This right here traduction Turc
6,091 traduction parallèle
I'm about to give you this right here.
Bunu sana vereceğim.
You gonna do this right here, right now?
Bunun ne yeri ne de zamanı.
Oh, this right here?
Bu mu? Reno'da sattıklarımdan arta kalanlar.
'Cause you see, this right here is a gift.
Çünkü bu mektup bir hediye.
But what gets me fucking rock hard, is this right here.
Ama beni kaya gibi sert yapan şey işte bu.
Let's end this right here.
Hadi bu işi burada bitirelim.
This right here, this is a special power.
Sahip olduğum şey, bu özel bir güç.
This right here is my prison readiness program.
Bu hapishaneye hazırlık programım.
Sort of in this whole area right in here.
Genel olarak şu bölgede komple.
No, this is all wrong, all right? John sent me here to save you.
Ama John beni buraya seni kurtarmam için gönderdi.
And just think, we'd have this little one right here.
Hem düşünsene, bu ufaklığa bakardık.
They're right here on this base.
Tam bu üsteler.
- This is some bullshit right here!
- Sikerim muhabbetinizi!
As far as I'm concerned, right here with you and the boys, this is paradise.
Benim için, sizinle burada olmak cennet demek.
All right, lock your fingers like this and press down hard right here.
Pekala, parmaklarınızı kilit aşağı sert burada bu ve basın gibi.
Look at this one right here.
Buradakine bir bak.
Yo, is this the shit with the bezel right here?
Bezel mi var lan bunda?
This is the wall, right here.
Tam burada duvar var.
This man right here...
O adam var ya...
It's where they send priests when they get caught... this is all right here in the box.
Suçlu bulunan rahiplerin gönderildiği yer. Hepsi kutunun içinde.
- Maybe you should've clarified it 5 years ago... when I sent you all of this stuff, it's all right here.
5 yıl önce bu dosyaları gönderdiğimde açıklık getirseydin ya. Hepsi burada duruyor.
This has been one of the most innovative movies I have ever done and I told this guy right here, when I first met him at the airport...
Hayatımda yaptığım en yenilikçi filmlerden birisiydi. Buradaki adamla hava alanında tanıştığımda dedim ki...
From this guy right here...
Bu adam. Bu adam.
From this guy right here. This is our man. He's the sound guy.
Sesten sorumlu adamımız.
This is your proof right here.
Kanıtın tam orada.
Sergeant Saddiq, we're looking to present the collateral damage in the street, in this area right here, as 45 to 50 % fatality.
Çavuş Saddiq, Sokakta, tam bu alandaki sivil zaiyat hesabını... % 45 - % 50 ölüm oranına çekebilmek istiyoruz.
But this spot right here!
Ama bu bölge!
What, this guy right here?
Ne, bu adam mı?
- You can almost see the homerun... in this guy's eyes right here.
- Bu adamın gözlerinde seksi görebilirsin. - Dinle, dinle şunu.
Come on, let's try this door right here.
Hadi, şu kapıya bakalım.
What about this guy right here?
Ya bu adam?
Come out here right now, we'll end this.
Buraya gel ve bunu bitirelim.
I guess we move this picnic table over here, right?
Sanırım piknik masasını taşımamız gereken yer şurası, değil mi?
C'mon, let's get you, Veronica, right here inside this car.
Hadi, gel seni arabaya sokalım Veronica.
This guy, right here!
Sen var ya sen! Kahretsin.
This is one of them right here.
Biri de bu işte.
Standing right here? Is this it?
Yanımda dikilip duran?
And when it's done, and it will be done, you and I are gonna meet back here at this restaurant, at this same table that I used to share with my boy, and I'm gonna look you in the eyes, just like you're looking me in the eyes right now, and I'm gonna see how empty they are without your son in the world.
Bu iş bittiğinde ve bitecek de seninle bu restoranda yeniden buluşacağız bu masada benim oğlumu konuştuğun gibi tıpkı şu an gözlerime baktığın gibi ben de senin gözlerine bakarak oğlun olmadan dünyanın ne kadar boş olduğunu göreceğim.
Gary The Snail, you get down here right now and join this team!
Salyangoz Gary, hemen buraya inip ekibe katılıyorsun!
And can we not talk about this while he's sitting right here?
.. ve o orada oturuken bundan bahsedemeyiz.
Someone had to cut this lemon wedge right here.
Birinin bu limon dilimini kesmesi ve..
I'm gonna watch you play this big winner right here.
- Oynuyorum dedin, ben de kazanmanı izleyeceğim.
This woman right here is an actual maid.
Bu kadın gerçek bir hizmetçi.
I mean, this is the look right here, man.
İşte böyle görüneceksin oğlum.
This whole idea was hatched at Jules'kitchen table right here in Brooklyn.
Tüm fikir Jules'in mutfak masasında ortaya çıktı tam burada Brooklyn'de
I'm laying right here next to this damn fire so I can see any son of a bitch come to call.
Tamda bu lanet ateşin yanında uzanıyorum ki gelecek her o.çocuğunu görebileyim.
All right, Dad, come over here and grab this.
Baba, buraya gel ve şunu tut.
There's not another mop on the market... that has as much absorbent cotton as this mop right here.
Piyasadaki hiçbir paspasta... bundaki kadar süper emici pamuk yok.
Like, I see "Iris" and "Focus," - but this one right here? - Yeah.
İris ve odağı görüyorum ama şuradakinin ne işe yaradığını bilmiyorum.
Hey, this is my room. Right in here.
Burası benim odam, burası.
So you probably got as much or less... than this little no-good, manipulative, degenerate motherfucker... right here next to you.
Yani muhtemelen cebinde şu yanındaki aşağılık çıkarıcı, soysuz kazmanınki kadar para vardır.
right here 3759
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here they come 557
here we come 237
here they are 545
here we 20
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here they come 557
here we come 237
here they are 545
here we 20