English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ S ] / Still got it

Still got it traduction Turc

1,400 traduction parallèle
Ma, Ma, Ma- - you still got it.
Anne, anne hala bir numarasın.
You still got it.
Hala sende iş var.
- Hey, I mean it. You've still got it!
- Sende hala iş var.
If he's still got it on...
Eğer hala tasması takılıysa...
I've still got it.
Hala bende.
I still got it.
Hala bende.
I've still got it...
Hâlâ var bende.
Have you still got it?
Hala sende mi?
It's a chance to show you still got it.
Hâlâ yetenekli olduğunu gösterebilmen için bir şans.
You still got it, right?
Hâlâ yapabiliyorsun, değil mi?
Well, I still got it on the back of my tongue.
Hâlâ dilimin arkasında var.
Yeah, still got it.
Evet. Anladım.
Let's see if you've still got it.
Bakalım hala üzerinde etkin var mı.
Still got it.
Hala iyiyim.
Guess I still got it.
Sanırım bende hala varlar.
We need to prove to the world that we still got it.
Hala yapabildiğimizi dünyaya kanıtlamamız gerek.
- No, I've still got it.
- Hayır! Hâlâ bende.
Even with a stuffy nose, you still got it.
Akan bir burnun varken bile, hala sende bir şeyler var.
You still got it.
- Peki. Bir espri daha.
Dude, she's got a nice little ass. It's not a big ol'butt, but still, it's -
Dostum, küçük hoş bir kalçası var ama hâlâ...
I got it on my own. You still owe me a hot tub, you idiot.
Bunu kendim kazandım, bana hala jakuzi borçlusun, seni salak.
All right, so they've still got it.
Öyleyse o hala ellerinde.
Well, still, it's got to be a relatively small community, right?
Yine de, göreceli olarak küçük bir topluluk olmalı değil mi?
Well, the only way I can get that room back is if I can prove to Falzone that I'm still worthy, that I still got what it takes.
Şey, o odaya geri dönmemizin tek yolu Falzoneye hala onun için değerli olduğumu kanıtlamaktan geçiyor, bu yüzden ne gerekiyorsa yapacağım.
I got a giant au naturel hard-on for you, and it's still not good enough.
Bu hafta geliyorum, doğal ereksiyonum var ama senin için yeterli değil.
And even when the developments proceeded and accelerators were made to accelerate the alpha particles to higher and higher energies, still it needed more energy putting in than you actually got out from the process.
Gelişmeler devam ettiği ve hızlandırıcılar, alfa parçacıklarını çok daha yüksek enerjilere hızlandırdıkları halde yine de çıkarma işlemi için elde edilenden daha fazla enerji kullanılması gerekiyordu.
It looked like those voice coming from kind of a catacombs which I still got the kind of voice I've still got them in my ears.
"Hala nasıl olduğunu hatırladığım, hala kulaklarımda çınlayan bu ses,..." "... bir çeşit yeraltı mezarlığından geliyormuş gibiydi. "
I got it painted black, because its still stuck there.
Kafaşı şunun içinde. Saçları dışarıda kaldığı için siyaha boyadım.
The way I see it is you still got three options.
Bence önünde üç yol var.
He still hasn't got it.
O hala anlamadı.
As long as I've still got the one for him, I guess it don't much matter.
Yine de onun için hala bir tane var sanırım çok fark etmez.
¶ Be like someone else ¶ ¶ Thick or thin That be your strength ¶ ¶ Still got it goin'on ¶ ¶ Still got it goin'on ¶
Umarım çok hızlı gitmiyorumdur.
We still don't even know how these people got dosed. I think it would be irresponsible to issue a warning without specifics.
Bu insanların uyuşturucuyu nasıl aldığını hâlâ bilmiyoruz bence ayrıntılar olmadan tedirginlik yaratmak sorumsuzluk olur.
You stayed still, you got yourself all pickled and preserved, and what good did it do you?
Sen olduğun yerdesin. Kendini korumak için turşunu kurdurdun. Bunun sana ne faydası oldu?
You know, I sent my brother a birthday card three years ago, he's still not got it, unbelievable.
Biliyor musun, kardeşime üç sene önce doğum günü kartı yollamıştım.
It can't wait. I still got almost 50 Mexican sex slaves in play.
Bunu bekleyemeyiz. 50 Meksikalı seks kölesi söz konusu.
It's still got a human brain.
Hala insan beyni taşıyor.
Yeah, well, we still got to figure out what to do with it, so what do you say?
Bununla ne yapacağımıza karar vermemiz lazım.
You still got a couple knots in it.
Evet.
Okay, so, assuming we can kill it when it eats, We've still got to find the thing first,
Tamam, onu beslenirken öldürebildiğimizi varsayarsak önce onu bulmamız gerekiyor.
We've got seats on a flight going out tonight, but it's got a five-hour layover in Ankara, so we're still trying to find something more direct.
Bu akşamki bir uçakta yer bulduk. Ama beş saat Ankara'da bekliyor. Hâlâ direkt uçuş bulmaya çalışıyoruz.
No, and it still doesn't tell me how sara's sequin got in your bed.
Hayır. Ayrıca hala Sara'nın pulunun yatağına nasıl girdiğini açıklamadın.
Yeah, that cuts it down a bit, but we've still got... four or five cargo ships.
Evet, sayı biraz düştü, ama hâlâ dört ya da beş gemi var.
So I clicked on "The Twilight Zone" website, and I found the episode, and I got it! I still have no idea what you're talking about.
Logan'la ilk çıkmaya başladığımızda, gecenin geç bir saatinde, havuz evindeydik, ve koltukta uyuya kaldık.
Still Keep at it, one of them's got to have seen something.
Yine de devam edin, birinden biri birşey görmüş olmalı.
Like I said, boss, my brother's got nothing to do with it so- - the guy's still out there by the way, coaching.
Dediğim gibi patron, kardeşimin bununla hiç bir ilgisi yok. Adam hala dışarıda bu arada, koçluk yapıyor.
Still got a few knuckleheads I gotta beat into shape but other than that, it's all right.
Hâlâ şekil verilecek birkaç dangalak var. Ama onun dışında iyi.
There's still a chance that Chase got it right.
Hala Chase'in doğru yapma olasılığı var. Oh!
- You know, I still got it. - Yeah.
Evet, hem de fazlasıyla.
You've still got a lot to learn when it comes to the fine art of secrecy.
İş en ince sanata, gizliliğe geldiğinde hala öğrenmen gereken çok şeyler var.
Them that's got shall get them that's not shall lose so the bible says and it's still is news mama may have papa may have but god bless the child that's got his own
Alması gerekenler, kaybedilmemesi gerekilenlerdir. Böyle söylüyor İncil, ve bu hâlâ haberlerde. Annecik kaybetmiş olabilir, babacık kaybetmiş olabilir, ama Tanrı çocuğu kutsasın, onun sahip olduğu şey duruyor, onun sahip olduğu şey duruyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]