Shame on you traduction Turc
1,395 traduction parallèle
Shame on you for abusing an old man.
Senden utanıyorum. Yaşlı bir adamı kötüye kullandığın için.
Shame on you
Shame on you
Shame on you.
Ayıp.
Shame on you!
Ayıp sana!
If they are not your friends, then more shame on you for bringing me among them.
Eğer arkadaşların değillerse, beni onların arasına getirdiğin için utanmalısın.
Shame on you!
Ayıp be!
Shame on you, still talking like that!
Senden utanıyorum, hâlâ böyle konuşuyorsun.
- Shame on you, Sanjay
- Sanjay, sana yazıklar olsun.
Shame, shame on you!
Utan kendinden, utan!
Shame on you, girls...
Yaptıklarınızdan utanın kızlar.
Shame on you.
Senden utanıyorum.
Shame on you!
Yazıklar olsun!
Shame on you, Ms. Pumple, exploiting loneliness.
İnsanların yalnızlığını sömürdüğünüz için kendinizden utanın, Bayan Pumple.
- Buffy, shame on you.
- Buffy, utan kendinden.
Shame on you.
Ayıp sana.
You fool me once, shame on you. You fool me twice... shame on me.
Beni bir kere kandırırsan sana yazıklar olsun iki kere kandırırsan bana yazıklar olsun.
Shame on you, Leery.
Kendinden utanmalısın, Leery.
Shame on you, Raymond.
Kendinden utan, Raymond.
Shame on you!
Yazıklar olsun sana!
You looked through my private things? Shame on you!
Özel eşyalarımı mı karıştırdın?
Shame on you.
Yazıklar olsun.
Shame on you.
Yazıklar olsun size.
Bunk, shame on you, lad.
Bunk, kendinden utan adamım.
- Shame on you, McNulty.
- Ayıp sana McNulty.
Shame on you.
Utan kendinden.
Marylin, shame on you.
Ne hoş... Kendinden utanmalısın.
Well... shame on you.
Bu... çok utandırıcı.
Shame on you!
Kendinden utanmalısın!
Shame on you!
- Bırakın geçeyim... Bırakın da geçeyim!
Shame on you!
Utan!
Shame on you.
Kendinden utan!
Shame on you!
Çok ayıp!
Shame on you!
Utanmalısınız!
Shame on you, for placing us both in this position.
Yazıklar olsun! İkimizi de bu hale soktun.
Shame on you, Johnny Smith!
Yazıklar olsun sana Johnny Smith.
Shame on you for what you've done to these people!
Bu insanlara yaptıkların yüzünden yazıklar olsun.
OK. Fool me once, shame on you.
Tamam. " Beni bir kez kandırırsan yazık sana.
Shame on you.
Kendinizden utanın.
Although the things you say are funny people tend to focus more on their own public humiliation and shame.
Söylediğin şeyler komik de olsa insanlar toplum önünde küçük düşürülmüş gibi düşünmeye eğilimlidir.
Shame, you put a patch on the boy's head.
Utan be, çocuğun kafasına yama yaptın.
You have brought shame on the uniform worn so bravely by so many.
Diğerlerinin cesurca giydiği üniformanıza utanç getirdiniz.
Shame on you!
! Yazıklar olsun!
Shame on you.
Yazıklar olsun sana.
It's really quite a shame, Dawson because there will be a day when you're old and grey and not even the Viagra's doing it for you and you could've looked back fondly on that time you banged the daylights out of that actress in your childhood bedroom while she still had her looks.
Gerçekten çok yazık Dawson. Bir gün gelecek, yaşlanacaksın ve Viagra'nın bile faydası olmayacak. Geriye dönüp, çocukluk odanda güzel bir oyuncuyla seks yaptığın günleri anabilirdin, ama bu olmayacak.
You've put me to shame, and on the day of the doctor's first visit.
Beni utandırdınız, hem de doktorun ilk ziyaret gününde.
But through that came livin with a heart full of shame... Oh, I tell you, these sons of bitches are harder to yank than a tick on the touch-hole of a chicken.
Ama bu utançla dolu kalple geldi... sana söylüyorum bu o.oppu çocukları bir tavuğun temas noktasına çalışmaktan daha zor herifler.
You brought dishonor on yourself and shame to the house of Atreus.
Kendine onursuzluk ve Atreus evine de utanç getirdin.
Do you know that in that continual consciousness of shame there is perhaps a sort of awful, unnatural enjoyment for her, a sort of revenge on someone.
Biliyor musunuz,... onun için yüz karası biri olmak,... belki olağanüstü korkunç bir haz kaynağıydı ; ... birinden intikam almak gibi bir şeydi.
Shame on you for swearing there's a flyer.
- Bir de yemin ediyorsun.
For finding the time to come... shame on you.
Utan kendinden!
SHAME ON YOU.
Kendinden utan.
shame on me 50
on your behalf 19
on your mark 94
on your knees 587
on your bike 16
on your marks 92
on your right 71
on your birthday 23
on your left 74
on your way 112
on your behalf 19
on your mark 94
on your knees 587
on your bike 16
on your marks 92
on your right 71
on your birthday 23
on your left 74
on your way 112
on your knees now 16
on your feet 441
on your desk 31
on your toes 27
on your own 129
on your head 43
on your stomach 27
on your side 26
on your way out 27
on your 38
on your feet 441
on your desk 31
on your toes 27
on your own 129
on your head 43
on your stomach 27
on your side 26
on your way out 27
on your 38
on your back 34
on you 192
on your face 24
on you go 57
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you will be 199
you got this 563
young 1055
on you 192
on your face 24
on you go 57
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you will be 199
you got this 563
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you can do it 1412
you suck 398
your 1839
you bitch 789
you okay 9168
your phone 169
you're cute 195
your honor 7894
youtube 39
you can do it 1412
you suck 398
your 1839
you bitch 789
you okay 9168
your phone 169
you're cute 195
your honor 7894
yourself 387
your hat 64
your own 34
yours 1007
you know that 5741
you tell 24
younger 104
youn 21
you're welcome 5601
you are 6060
your hat 64
your own 34
yours 1007
you know that 5741
you tell 24
younger 104
youn 21
you're welcome 5601
you are 6060