Shot him traduction Turc
5,258 traduction parallèle
I shot him point-blank.
- Onu açık hedeften vurdum.
Should have shot him myself.
Onu kendi ellerimle vurmalıydım.
They shot him.
Onu vurdular.
So they shot him.
Onu vurdular.
He shot him.
Onu vurdu.
You shot him.
Onu vurdun.
He shot him in the fucking balls?
Onu testislerinden mi vurmuş?
The Lords shot him all to hell, but he's still hanging on.
Lords çetesi adamı fena benzetmiş ama herif hâlâ dayanıyor.
- What happened? - A mean woman shot him.
- Kötü bir kadın onu vurdu.
He just shot him.
Vurdu onu.
It could have been someone else that shot him.
O'nu vuran başka birisi de olabilir.
They fuckin'shot him!
Onu vurdular!
You've shot him!
Onu vurdun!
Someone shot him.
Ölmüş, birisi vurmuş.
- No-one shot him?
- Kimse vurmadı mı?
So I shot him.
Ben de onu vurdum.
Ephra Stein's wife, she shot him.
- Ephra Stein'ın karısı onu vurdu.
And I shot him in the eye.
Ve onu gözünden vurdum.
Just shot him.
Aniden vurdu.
You shot him in cold blood!
Onu soguk kanlilikla vurdun!
Someone shot him- - dumped him in the lake.
Biri onu vurup göle atmış.
Someone shot him... dumped him in the lake.
Biri onu vurup göle atmış.
Because my father's dead or because your father shot him?
Babam öldüğü için mi? Yoksa onu senin baban öldürdüğü için mi?
The assailants followed him into the store, and shot him, and they escaped.
Dükkana kadar onu takip edildi, ve onu vurdular. Onlar da kaçtılar.
- He shot him.
- Onu vurdu.
So God knew it was you, who shot him and not me.
Tanrı tetiği çekenin sen olduğunu, benim olmadığımı senin olduğunu öğrenirdi.
And did you see who shot him?
Onu kimin vurduğunu gördün mü?
Plus, I'd just shot him and I wanted him to be on my side.
Hem onu vurmuştum ve benim tarafımda olmasını istiyordum.
You shouldn't have fucking shot him then.
O zaman onu vurmamalıydın.
I shot him right through my skull.
Onu, kendi beynimden vurdum.
And I'm your best shot at getting him back.
Onu geri almak için en iyi şansın da benim.
Lopez claimed it was approximately seven seconds between the two shots that were fired at Tanner and the third shot that was fired at him.
Lopez, Tanner'a açılan iki el ateş ile kendisine açılan üçüncü ateş arasında yedi saniye olduğunu iddia etmişti.
That man who was shot took him.
O vurulan adam götürdü onu.
I don't think my shot killed him, but I'm sure he's wounded.
Kurşunumun onu öldürdüğünü sanmıyorum ama yaraladığına eminim.
We're still trying to put the pieces together, but the guy that Jordan shot didn't have any ID on him, so Erik's running a fingerprint scan right now.
Hâlâ parçaları bir araya getirmeye çalışıyoruz ama Jordan'ın vurduğu adamın üzerinde kimlik yok Erik şu anda parmak izi taraması yapıyor.
I wanted to leave her, but he had me do a shot with him right there - - you know how it is.
Onu bırakmak istedim, ama o kendisiyle bir tek atmamı istedi Orada - - Bilirsin nasıl olur.
And what about these guys that shot at him yesterday?
Dün ona ateş eden şu adamlardan ne haber?
He shot half my team. I want him dead.
Onu ölmesini istiyorum.
- Just give him a shot.
- Bir şans tanı.
I give him a warning shot.
Ben de uyarı ateşi açtım.
Shot 20 arrows in him already.
20 ok yedi bile!
He went back out to where you told him not to go, and he got shot.
Senin gitmemesini söylediğin yere gitmişti ve vuruldu.
So, if you were shot by a White Warrior, you probably just let him go.
Yani, eğer bir beyaz savaşçı vurduysa seni, muhtemelen onun gitmesine izin verdin.
I'll call him, but, you know, from the way they were talking about it, I think we've got a real shot.
Onu arayacağım ama şu anda bulundukları konumu düşünürsek bence gerçekten de ciddi bir şansımız var.
You paid him to have sex with your boyfriend and then you shot it.
Erkek arkadaşınla sevişmesi için ona para verdin ve sonra da fotoğraflarını çektin.
But, Lisa, if you want Milhouse to return to his old self, then you'd better bring him in for that shot tomorrow.
Ama Lisa, Milhouse'un tekrar eski haline dönmesini istiyorsan, o zaman yarın iğne için getirsen iyi olur.
But he happens to have an army of angels behind him, and, even though I hate to say it, if we're gonna take a shot at Metatron, they might be useful.
Ama yanında bir melek ordusu var ve söylemekten nefret etsem de eğer Metatron'na karşı bir şansımız varsa onlar işe yarayabilirler.
Lopez testified that there was seven seconds between the shots that killed Tanner and the shot that struck him in the shoulder.
Lopez ifadesinde Tanner'e açılan ateş ve kendisine açılan ateş arasında yedi saniye olduğunu söylemişti.
You shot him?
- Onu vurdun mu?
You want to hunt a tiger, you better take him down in one shot!
Kaplan mı avlamak istiyorsun tek atışta indirsen iyi edersin!
- after you shot and killed him?
-... yerleştirmiş olması mümkün mü?
himself 154
himura 39
him again 23
him and me 36
him too 56
him or me 60
him who 26
shot in the head 30
shot deal 20
himura 39
him again 23
him and me 36
him too 56
him or me 60
him who 26
shot in the head 30
shot deal 20