Terrified traduction Turc
3,716 traduction parallèle
To be terrified of losing you. And then, to lose you.
Seni kaybetmekten korkmasını ve sonra kaybetmesini.
In that sense, you could point to the time of Suleiman as a period in which Europe was really in awe of and terrified by the Ottoman Empire.
Bu bağlamda, Süleyman'ın dönemi, Avrupalıların Osmanlı İmparatorluğu'na huşu ve korkuyla baktığı bir dönemdir.
He is terrified of sex.
O seksten korkar.
The thought of something happening to that girl terrified me.
Bu kıza bir şey oluyor düşüncesi beni dehşete düşürmüştü.
That terrified expression...
Bu korkmuş surat ifadesi...
Huh. I don't know why you guys are terrified of these things.
Böyle şeylerden neden bu kadar korkarsınız anlamam zaten.
You're terrified of him.
Ondan ölesiye korkuyorsun.
Because I'm terrified.
Çünkü çok korkuyordum.
- I'm terrified of what I'll become. - Ooo!
- Neye dönüşeceğimden korkuyorum.
I'm terrified of what I'm capable of.
Neler yapabileceğimden korkuyorum.
I'm terrified of the Wanderer and what he'll make me!
Gezgin'den ve bana yapacaklarından korkuyorum!
I'm terrified, Dorian.
Çok korkuyorum, Dorian.
I was terrified!
Çok korkmuştum!
I'm just terrified that my someone is Alan.
Bana uygun birisinin Alan olmasından korkuyorum sadece.
If you wanna know, work is terrified with him.
İşteki herkes ondan korkar.
Are you so terrified?
Gerçek bu kadar mı korkutucu?
I'm terrified of water.
Neden biliyor musun? Sudan çok korkuyorum.
Everyone else is terrified of him!
Diğer herkes ise heriften korkuyor!
- I'm terrified of crowds.
- Kalabalıktan korkarım.
I'm terrified!
Çok korkuyorum!
When we arrive at the prison. It was absolutely terrified.
Cezaevinde vardığımızda çok fena korkmuştum.
Half excited, half terrified.
Heyecanla karışık korku gibi.
You terrified them.
- Korkuttun onları.
Terrified that the Post or the Times aren't going to pluck you from the foothills of San Jose... and give you a job on the mountaintop.
Post ya da Times'ın sizi San Jose'nin eteklerinden kurtarıp zirvede bir iş vermeyeceğinden tırsıyorsunuz.
My wife was terrified.
Karım çok korkmuştu.
I was terrified. But then, you appeared.
Korkmuştum ancak sonra sen geldin.
Maybe because I am terrified of losing you!
- Seni kaybetmekten korkmuşumdur belki.
- You must be terrified.
Ödün kopuyor olmalı. Öyle.
I want to be so terrified, I'm letting out little involuntary shits.
O kadar tırsmalıyım ki istem dışı sıçmalıyım. Anladın mı?
I'm terrified for my children and who knows where...
Çocuklarım için korkuyorum ve kim bilir nerede...
They were all terrified of me.
Benden korkuyorlardı.
If they did, maybe he wouldn't have killed himself and you wouldn't be so terrified of who you are.
Öğretselerdi belki de intihar etmezdi ve siz de kimliğinizden korkmazdınız.
They're terrified to think you have strength and power.
Güçlü ve metanetli olduğunu düşünmekten korkuyorlar.
The fact that this is what he listens to, and he has got this tender side, to me, if I was getting in the ring with him, that would make me doubly terrified.
Bu tür şarkılar dinlemesi ve şefkatli bir tarafı olması... Eğer onunla ringe çıkacak olsam bu beni daha da korkuturdu.
But Jason also realized that in that moment, he wasn't afraid, because he thought she wasn't the one. He was absolutely terrified, because he knew she was.
Fakat Jason o anda anladı ki kızın hayatının aşkı olmadığını anladığı için değil, tam aksine olduğunu bildiği için korkuyordu.
No. I was terrified.
Dehşete kapılmıştım.
You're taking a man, dragging him around at gunpoint, stumbling over terrified passengers.
Bir adamı yakalıyorsun, silah doğrultup sürüklüyorsun korkmuş yolcuların arasında gezdiriyorsun.
I'm terrified of getting inside that ring with Teddy.
Teddy ile ringin içinde olmaktan çok korkuyorum.
People were terrified.
İnsanlar dehşet içindeydi.
You certainly look terrified, so I suppose we must be.
Bu kadar korktuğuna göre sanırım öyle olmalıyım.
I'm terrified I'm gonna be remembered in history as the President who pissed his pants.
Tarihte, pantolonuna kaçıran Başkan olarak hatırlanmaktan korkuyorum.
I could see that she was still suffering, that... she was still terrified.
Hala acı çektiğini, hala dehşet içinde olduğunu görebiliyordum.
You're terrified of me.
Benden çok korktun.
You must have been terrified... when you saw Armstrong-Parker written on your moving assignment.
Dolaşan ödevinde Armstrong-Parker yazdığını görünce çok korkmuş olmalısın.
All men are terrified of getting married, because it reminds them of everything they're never gonna get to do.
Bütün erkekler evlenmekten korkarlar.. Çünkü bu onlara artık eskiden yaptıkları şeyleri yapamayacaklarını hatırlatır..
If I wasn't terrified of heights, I'd probably love this.
Yükseklikten korkmuyor olsaydım herhalde buna bayılırdım.
But I'm terrified of heights, so I don't love it.
Ama yükseklikten korkarım bu yüzden sevmedim.
At that time, the Soviets were neutral, but Stalin was terrified that Germany was going to invade, so Hitler used this and demanded a loan from Russia.
Bu sırada Sovyetler nötr durumda. Ama Stalin, Almanya'nın işgal edeceğinden korkuyor. Hitler de bunu kullanarak Rusya'dan borç istiyor.
He literally is terrified of being by himself.
ve açıkçası tek başına olmaktan çok korkuyor.
My mom is terrified of flying.
2006 "Uçaktan çok korkuyor"
I never told you I'm terrified of... what? ( Sighs Felix.
Felix.
terrible 650
terri 250
terrific 810
territory 21
terrifying 108
terribly 58
terribly sorry 73
terrible idea 26
terrible things 71
terrible thing 49
terri 250
terrific 810
territory 21
terrifying 108
terribly 58
terribly sorry 73
terrible idea 26
terrible things 71
terrible thing 49