She loved me traduction Turc
684 traduction parallèle
She loved me.
O beni seviyordu.
She loved me too much to die.
Beni ölmeyecek kadar çok severdi.
I accepted her favors because I thought she loved me.
Beni sevdiğini düşünerek verdiklerini kabul ettim.
She loved me, I loved her.
Beni seviyordu, ben de onu.
No, I would know for sure that she loved me and was always waiting for me.
Hayır, onun beni sevdiğine emin olacağım, ve her zaman beni bekleyecek.
I was born when she kissed me I died when she left me I lived a few weeks while she loved me.
Beni öptüğü gün doğdum beni terk ettiği gün öldüm beni sevdiği birkaç haftada yaşadım.
I was born when she kissed me I died when she left me, I.... I lived a few weeks while she loved me.
Beni öptüğü gün doğdum beni terk ettiği gün öldüm, be beni sevdiği birkaç haftada yaşadım.
She loved me.
Beni seviyordu.
Everything I did for her was because I loved her and she loved me.
Yaptım, çünkü onu seviyordum, o da beni.
She loved me for what I am.
Beni bu halimle sevmeyi bildi.
She loved me all her life.
Bütün ömrünce beni sevdi.
She was a good and sincere creature, she loved me very much.
İyi ve içten bir insandı, beni de çok severdi.
When she said she loved me, I thought I loved her too... so I told her I loved her and that I would leave you.
Beni sevdiğini söylediğinde, ben de onu seviyorum sandım ve de onu sevdiğimi, seni terkedeceğimi söyledim.
I knew that she'd been lying in that expert way of hers when she said she loved me.
Beni sevdiğini söylerken... kendi usta yöntemiyle yalan söylediğini anladım.
Said she loved me.
Beni sevdiğini söylüyordu.
Except maybe that little gal down in Sonora. She said right out she loved me. Wanted to marry me.
Sonora'da bir kız... kendisinin beni sevdiğini, evlenmek istediğini söyledi.
Yes, she loved me.
Evet, sevmişti.
Then she said I was strange somehow, and that she loved me because I was strange, but that one day she may come to hate me for just that reason.
Sonra bir şekilde garip biri olduğumu söyledi ve garip olduğum için beni seviyordu ama gün gelir benden tek bir sebepten dolayı nefret edebilir.
I loved her and she loved me.
Onu sevdim ve o da beni sevdi.
I would have probably given up, had I not sensed she was hesitating, that she was quivering, that she loved me.
Muhtemelen, tereddütlü olduğunu hissetmeseydim titrediğini, beni sevdiğini algılayamasaydım vazgeçecektim.
She loved me and she left me.
Beni sevdi ve beni terk etti.
- If she loved me, she'd be faithful.
- Beni seviyorsa sadık kalacaktır.
She loved me very much. She cried while hugging me.
Bir gün beni anasına götürdü.
She said she loved me, but she started to show me in a personal kind of way
Beni yürekten sevdiğini söyledi, kendimi müthiş hissettirdi
And gently lent their silvery light When first she vowed she loved me
And gently lent their silvery light When first she vowed she loved me
I guess she loved me. That means nothing.
Sanırım beni seviyordu.
I said that she loved me, but I was mistaken and she was mistaken too.
Sana beni sevdiğini söylemiştim, ama ben bir hata yaptım.
She said she loved me and wanted to marry me.
# Beni sevdiğini ve benimle evlenmek istediğini söyledi.
She really loved me.
O beni gerçekten seviyordu.
I loved that dame, even if she did two-time me.
Beni iki kere boynuzlamış olsa da o hatunu çok sevmiştim.
And Blanche whom I loved didn't love me so she had to die.
Ve Blanche sevdiğim kadın beni sevmedi o yüzden ölmesi gerekiyordu.
Sally said she loved him, would never bother me again.
Sally onu sevdiğini bir daha beni rahatsız etmeyeceğini söyledi.
And then I suddenly realised that she had loved him too and had done actually nothing to harm me.
Ve onun da babamı sevmiş olduğunu anladım ve gerçekten beni incitecek bir şey yapmadığını.
Mrs. Gillespie was just telling me how she loved the house and I...
Bayan Gillespie biraz önce bana evi ne kadar sevdiğini anlatıyor ve ben de...
her future. And when she wrote me that she'd found someone she loved...
Ve bana, sevdiği bir insan olduğunu yazdığında dünyanın en mutlu annesi oldum.
My mama loved me, but she died.
Annem severdi beni ama, o da öldü gitti.
She never loved me
O beni hiç sevmedi
She never loved me
Beni hiç sevmedi
Elsa told me this morning that her husband was a communist and a spy, and that because she loved him she consented to be his courier to Harek.
Elsa bu sabah bana kocasının bir komünist ve casus olduğunu söyledi. Kocasını sevdiği için de Harek'e kuryelik yapmaya razı olmuş.
For instance, a girl I loved didn't love me, and she married another.
Mesela sevdiğim bir kız beni sevmedi ve gidip başkasıyla evlendi.
And she loved me.
Beni çok seviyordu.
Tell me, doctor, if I had a friend or a younger sister and if you knew that she loved you... what would you do?
Söyleyin bana Doktor, eğer bir arkadaşım ya da kız kardeşim olsaydı ve sizi sevdiğini öğrenseydiniz ne yapardınız?
And I thought deep down, she really loved me.
Halbuki içimden bir ses beni sevdiğini söylüyordu.
She's loved me for 30 years, has never called me on the phone and left me in peace.
30 yıldır bana âşıkmış. Telefonu olmadığı için beni rahatsız etmemiş!
Well, she never loved me before.
Şey, beni daha önce sevmiyordu ki.
She never loved me, either
O da beni hiç sevmezdi zaten.
- She's never loved anyone except me.
- Hayatında benden başkasını sevmedi.
Daisy loved me when she married me.
Evlendiğinde Daisy beni seviyordu.
She said she loved me.
Beni sevdiğini söylüyordu.
She came back a second time... to let me prove I loved her... and I killed her.
Aşkımı kanıtlamam için... tekrar geri döndü... ve ben onu öldürdüm.
At the screening, she told me she loved it.
Gösterimde filmi beğendiğini söyledi.
she loved him 38
she loved it 59
she loved you 74
loved me 18
mexico 335
metro 61
merci 624
melanie 499
menu 31
merida 43
she loved it 59
she loved you 74
loved me 18
mexico 335
metro 61
merci 624
melanie 499
menu 31
merida 43