Th traduction Turc
3,242 traduction parallèle
So we were competing for clients, yeah, but th-that doesn't mean murder.
Bu yüzden müşteriler için çekişme yaşanıyordu, evet. Ama bu ölümcül bir şey değildi.
Th a great way to start a day.
Bu güne başlamak için güzel bir yol.
Okay, th- - that's not a mattress.
O, benim yatağım değil ki!
Oh, God, okay, th-that's not what I meant to say.
Böyle demek istemedim.
No, I don't, I don't know th...
Hayır, bilmiyorum, bunu bilmiyorum...
No, th-this pregnancy has been kind to you.
Hayır, bu hamilelik senin tarzına sahip.
And-and I'm th...
Ben de...
I can't... I... I can't just leave th...
İşleri olduğu gibi...
Th-this is a marriage.
Bu bir evlilik.
And when we move on to the, uh, next scenario, th-there's no doubling back, meaning, once a question is asked...
Bir sonraki senaryoya geçtiğimizde ise geri dönme imkânımız yok. Yani bir soru sorulduğu zaman...
Okay, look, th-there was the shooting, right?
Tamam. Bak, silahlı saldırı olmuştu ya?
No, no, we would take th-that old ball Uncle Ryan gave us and we would go out to the park and we'd throw it and-and... and we'd talk.
Hayır, hayır, Ryan amcanın bize verdiği şu eski topu alıp, parka gidebiliriz ve top oynar sohbet ederiz.
So th-they take the money, hit the other boxes.
Bu yüzden parayı aldılar, diğer kutuları açtılar.
But... but still, th-the key to what?
Ama bu anahtar neye ait?
There's a good chance th knife's still here.
Büyük ihtimalle bıçak hâlâ burada.
You don't just th-throw papers at someone and say, " Here.
Birinin suratına evrakları atıp... " Al, şunu imzala.
Uh, beats me. I-I th-think they made a mistake.
Hiçbir fikrim yok, sanırım bir hata oldu.
Uh, listen, th-there's something else that you need to know.
Şey, bilmen gereken bir şey daha var.
Th-The youngest one is like this 7 ½ - year-old little girl, same age as Katie.
En küçüğü 7,5 yaşında bir kız, Katie ile aynı yaşta.
Damn it, th-this sucks for me, too.
Of be, benim için de çok kötü bu.
Th-th-there's no boom,
Bomba yok.
If you don't, then th... This all seems stupid.
İçmezsen her şey saçma sapan bir şeymiş gibi görünecek.
Oh, th's awful.
- Çok üzücü bir durum.
How do you know th?
- Bunu nerden biliyorsun?
No, th-that once is enough for me.
Bir tanesi bile benim için yeterliydi.
This is different, th- - when did this happen?
Bu farklı - Bu ne zaman oldu?
Look, Lisa, th... this isn't a good time.
Bak, Lisa, bu... iyi bir zaman değil.
Wow, thank you, th-that's very generous.
Teşekkür ederim, çok cömertsin.
It's like, just a little, like, turn to the right, maybe, and th, she was like, oh, bam, and so it's like the finishing...
Sağa dön, belki sonra o da'Ah, bom! 'falan der, bu da çekimin sonu olur.
Today... th-the numbers sent me here.
Bugün sayılar beni buraya getirdi.
Okay, th-this keeps the gamma rays from leaking better than platinum.
Bu gama ışınlarının sızmasını platinden daha iyi önler.
You can find him at Fito's Bar on 59 th.
Onu 59. caddedeki Fito'nun barında bulabilirsin.
Th is one of them.
Bu da onlardan birisi.
Th-that's not true.
Bu doğru değil.
Th-They're alive?
Yaşıyorlar mı? !
Th-that's... what happened!
B - Bu... Neler olmuş böyle?
Th-then...?
O - Olamaz!
Th-that's...
Y - Yoksa bu...
You'd have to be pretty good to play th...
Bunu çalmak için epey iyi olman gerekiyor...
Th-There must have been 200 people who saw me there.
Beni orada gören 200 kişi falan olmalı.
It doesn't connect us th any crimes.
Herhangi bir suça karışmamış.
On the second shelf, th-th-there are syringes loaded with insulin.
- İkinci rafında insülin iğneleri olacak.
It's that year. Th's who we're helping this year.
- Bu yıl bunlara yardım ediyoruz.
I was telling Nate what a good time I had with you, but th...
Nate'e birlikte geçirdiğimiz güzel anları anlatıyordum, ama...
- Th-this is my son.
- Ve doğru söylüyor.
Th-that's him!
Bu o!
And th-there are moments when I...
Bazı anlar geliyor ki...
Wh-who- - who is th--who is that?
Kim- - Kim o?
Uh... Um, th-thank you.
Teşekkür ederim.
Now, th-they will think that.
- Evet.
Th-that was like ninja-warrior stuff, man. You're welcome.
- Bu ninja hareketi gibiydi.
thank you 126302
therese 78
thanks 59401
then 34485
that 10639
there 14012
theatre 45
though 17618
three 11326
this 8555
therese 78
thanks 59401
then 34485
that 10639
there 14012
theatre 45
though 17618
three 11326
this 8555
that's nice 2129
theo 635
the better 784
theresa 292
theme 39
this is 5015
there you go 7508
that's enough 4716
that's gross 203
theodore 193
theo 635
the better 784
theresa 292
theme 39
this is 5015
there you go 7508
that's enough 4716
that's gross 203
theodore 193
these 760
that's it 18340
things 422
thomas 2441
thank god 4623
this way 5411
that's good 7000
they 3238
theater 45
the simpsons 168
that's it 18340
things 422
thomas 2441
thank god 4623
this way 5411
that's good 7000
they 3238
theater 45
the simpsons 168