Sorry to bother you traduction Turc
2,085 traduction parallèle
Miss Summers, I'm so sorry to bother you, but wow. You look really pretty today. Maybe it's that prenuptial glow.
Bayan Summers, sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm ama vay be bugün gerçekten çok güzel gözüküyorsunuz.
- I'm sorry to bother you, ma'am.
Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm, hanımefendi.
I'm sorry to bother you.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
I'm sorry to bother you.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
I'm sorry to bother you so late, but I don't know where Andrew is.
Bu saatte rahatsız ettiğim için üzgünüm ama Andrew'in nerede olduğunu bilmiyorum.
I'm sorry to bother you, sir.
- Rahatsız ettiğim için üzgünüm efendim.
Sorry to bother you so late, Ms. Foster. We just had a few questions.
Bu saatte rahatsız ettiğimiz için kusura bakmayın, Bayan Foster.
I'm sorry to bother you, Professor Mosby but this isn't Architecture 101.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim Profesör Mosby ama bu sınıf Mimarlık 101 değil.
Sorry to bother you.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Sorry to bother you.
Rahatsız ediyorum kusura bakmayın.
Sorry to bother you at your place of work, but I promised Tracy that if anything ever happened to her,
Sizi iş yerinizde rahatsız ettiğim için özür dilerim. Ama Tracy'ye, eğer ona bir şey olursa, bunu size vereceğime söz vermiştim.
Sorry to bother you again.
Tekrar rahatsız ettiğim içi kusura bakmayın.
I'm sorry to bother you, but I tried Olivia first.
Rahatsız ettiğim için kusura bakma. Önce Olivia'yı aradım...
Sorry to bother you at this hour But um
Bu saatte rahatsız ettiğim için üzgünüm ama...
- Sorry to bother you, Noah. - No problem.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
Good afternoon, ladies and gentlemen. I'm sorry to bother you. My name is Jack.
İyi günler, baylar ve bayanlar, sizi rahatsız ettiğim için affedersiniz, benim adım Jack ve bende tahtakurusu var.
Hey. Sorry to bother you.
Rahatsız ettiğimiz için özür dileriz.
Sorry to bother you.
Rahatsız ettiğimiz için özür dileriz.
- I'm sorry to bother you, you know.
- Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
I'm so sorry to bother you, honestly...
Rahatsız ettiğim için üzgünüm gerçekten...
Sorry to bother you.
Rahatsız ettiğim için kusura bakmayın.
Hi, I'm sorry to bother you.
Merhaba Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
Sorry to bother you.
Rahatsız ettiğimiz için üzgünüz.
I'm sorry to bother you at this hour...
Bu saatte rahatsız ettiğim için kusura bakma.
Sorry to bother you, but my name is Patrice Wilcox.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim ama benim adım Patrice Wilcox.
Uh, I'm sorry to bother you.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
I'm sorry to bother you but here it is 6 : 00 and we can't open our medicine.
Kusura bakma ama akşam altı oldu ve ilacımızın kapağını açamıyoruz.
Sorry to bother you again.
Tekrar rahatsız ettiğim için özür dilerim.
Mrs. Walsh, sorry to bother you.
Bayan Walsh, rahatsız ettiğimiz için üzgünüz.
Sorry to bother you, but we need to talk.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm ama konuşmamız gerekiyor.
Hey, sorry to bother you, but I stepped in a puddle
Şey, böldüğüm için kusura bakmayın ama bir su birikintisine bastım..
Sorry to bother you
Rahatsız ettik, özür dileriz.
Mister Themistoklis, sorry to bother you... but I'm going to the market.
Themistokli Bey, pardon rahatsız ediyorum. Ben pazara iniyorum.
Uncle, Auntie sorry to bother you.
Amca, Teyze size rahatsızlık verdiğimiz için üzgünüz.
Hi, I'm sorry to bother you, but I'm looking for my sister and...
Selam, rahatsız ettiğim için üzgünüm, ama kız kardeşimi arıyorum ve...
I'm really sorry to bother you.
Kusura bakmayın, rahatsız ediyorum.
Uh, yeah. Sorry to bother you sir,
Evet.Rahatsız ettim afedersiniz
I'm sorry to bother you...
Günaydın. Rahatsız ettiğim için kusura bakmayın.
I'm sorry to bother you, I'm Mateo Blanco.
Rahatsız ettim kusura bakma. Ben Mateo Blanco.
Sorry to bother you.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry to bother you.
- Seni sıktığım için üzgünüm.
Sorry to bother you. I need the CPL. Just looking for a new code.
Rahatsız ettim kusura bakma.Resmi gazeteyi arıyorum.Yeni bir kanuna bakmam gerekiyor.
Sorry to bother you, are you a doctor?
Rahatsız ettiğim için üzgünüm, siz doktor musunuz?
I'm sorry to bother you.
Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm.
- Sorry to bother you, Ma'am.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm hanımefendi.
Sorry to bother you.
Rahatsız ettiğim için kusuruma bakma.
I'm sorry to bother you.
Rahatsız ettiğim için kusura bakmayın.
I'm sorry to bother you.
Bay Monk?
I'm sorry. I don't mean to bother you, but could we get a picture?
Kusura bakmayın, sizi rahatsız etmek istememiştim, ama bir fotoğraf çektirebilir miyiz?
I'm sorry to... To bother you.
Rahatsız ettiğimiz için üzgünüm.
Victor, I am sorry to be to bother you, but they came.
Victor, rahatsız ettiğim için üzgünüm. Geldiler.
sorry to interrupt 698
sorry to hear that 198
sorry to disturb you 153
sorry to bother 18
sorry to trouble you 44
sorry to have bothered you 32
sorry to waste your time 18
sorry to keep you waiting 279
sorry to interrupt you 16
sorry to intrude 38
sorry to hear that 198
sorry to disturb you 153
sorry to bother 18
sorry to trouble you 44
sorry to have bothered you 32
sorry to waste your time 18
sorry to keep you waiting 279
sorry to interrupt you 16
sorry to intrude 38
sorry to disappoint you 99
sorry to call so late 16
sorry to have troubled you 22
sorry to disappoint 42
sorry to wake you 60
sorry to disturb 29
sorry to barge in 37
sorry to be late 20
sorry to make you wait 25
sorry to hear it 27
sorry to call so late 16
sorry to have troubled you 22
sorry to disappoint 42
sorry to wake you 60
sorry to disturb 29
sorry to barge in 37
sorry to be late 20
sorry to make you wait 25
sorry to hear it 27