Should be traduction Turc
67,389 traduction parallèle
Well, maybe he should be, Leonard.
Belki de olmalı Leonard.
This place should be forgotten.
Burası unutulup gitmiş olsa gerek.
They should be calling about Benny soon. Or trying to call.
Yakında Benny'yle ilgili ararlar ya da aramaya çalışırlar.
Entrance should be 50 feet ahead on the left.
Giriş 15 metre ileride, solda olmalı.
Well, I think he's a little lost right now as to how he should be feeling.
Bence şu anda ne hissedeceğini tam olarak bilemiyor.
This should be up with our hosts.
Bu konuklarımızla beraber yukarıda olmalıydı.
He should be back inside of six months.
6 ay içinde geri dönecek.
She is being a dick, and her hair is stupid, but I think Genesis should be a last-resort kind of thing.
Gıcıklık ediyor, saçı bok gibi ama bence Genesis son çare olmalı.
Snacks should be bad for you!
Atıştırmalıklar size pek yaramamış!
We should be coming up on it any moment.
Bir noktadan diğerine ulaşmamız gerek.
We should be straight with him.
Ona karşı dürüst olmalıyız.
Life in an environment that melts lead. It should be impossible.
Kurşunu eriten bir ortamda hayat olması imkânsız olmalı.
You're the one who should be afraid.
Korkmana gereken sensin.
We should be somewhere where he feels comfortable, where he can at least move around.
Kendini rahat hissettiği bir yerde olmalıyız. En azından dolaşabileceği yerde.
With a mind like that, you should be nowhere near an institution like this.
Böyle bir akılla, Böyle bir kurumun yakınında olmamalısın.
He should be.
Olmalı.
The mortality rate on Fosdick Ward is more than it should be, certainly when compared to the rest of the hospital.
Fosdick Koğuşundaki ölüm oranı hastanenin.. .. geri kalan koğuşlarına göre fazla olabilir.
We should be ingenious more often.
Daha sık dâhi olmalıyız. Eğlenceliymiş.
I don't think you should be carrying the stick around all the time.
Bence sopayı devamlı yanında taşımamalısın.
- It should be with me. I don't think that's such a good idea.
Bence iyi bir fikir değil.
I really think you should be more worried about what happens to you.
Bence daha çok kendin hakkında endişelenmelisin.
Are you sure you should be handling all this stuff, I mean, now that you're pregnant?
Tüm bunlarla uüraşmak istediğine emin misin, yani, böyle hamileyken?
I think it should be fine, as long as I don't breathe through the hat.
Bence sorun olmaz, Şapkayı koklamadığım sürede.
Adalind should be home by now.
Adalind şu an evde olmalı.
I think we should be going now.
Sanırım artık gitmeliyiz.
After seven, there should be far less skin present than there is here.
7 yıl sonra, cildin, burda olduğundan daha az olması beklenir.
The Grimm should be dead, but he's not.
Grimm'in ölmesi gerekirdi, ama ölmedi.
You should be out trying to stop this thing.
Bu şeyi durdurmaya çalışıyor olmalıydın.
Rosalee should be here by now.
Rosalee şimdiye kadar burada olmalı.
Mr. Stanton should be our guy.
- Bay Stanton bizim adam olmalı.
You have a son. You should be thinking of him.
Onu düşünüyorsun.
You should be halfway to London by now.
Şimdiye Londra yolunu yarılamış olmalıydın.
You should be aware that if you decline this role, it will be offered elsewhere...
Bu görevi reddederseniz başka birine teklif edileceğinin farkında olmalısınız.
I should be getting back.
Geri dönmeliyim.
Should he be drivin'?
Onun araba kullanmasına müsaade var mı?
Because why should anything be easy?
Çünkü neden o kadar kolay olsun ki?
Well, why should this time be any different?
Neden farklı olsun ki?
I'm sorry because I know how it feels... not to be loved by someone who should love you.
Üzgünüm, çünkü seni sevmesi gereken birinin seni sevmemesi nasıl bir his, biliyorum.
Why should I be scared?
Neden korkmam gerekiyor?
They should just be grateful to be alive.
Hayatta olduklarına şükretmeliler.
- We should get going. - I'll be with you in a moment.
- Bir dakikaya sana katılırım.
Should there be any exposure, the film will darken.
Harhangi bir ışınlamada şerit siyahlaşacak.
Well, we should look at the books just to be safe.
Bilmiyorum. Ne olur ne olmaz diye, kitaplara bakmamız gerek.
Should it be happening like this?
Böyle mi olması gerekiyor?
Dumping in the woods should not be considered a solution.
Ormanda damping yapmak bir çözüm olarak düşünülmemelidir.
But why should that be?
Fakat neden etmesinler?
I should learn to be like Ross.
Ross gibi olmayı öğrenmem gerek.
I feel that power should always be in the hands of those who know what to do with it. And justice?
Bence güç daima, onunla ne yapacağını bilen kişilerin ellerinde olmalı.
Then should we really be venturing, given the disagreement between your families?
O halde, iki aile arasındaki anlaşmazlığı göz önüne alırsak tehlikeli bir iş yapıyoruz demektir.
Nor should he be!
Atmayacak da.
But life is precious and should not be scorned.
Fakat hayat kıymetli ve küçümsenmemeli.
should be fun 35
should be good 20
should be fine 18
bebe 93
beyonce 24
bela 54
belle 613
beatrice 271
because 7201
beni 31
should be good 20
should be fine 18
bebe 93
beyonce 24
bela 54
belle 613
beatrice 271
because 7201
beni 31