyoruz... ve gittikçe büyüyor, oldukça da mutlu... ama işim kolay değil, karnımızı doyurmak için ikinci bir işte çalışıyorum ama o bebeğin yüzünde gördüğüm mutluluk bizim için her şeye değiyor.
Yeah, yeah, it's the second biggest out of all the mammals.
Evet, memeli hayvanlarda ikinci en büyük organ onlarda.
All I know is, out of all mammals, they have the second-largest penis.
Deniz ayıları hakkında tüm bilgim, en büyük ikinci penise sahip oldukları.
Look, I need a second to come down off of all this, you know what I'm saying?
tüm bunları hazmetmek için biraz zamana ihtiyacım var.
First, second Saturday of the month, all know what that means. Second Saturday. Statutes, laws, edicts, regulations... rules.
- Ayın ikinci cumartesinden önce düznelemeler ve kurallar üzeine konuşmalıyız.
it all dovetails into the second loneliest night of the year :
Noel arifesinde oluyordu.
Mrs. Wells has not even had the decency to respond to my second letter, I'm afraid to say... and whilst they all speak very highly of Mrs. Drake, I'm afraid that none of them, under the circumstances, feel able to appear as a character witness on your behalf.
Bayan Wells iki kez mektup yazmama rağmen maalesef hiç yanıt göndermedi ve hepsi Bayan Drake hakkında çok olumlu konuşmasına rağmen korkarım hiç biri bu şartlar altında sizinle ilgili iyi şeyler söylemeyecek gibi görünüyor.
First of all... it's not a him, it's an it... second, anything it says cannot be trusted.
- Her şeyden önce, o bir adam değil, o bir şey ikincisi, söylediği hiç bir şeye güvenemeyiz.
But then, all of a sudden... we get a second chance.
Sonra birdenbire şans yüzümüze gülüyor.
Well, we'll be arriving at the Cliff face any second now, so really, you're about to move closer to all of them.
Birkaç saniye içinde dağa çarpmış olacağız. O zaman hepsine yakın olacaksınız zaten. - O halde bekleyebiliriz!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]