Short notice traduction Turc
1,160 traduction parallèle
So good of you to come, Mr Bond, particularly on such short notice.
Gelerek büyük nezaket gösterdiniz, Bay Bond, özellikle de bu kadar kısıtlı bilgilendirilmişken.
She's calling in as many Alliance ships as she can get on short notice.
Kısa sürede bulabildiği bütün İttifak gemilerini topluyor.
Thank you for coming on short notice.
Geldiğiniz için teşekkürler.
You guys ever take a fight on short notice?
Hiç acilen dövüşe çıkıyor musunuz?
I got you some great corner men, since I know on such short notice, you might be a little unprepared.
Size harika adamlar buldum. Bu kadar kısa zamanda belki hazırlanamamışsınızdır dedim.
I had short notice.
Vakit azdı.
I'm glad you could step in on such short notice.
Son anda haber vermemize rağmen gelmene sevindim.
I realize it's short notice.
- Çok geç haber verdiğimi biliyorum.
The only stuff I could get on such short notice was a cake and that big-ass piñata.
Şu ana kadar temin edebildiğim tek şey pasta ve kıçım kadar şeker.
That's a bit short notice.
Biraz ani olacak.
Thanks for filling in for our regular doctor on such short notice.
Bu kadar kısa sürede doktorumuzun yerini doldurduğunuz için teşekkürler.
Awfully short notice.
Çok açıklayıcı oldu.
I'm afraid I couldn't get one on such short notice, ma'am.
Malesef bu kısa sürede yeni birini bulamadım, bayan.
We had it brought from Yemen, and it's not unusual to convene... a court-martial on short notice.
Yemenden getirttik. Bu kadar kısa bir sürede mahkemeyi toplamak tuhaf değil.
I do appreciate your coming in on such short notice, Henry.
Bu kadar çabuk geldiğin için teşekkürler, Henry.
Thank you for attending this meeting... ... on such a short notice.
Bu kadar kısa sürede toplantıya katıldığınız için teşekkürler.
lnviting me down there on such short notice.
Beni davet ettiklerini ne kadar geç haber veriyorlar.
Thanks for coming on such short notice.
Hemen geldiğiniz için teşekkürler.
But it wouldn't be very easy for us both to go on such short notice.
Ama böyle bir gidiş ikimiz için de çok sıradan olurdu.
Please. - Thank you for coming here on such short notice.
Kısa bir bilditimle buraya geldiğiniz için teşekkür ederim.
On this short notice all you'd produce is panic.
Çok az zamanımız kaldı. Bu sadece paniğe sebep olur.
You called me on short notice.
Beni çağırman çok ani oldu.
Thank you for coming down on such short notice.
Çağrımız üzerine hemen geldiğiniz için teşekkür etmek isteriz.
And who are you gonna get on such short notice?
Son anda kimi bulacaksın?
Dr Isaacs says I'm lucky there's one available on such short notice. Some people wait for days, sometimes weeks.
Doktor Isaac bu kadar kısa bir sürede boş bir ameliyathane bulduğumuz için şanslı olduğumuzu söylüyor.
This is awfully short notice.
Sonra cevap versem olur mu?
But it was really short notice.
Ama çok az zaman kalmıştı.
Mind you, they're not great seats, but they're the best I could do on such short notice.
- Aslında çok iyi yerden değil ama bu kadar kısa zamanda bulabileceğim en yerlerdi.
Doug, it was the best I could do on such short notice.
Bu kadar kısa sürede bunu bulabildim ancak.
Lois : Thank you for coming on such short notice.
Bu kadar kısa sürede geldiğiniz için teşekkür ederim.
Hey, I'm glad you could make it on such short notice.
Hey, Küçük bir notla hemen gelebilmene sevindim.
- On short notice, yes.
- Kısa sürede, evet.
You are a lifesaver. To pull that job off on such short notice- -
O kadar kısa sürede o işi hallederek hayatımı kurtardın.
Thanks for coming on short notice, guy.
Hemen geldiğin için teşekkürler.
Know it's on very short notice, but I've got to go to work.
Aniden haber verdim, biliyorum ama işe gitmeliyim.
- It's all we could find on short notice.
- Kısa sürede bu kadarını bulabildik.
No student could at such short notice.
Hiçbir öğrenci bu kadar kısa sürede başaramaz.
No Spectre gunships, daylight instead of night afternoon when they're all fucked up on khat only part of the city Aidid can mount a counter-attack on short notice...
Spectre helikopteri yok, gece değil gün ışığında tam öğle vakti hepsi kat çiğneyip azmışken... Aidid'in kısa zamanda karşı saldırı düzenleyebileceği tek yerde...
I'm not sure if I can do something on such short notice.
Böyle küçük bir bildiride bir şey yapabildiğime emin değilim.
The problem is, we can't do a liver transplant at short notice
Problem şu ki, bu kadar kısa zamanda nakil yapmamız çok zor.
Thank you for coming on such short notice.
Bu kadar kısa sürede geldiğiniz için teşekkür ederim.
I wonder what you could possibly need me for on such short notice?
Beni bu kadar kısa bir notla çağırmanızın sebebi neydi acaba?
I think I may be able to book the Plaza on short notice.
- Sanırım küçük bir ilanla Plaza'yı ayırtabileceğim.
Tomorrow is such short notice.
Yarın çok erken olur.
This is short notice but I just got off the phone with Ma.
Çok geç haber veriyorum, affet. Ama az önce annemle konuştum.
That's a bit short notice.
Bu biraz ani oldu.
I know this is short notice, but Paolo Vincenzo's pulled out of the installation.
Biliyorum biraz ani oluyor ama Paolo Vincenzo projeden ayrıldı.
Bloody'ell. That's a bit short notice.
Zaman biraz az gibi.
Yeah, listen, thanks for seeing me on such short notice.
Evet, dinle, beni bu kısa sürede kabul ettiğinizden dolayı teşekkür ederim.
That's a bit short notice.
- Merhaba. - Merhaba.
I KNOW HE WILL BE. AND I APPRECIATE YOU DOING THIS ON SUCH SHORT NOTICE.
ve küçük bi not, bunu yaptığın için sana minnettarım.
notice 40
noticed 24
notice anything 42
shorts 41
short 461
shorty 285
shortly 55
shortstop 18
shorter 26
short hair 23
noticed 24
notice anything 42
shorts 41
short 461
shorty 285
shortly 55
shortstop 18
shorter 26
short hair 23