So it's done traduction Turc
699 traduction parallèle
It's not like I could've even done anything when you came onto me so strongly like you did while you were drunk.
Sarhoşken cüretkarca bana geldin ama ben karşılık veremezdim.
It's 10 years old, so you won't be done out of your share...
10 yıl önceki olduğundan, hissenden mahrum kalmayacaksın...
So now it's nothing, nothing to be done?
Şimdi hiç bir şey mi, hiçbir şey yapılmayacak mı?
So... it's done.
Böylece tamamdır.
Had she not been so devoted to him, she certainly would've left him, and indeed it would've been better for her had she done so.
Ona bu kadar sadık olmasaydı, onu kesinlikle terk ederdi doğrusu terketse kendisi için en iyisini yapmış olurdu.
So, if there's anything I can do, or anything that ought to be done, I'd appreciate you telling me about it.
Yani yapabileceğim yahut da yapılması gereken bir şey varsa bana bu konudan bahsederseniz müteşekkir olurum.
It's never been done, so it's not been prohibited.
Bu, daha önce hiç yapılmadı, o yüzden bunu yasaklayacak hiçbir şey yok.
- So, it's done?
- Yani iş halloldu mu?
Well... so there's not much to be done about it, then.
Öyleyse yapacak fazla bir şey yok demektir.
Well, you've done what you came back to do, so there's no need to lie about it.
Tamam, şimdi döndüğünde yapman gerekeni yaptın, bundan sonra yalan söylemene gerek yok.
It's true, I thought that in a way, you didn't love him any more, so so I'd have done anything to make you love me.
Bu doğru, düşündüm ki eğer bir şekilde, onu artık sevmeyecek olsaydın beni sevmen için her şeyi yapardım.
So Mr. Piper could have done it just as well as anyone else.
Bu nedenle Bay Piper başka herkes gibi Bay Piper da yapmış olabilir.
It's done with now so we won't talk about it anymore.
Bu yüzden bu konuda konuşmak gereksiz.
The type-face is the same so it was obviously done on this typewriter.
Yazı şekli aynı olduğundan belli ki bu daktiloda yazılmış.
The typeface is the same so it was done on the same typewriter.
Yazı biçimi aynı yani aynı daktiloda yazılmış.
Ι meant to get it done but it's been so hectic.
Yaptırmak istedim ama çok yoğun bir gündü.
No, there ain't nothin'in it, so there's no harm done.
Bir şey yokmuş. Onun için mesele etme.
If we don't do it, everything we've done so far will have been pointless.
Bunu yapmazsak, bugüne kadar yaptığımız her şey anlamsızlaşmış olacak.
I wonder what I've done all my life, though it's not like me to do so.
Hayatım boyunca neler yaptığıma hayret ediyorum, sanki hepsini yapan ben değilmişim gibi.
And so it's come time for us to pay the debt we all owe to this courageous man and to show our appreciation for a job well done.
Ve sonunda bu cesur adama vefa borcumuzu ödeme ve verdiği özverili hizmetler için minnettarlığımızı gösterme zamanı geldi.
Everything's done so stupidly here, it even makes you sick.
Burada her şey aptalca yürütülüyor, hatta insanı hasta ediyor.
It was done wrong, but it's done, so be it!
Yanlış da olsa konu kapanmış oluyor.
while your man Tokuemon has set himself up as priest of Aizome Temple... in Yotsuya, and is trying to gather the money you lost... in order to get you back in good with Oboshi, so you can be part of the revenge. And then when you some forty men take your own lives after it's done,
Adamınız Tokuemon, Yotsuya'da Aizome tapınağında, bir rahip kılığında... sizin kaybettiğiniz paraları biriktirmeye çalışırken... sırf sizi Oboshi ile denk bir güç haline getirip... intikamın bir parçası olmanız için uğraşıyor ve sonra... siz ve kırk adam, her şeyi halletikten sonra, kendi hayatınıza son vereceksiniz.
So, ladies'man, money and power has done it.
Ee, bay yakışıklı, demek para ve güç kazandı ha!
So that's how it's done.
İşte bu böyle yapılıyor.
So he couldn't have done it.
O yapmış olamaz.
I've done nothing to deserve it so it's embarrassing
Bunu hak edecek bir şey yapmadım, mahçup oluyorum
If there had to be another day, then all the landing craft would need to return to base, so it couldn't be done on a second day's postponement.
İkinci güne sarkarsa tüm çıkarma gemilerinin üsse geri dönmesi gerekecekti. Dolayısıyla ikinci güne erteleme sözkonusu olamazdı.
I'm so sorry, it's not all done by magic.
Çok özgünüm, ama bu iş sihirle olmuyor.
But it was done so well that one could easily be fooled... especially since the contortions of the victim was so convincing.
Ama anlaşılan birini kandırabilecek kadar gerçekçi rol yapmış. Özellikle vücudunun şekli oldukça ikna edici.
You are rich But it's so absurd to try To explain all the things You've done
Ama nasıl anlatayım, anlamsız işler yapıyorsun.
Maybe it's been so long since you seen a man you wanted you just done forgot what it feel like.
Belki de istediğin bir erkeğin olması o kadar eskidendi ki nasıl hissettiğini unuttun.
Flammable, I found out the reason it says that on the truck is so that just in case you should be spinning out of control at 70 or 80, heading for the truck, you'll know what it was that happened, you know?
Galiba ateşle yaklaşma yazmalarının sebebini buldum. Herhalde kontrolü kaybedip 120-130 kilometre hızla döne döne kamyona doğru sürüklendiğiniz sırada sizi neyin beklediğini bilin istiyorlar.
It's a special town for people like you two- - people who should be so embarrassed... by what they've done.
Orası siz ikiniz gibi yaptıklarından... utanç duymaları gerekenler için... özel bir şehirdir.
It was so good. Now it's all done.
O kadar güzeldi ki!
J'Look what it's done so far
Buraya kadar neler olduğuna bak
It's a closed order, so they never get any repairs done.
İçeriye kimseyi almamak için tamirci bile çağırmazlar.
It's so hard to get things done.
Baş etmek çok zor.
It's supposed to rain like hell, so get as much done as possible.
Deli gibi yağmur yağacak, o yüzden her şeyi bitirmeye çalışın.
They'd never done it before, that's what makes it so nice.
onlar daha öncesinde hiç yapmamışlardı, onları güzel kılan buydu
So, you see, he couldn't have done it.
O yapmış olamaz.
The thing is that I did get a little carried away, but there's no harm done and it's all over. So, let's just forget it.
Evet, olayı biraz abarttım ama kimse zarar görmedi ve mazide kaldı Yani, unutalım gitsin.
I will cover it, but it's been done so many times.
Bir makale yazacaktım ama biri çoktan yazmış.
Look, if it'll make it easier, I'll jump first so as you can watch how it's done.
Bak kolaylaştıracaksa önce ben atlayabilirim, sen de nasıl yapıldığını görebilirsin.
well, everything seems to be in order here the strong rebel grows weaker... soon he will be just another slave but it is for the good of the Horde it must be done... yet... why do I feel so unsure?
Burada her şey sıradan görünüyor. Güçlü asi zayıflıyor, yakında diğer köleler gibi olacak. Ama bu Horde için iyi.
I obviously assumed that Aunt Jane had done it, so why muddy the waters with our little escapade?
Açıkçası Jane Teyzenin yapmış olacağını düşündüm. Böylece bizim küçük kaçamağımızdan söz etmedim.
A lot of good it's done us so far.
Bize yeterince faydası dokundu zaten.
She thinks I've done it to annoy her, so she's upset
Onu sinir etmek için yaptığımı düşünüyor, bu yüzden kızgın.
And he's done an excellent job very thorough so of course it would be grossly unfair to push him back to his second slot now
Ve oldukça başarılı işler çıkardı. Elbette, şimdi onu ikinci mevkiye geri göndermek haksızlık olacaktı.
So when I'm all done, I look at the total and it's way up over and it's way up over $ 100,000.
İşim bittiğinde toplama bakıyorum ve çok fazla olduğunu... 100.000 doların çok üstüne çıktığını görüyorum.
- I had no dialogue I just got beat up so it sucked and um that was my first day so it was a night shoot being punched, it's alright, it was fun this is how it's done in Orange County
Bir kavga sahnesi vardı ve benim söyleyeceğim hiçbir söz yoktu. Sadece dövüldüm. Berbattı.
so it's a win 16
so it's over 58
so it's up to you 22
so it's 240
so it's fine 24
so it's like 40
so it's true 182
so it's your fault 19
so it's okay 41
so it's you 54
so it's over 58
so it's up to you 22
so it's 240
so it's fine 24
so it's like 40
so it's true 182
so it's your fault 19
so it's okay 41
so it's you 54
so it's official 29
so it's settled 30
so it's my fault 51
so it's possible 18
so it's not 23
it's done 1271
it's done now 32
done 2605
done deal 48
done it 42
so it's settled 30
so it's my fault 51
so it's possible 18
so it's not 23
it's done 1271
it's done now 32
done 2605
done deal 48
done it 42
done and done 93
done that 156
done for 16
done with what 16
done what 44
so it goes 27
so it is 192
so it doesn't matter 23
so it is true 19
so it would seem 69
done that 156
done for 16
done with what 16
done what 44
so it goes 27
so it is 192
so it doesn't matter 23
so it is true 19
so it would seem 69