Sheila traduction Turc
2,556 traduction parallèle
- I would never cheat on Sheila.
Aldattın mı? - Baba?
Sheila?
Sheila mı?
Was it Sheila Shay?
Sheila Shay mi?
Okay, look, sometimes Sheila makes me lunch, and it's usually pretty good.
Bak, Sheila bazen bana yemek hazırlar ve genelde oldukça iyidir.
On the days you forget, I either go surrogate brown bag, or I withdraw cash from the college fund that Sheila started in my name.
Unuttuğun günlerde ya kese kağıdıyla giderim ya da Sheila'nın benim adıma açtırdığı okul fonundan para çekerim.
- It was Sheila Shay.
Teşekkür eden Sheila Shay'di.
Because Sheila offered.
Çünkü Sheila teklif etmişti.
Oh, all good on lunch, Sheila.
- Evet, bir problem yok Sheila.
Oh, but I shall, Sheila.
Ama katılacağım Sheila.
What's the matter, Sheila?
Sorun ne Sheila?
If I quit the P.T.A. now, Sheila wins.
Eğer OAB'den ayrılırsam Sheila kazanır.
What? Sheila?
Sheila'ya mı?
I'm not gonna just disappear because Sheila doesn't like me.
Sheila benden hoşlanmıyor diye ortadan kaybolacak değilim.
Well, I suspect Sheila is gonna do everything in her power to make you feel otherwise.
Öteki türlü düşünmen için Sheila'nın gücünün yettiği her şeyi yapacağından şüpheleniyorum.
In the... in the fight between, uh, Sheila Shay and George Altman, it's gonna be Altman.
Sheila Shay ve George Altman arasındaki savaşta kazanan Altman olacak.
Sheila. Great party.
Harika parti.
George may not have been mom enough for Sheila, but at that moment, Sheila wasn't man enough for the moms.
George Sheila kadar anne olmayabilirdi ama şu anda Sheila anneler için yeteri kadar erkek değildi.
Um, now in the past, Sheila has harvested the rose bouquets from her garden.
Geçmişte Sheila buketleri kendi bahçesinden gül toplayarak yapıyordu.
Ah. Sheila's no longer with us.
Sheila artık bizimle değil.
I'm sorry, Sheila.
Özür dilerim Sheila.
Oh, well, that is a delicious flavor of soda, but seriously, Sheila, I can't give these women what they need.
Evet o gerçekten lezzetli bir sodadır ama cidden Sheila ben o kadınlara istediklerini veremem.
Sheila, I-I-I-I didn't think of the fumes.
Sheila, Ben dumanı düşünmedim.
I just found a box marked "good dishes," and then I used my pashmina as a table runner, snuck over to Sheila Shay's, cut a dozen roses.
Biraz önce üzerinde "tabak çanak" yazılı kutu buldum ve sonra yeteneğimi sofra hazırlamakta Sheila Shay'in oraya sızıp bir düzine gül kesmekte kullandım.
Oh, hey, Sheila.
N'aber Sheila?
Tessa, isn't there something you'd like to say... To Sheila?
Tessa Sheila'ya söylemek isteyeceğin bir şeyler var mı?
Tessa, your father is still in the Sheila Shay ICU, and I see you...
Tessa, baban hala Sheila Shay Bakımevinde, ve bakıyorum da...
I don't know what I would have done without you, Sheila.
Sensiz ne yapardım bilmiyorum, Sheila.
Pain pills from Sheila's hysterectomy.
Sheila'nın rahim ameliyatından kalma ağrı kesiciler.
Hi... Sheila.
Meraba...
I brought George some chicken soup.
Sheila. George'a tavuk çorbası aldım.
Don't do this, Sheila.
Yapma bunu, Sheila.
Hey, Sheila.
Hey, Sheila.
Not this old-timer, Sheila.
Bu eski toprak değil, Sheila.
It's Sheila.
Bu Sheila.
Sheila Burnside has certainly grown since the lottery photo was taken.
Sheila Burnside fotoğraf çekildiğinden bu yana oldukça değişmiş.
Yeah, Sheila knew that fingering one of those mug shots would've taken the heat right off of her.
Sheila işaret ettiği sabıkalılardan birinin ortamı kızıştıracağını biliyordu.
So, Sheila lures him to the copier, kills him, and then, takes his share of the money so she can get a new pair of boobs.
Yani Shela kurbanı cezbedip makinaya kadar götürdü, sonra onu öldürüp parayı aldı böylece yeni göğüslerine kavuşabilecekti.
Right. Okay, so your lawyer represents your wife, Sheila, too.
Tamam, avukatın aynı zamanda Sheilayı da temsil ediyordu.
So, is your lawyer working for you or for her?
Şimdi bu avukat senin için mi çalışıyor yoksa Sheila için mi?
Gobble, gobble, Sheila.
Gabıl gabıl Sheila.
Sheila's attempt to smoke Lisa out of her room was working, and once Lisa's internal temperature reached the triple digits, she couldn't take it anymore.
Sheila'nın Lisa'yı yakıp odasında çıkarma girişimi işe yaramıştı. Ve sıcaklığı üçlü rakamlara çıkınca, daha fazla dayanamadı.
Sheila... we're ready to hear your offer.
Sheila. Teklifini dinlemeye hazırız.
Well, after Sheila and I had that quickie, my life's been playdates, preschools and poops.
Şey, Sehile ve ben o hızlıyı yaptıktan sonra Hayatım oyun günleri, anaokulu ve kakalardan ibaret halde.
Sheila, stand up.
Sheila, kalkar mısın?
No offense, Sheila.
Kusura bakma Sheila.
- Sheila!
- Sheila!
Just promise me you're not gonna put me at the singles'table with Sheila and her mom. Please.
Beni Sheila ve annemle bekârlar masasına oturtmayacağına söz ver, lütfen?
Then there was Sheila.
Ondan sonra Sheila vardı.
In the end, I did end up forgetting Theresa... and Doris and Allison and Sheila and Adrienne... and... and all of them.
Sonunda, Theresa'yı unutmayı başardım... ve Doris'i ve Allison'ı ve Sheila ve Adrienne'i... ve... ve hepsini.
Couldn't.
- Ben asla Sheila'yı aldatmam.
Don't grab.
OAB'ye Sheila'nın yerine kendini beğenmiş bir anne koymak için katıldın ve şu anda kendini beğenmiş annelerin başı mısın? Kapışmayın.