English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ S ] / Standards

Standards traduction Turc

2,129 traduction parallèle
IT'S KIND OF BLAH FOR MY TASTE, BUT I FIGURED YOU NEEDED TO KEEP UP WITH AGENCY STANDARDS.
Benim zevkime uymuyor ama Büro standartlarına uyman gerektiğini düşündüm.
I am the King's ward, and accustomed to certain standards.
Ben Kral'ın himayesindeyim ve normal şeylere alışığım.
* And shoot me a cutie whose standards are low... *
Ve bana düşük standartlı bir hatun getirse
Guys, standards is saying no to the rubik's pube thing.
Çocuklar, standartlar rubik kasık * şeyine hayır diyor.
Of course, we didn't have the same safety standards back then, so...
Elbette, bugünkü gibi korunma yollarına sahip değildik.
I thought your men aspired to the same high standards that my father instilled in you.
Babamın sana aşıladığı gibi adamlarının da aynı standartlara erişmeye can attığını sanıyordum.
More than $ 4 million... By today's standards.
Bu günün parasıyla 4 milyon dolar gibi.
Clearly, her standards aren't that high.
Açık ki, standartları o kadar da yüksek değil.
'cause, you see, as an alcoholic, you will violate your standards quicker than you can lower them.
gördüğünüz gibi alkolikler böyle, standartlarınızı düşündüğünüzden daha kötü hale olabildiğince çabuk getireceksiniz.
The female watches his every move, she's in charge here and if his efforts don't match up to her standards, she'll get rid of him.
Dişi onun her hareketini izliyor. Burada patron o ve eğer erkeğin çabasını yetersiz bulursa, onu sepetleyebilir.
Yes, by our standards, it contained a lot of magic and mumbo jumbo, but it placed an emphasis on experimentation that was truly revolutionary.
Evet, bizim standartlarımıza göre, sürüyle büyü ve üfürükten tayyare içerse de deney üzerine öyle bir vurgu yerleştirdi ki bu işte hakikaten devrimciydi.
They really brought standards of accuracy and precision to astronomy that were unheard of before.
Onlar gerçekten, astronomiye daha önce hiç duyulmamış doğruluk ve hassasiyet standartlarını getirdiler.
The contestant's bread will be judged under five standards of quality!
Yarışmacıların ekmekleri beş farklı kategoride puanlanacak.
We have to maintain strict hygienic standards.
Sıkı hijyen protokolümüzü göz ardı edemeyiz.
All readings are beyond standards!
Tüm değişkenler standardın üstünde!
I'm gonna go lower my standards.
Ben standartlarımı daha da düşüremem.
I assure you, VSI's products have the most stringent safety standards - in the industry.
Emin olun, VSI ürünleri sektördeki en katı güvenlik standartlarına uygun üretiliyor.
It is interesting that the person applying such standards of censorship rarely feels as if their own physical or moral health is in jeopardy.
Burası çok ilginç, sansürün standartlarını uygulayan bir kişi... nadiren kendi fiziksel ve ruhsal sağlığını... tehlikede hissediyor.
I have to lower my standards just to make you a target.
Seni hedef olarak seçmek için, standartlarımı alçaltmam.
And yet I still have standards, unfortunately for you.
Ve senin aksine benim hala bazı standartlarım var.
- Suppose I don't have standards?
- Ne yani benim standartlarım yok mu?
This country has some sacred standards regarding sandwiches.
Bu ülkede kutsal olan bazı standartlar var, sandviçlerle ilgili.
- Doesn't wanna lower his standards.
- Standardını düşürmek istemiyor.
Don't wanna lower your standards, but you got to.
Standartlarını düşürmek istemiyorsun ama yapman gerek.
I didn't wanna lower my standards.
Standartlarımı düşürmek istemezdim.
I was going blind with masturbation, so I lowered my standards, and now :
Otuz birden kör olacaktım, ben de standartlarımı düşürdüm ve şimdi :
- Doesn't wanna lower his standards.
- Standartlarını düşürmek istemiyor.
And thankfully, I have found somebody who shares that dream, and I can assure you that you will not find two people more in sync with your exceptionally high standards and, if I may be so bold, your taste.
Hayalim bir gün burada yaşamaktı ve şükürler olsun, benimle aynı hayali paylaşan birini buldum. Sizi temin ederim bizden başka yüksek standartlara sahip, isteklerinizi karşılayacak sizi hoşnut edecek iki kişi daha bulamazsınız.
( Liz ) Unfortunately, standards dictate that we have to keep the fishy porn to a minimum.
( Liz ) Ne yazık ki, standart üreme çiftliğini minimumda tutmamız gerektiğini emrediyor.
By what standards?
Hangi ölçülere göre?
I mean, by our standards, Fabula's mother is a bigot.
Bizim standartlarımıza göre Fabula'nın annesi darkafalı.
I mean, by other people's standards.
Yani başka insanların standarıyla karşılaştırıldığında.
And it violates "Katz v United States," 1964, when the Supreme Court set the standards for reasonable expectations of privacy.
Ve bu adamın söylediği 1964'deki "Katz v United States" kanunu olan kişisel mahremiyet haklarına aykırıdır.
Well, I sure hope the afterlife lives up to your standards.
O zaman umarım öteki dünya yaşam standartlarına uygundur.
Well, sir, in the Harvard Student Handbook, which is distributed to each freshman, under the heading "Standards of Conduct in the Harvard Community," it says the college expects all students to be honest and forthcoming in their dealings with members in this community.
Efendim, birinci sınıflara dağıtılan Harvard Öğrenci El Kitabı'nın'Harvard Camiasına Karşı Tutumlar'başlığı altında bütün öğrencilerin camiayla ilişkilerinde dürüst olmalarının gerektiği belirtiliyor.
- I'm gonna lower my standards.
- Standartlarımı biraz düşüreceğim.
Oh, I'm sorry, maybe he's not up to your standards. He's no Seal.
Pardon, belki de o senin standartlarına uygun değildir.O bir Seal değil.
By human standards they expected nothing but death.
Ölüm kaçınılmaz görünüyordu ve onlara yardım edebilecek kimse yoktu.
Antisocial Personality Disorder, or APD, is characterized by a lack of regard for the moral or legal standards in a given culture.
Antisosyal Kişilik Bozukluğu, ya da AKB, baskın bir kültürde ahlak ve yasal standartlara olan bir umursamamazlıkla tanımlanır.
We find boys who come to us from the estate often have difficulty in adjusting to the standards of behaviour required in a school like this.
- Bize toplu konutlardan gelen çocukların, bu tür okullarda olması gereken davranış biçimini uygulamada genelde sıkıntı yaşadıklarını gözledik.
Not by our standards.
Henüz bizim standartlarımıza gelmedi.
The standards of behavior expected by a group.
Bir grup tarafından beklenilen standart davranışlar.
- You men with your double standards.
- Siz çifte standartlı erkekler!
Sick is just a question of community standards.
Hastalık toplumların standartlarına göre değişen bir terimdir.
McNamara / Troy has set new standards for reconstructive surgery repeatedly doing procedures once thought impossible.
McNamara / Troy, rekonstrüktif cerrahiye getirdikleri yeni standartlar ve kimilerinin imkânsız olduğunu düşündüğü prosedürleri yapmasıyla ünlendi.
Tirzah has set her standards so high, None of her suitors can meet them.
Tirzah standartlarını o kadar yüksek tuttu ki, taliplerinin hiçbiri o seviyede olamaz.
Well, nothing by Dutch standards.
Hollanda standartlarına göre normal.
By Gitano standards.
Gitano standartlarına göre.
Maybe not by your standards.
Belki senin kriterlerine göre değildir.
What are my standards?
Benim kriterlerim ne ki?
If we look at the pattern of eruption of the teeth, the Scladina child, by modern standards, should be about 11 or 12 years old.
ikinci azidisi neredeyse tamamen çikmis.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]