To my knowledge traduction Turc
614 traduction parallèle
I will do all in my power to elevate the standard of my profession and will hold in confidence all personal matters committed to my keeping and all family affairs coming to my knowledge in the practice of my calling.
Gücüm yettiğince mesleğimin standardını yükselteceğim işimi yaptığım sürece şahit olduğum bütün personel meselelerini bilgim dahilindeki aile meselelerini sır olarak tutacağım.
Not to my knowledge.
Bildiğim kadarıyla hayır.
- Not to my knowledge.
- Bildiğim kadarıyla, hayır.
I remember they came to my knowledge Mr. Manfredi and his little friend ;
Bay Manfredi ve küçük arkadaşı bir süre önce benden... bilgi almaya gelmişlerdi.
In my case, to add to my knowledge about identical twins.
Bu araştırmada da tek yumurta ikizleri hakkında bilgimi artırmak.
- No, madam, not to my knowledge.
- Hayır, bildiğim kadarıyla değil.
- Not to my knowledge.
- Böyle bir bilgim yok.
First time i s happened here, to my knowledge, in 45 years.
45 yıllık hayatımda bildiğim kadarıyla bu ilk defa oluyor.
NO. NOT TO MY KNOWLEDGE, ANYWAY.
En azından bildiğim kadarıyla.
No, sir. Not to my knowledge.
Hayır efendim.
He went after the easy ones, and, to my knowledge, he'd never set his sights on a girl I thought worthy of him.
Her zaman basitlerin peşinden koşuyordu ve bana kalırsa asla ona değecek bir kızı amaçlamayacaktı.
To my knowledge, I haven't broken any laws.
Bildiğim kadarıyla, hiç bir yasayı çiğnemedim.
- Not to my knowledge, no.
- Bildiğim kadarıyla yok. Tannis.
Not to my knowledge.
Tanımam.
To my knowledge, Colonel, we've never met before.
- Kanımca daha önce hiç karşılaşmadık Albay.
To my knowledge, such total transfer has never been accomplished with complete success anywhere in the galaxy.
Böyle bir transfer galaksinin hiçbir yerinde daha önce başarıyla gerçekleştirilmedi.
No, the best way, to my knowledge, to get away, is to root right in where you are.
Yo, kanaatımca, kurtulmak için caiz olan bulunduğun yere kök salmaktır.
Lend us your ear listen to the wise men, and give your heart to my knowledge.
Kulağını bize ver ve bu bilge adamları dinle, ve kalbini benim bilgime aç.
Not to my knowledge, Sergeant.
Bildiğim kadarıyla hayır, Çavuş.
To my knowledge, he has never made a mistake... when identifying a painting.
Bildiğim kadarıyla o, bugüne kadar bir resmi tanımlarken... asla hata yapmadı.
- To my knowledge, nothing.
- Bildiğim kadarıyla, hayır.
Not to my knowledge.
Ben kullanmam.
Not to my knowledge.
Bildiğim kadarıyla değil.
NOT TO MY KNOWLEDGE. ODD. WERE THERE ANY LOUD NOISES OR OTHER EXTRANEOUS ACTIVITY
Peki domatesleri etkileyecek değişik aktiviteler ya da... uçak gürültüsü gibi güçlü uyaranlar yokmuydu etrafta?
No, not to my knowledge.
Bildiğim kadarıyla, hayır.
Though in money matters, Miss Voss is very correct, to my knowledge
Ama para meselelerinde bildiğim kadarıyla Bayan Voss çok dürüsttür.
To the best of my knowledge, it has served my family faithfully for over 700 years.
Bildiğim kadarıyla ailem sadakatle 700 yıl boyunca en iyi şekilde hizmet etti.
And happy I am to pass on my knowledge to you.
- Huzur içinde yatsın. Ve bu bilgimi size öğretmekten mutluluk duyarım.
If I had my way, this is the way I'd like to spend all my time, in the company of men like yourselves in the pursuit of knowledge.
Elimde olsa tüm zamanımı sizin gibi insanlarla birlikte..... bilginin peşinde dolaşarak geçirirdim.
I want to encompass all the knowledge I can in my brief span.
Kısa ömrümde öğrenebileceğim her şeyi öğrenmek.
The Hoxton Creeper, to the best of my knowledge, is not a madman or if he is then there's method in his madness and that method I'm convinced is supplied by Giles Conover.
Hoxton Creeper, bildiğim kadarıyla, bir deli değil, öyle olsa bile, deliliğinde bir yöntem var ve bu yöntem bence Giles Conover tarafından sağlanmış.
The knowledge I acquired in the good old bank I applied to my problems in the infantry.
O muhteşem bankada edindiğim bilgileri askerdeki problemleri çözmede kullandım.
My son, attend unto my wisdom, and bow thine ear to my understanding that thou mayest regard discretion and that thy lips may keep knowledge.
Oğlum, benim bilgeliklerime katıl, benim anlayışım senin kulağında olsun.. orasını saygıyla takdir et ve senin dudakların bilgili olsun.
To the best of our knowledge, my wife and I are the only ones left alive since we have not seen or heard anyone for hours.
Bildiğimiz kadarıyla yalnız karım ve ben sağ kaldık çünkü saatlerdir kimseyi görmedik veya duymadık.
It's the truth, to the best of my knowledge.
Bu doğru, bildiğim kadarıyla öyle.
To the best of my knowledge, I would say so.
Bildiğim kadarıyla, öyle diyebilirim.
It's been brought to my attention that you're guilty of unbecoming conduct. You have embarked on this course without my knowledge or consent.
Firmamıza yakışmayan davranışların oluyormuş, hem benden izin almadan ve benim haberim yokken.
I'd trade all of my knowledge to know how to make a woman love me.
Tüm bilgimi feda ederim, eğer bir kadını kendime aşık ettirebilirsem.
To the best of my knowledge.
Ve kazanılmış işimi şampanya ile kutlayacağız.
But it didn't occur to me till I was hooked... that my combined knowledge of anthropology and psychic phenomena... had led me on to something very practical.
Ama bu işlere iyice dalınca bir de baktım ki... antropoloji ve psişik olaylar hakkındaki bilgilerim... beni çok pratik bir alana sürüklemiş.
Although, to the best of my knowledge nobody's ever accepted that advice.
Kimsenin bu tavsiyemi tutmadığını da çok iyi biliyorum.
You need my knowledge and ability to apply it and then you need my experience to gain the fullest results.
Bunu çözmek için benim bilgilerime ve becerilerime ihtiyacınız var, Ve en anlamlı sonuçlara ulaşmak için de tecrübelerime.
" In a nearby secluded area, I followed, to the best of my knowledge...
"Yakınlarda ıssız bir alanda bilgimin yettiğince..."
For, as you see and can hear, I have used my knowledge of music and acoustics to re-create my voice.
Gördüğün ve duyduğun gibi müzik ve akustik bilgimi kullanarak sesimi yeniden kazandım.
Silently I must listen to my accuser and innocently go and forgive and forget safe in the knowledge that God will judge justly
Sessizce dinlemeliyim beni suçlayanı ve masumca gitmeliyim, bağışlamalı ve unutmalı. Tanrı'nın yargısının adil olacağını bilerek.
Well, sheriff, to the best of my knowledge, I've never heard of any mines that far south.
Şerif, bildiğim kadarıyla güneyde herhangi bir maden duymadım.
Senator, no one at Taft Aerospace, to the best of my knowledge ever bribed anybody.
Senatör, Taft Havacılık'ta hiç kimse, bilgim dahilinde... hiçbir zaman, kimseye rüşvet vermemiştir.
However, if I choose to attempt to have carnal knowledge of that gorgeous bod that'll be her option, my problem, and none of your business.
Ama o muhteşem vücutlu kadınla samimi bir ilişkiye girmeyi tercih edersem de bu onun kararı, benim sorunum olur ve seni ilgilendirmez.
To you I bequeath my power,... my knowledge and my estate.
Size miras bırakıyorum gücümü, bilgimi ve mülkümü.
" To my personal knowledge, Ciello supplied heroin to many other individuals I was personally involved with.
" Kişisel bilgime göre, Ciello baskınlarda... ele geçirilen eroinin bir kısmını saklardı.
To the best of my knowledge, very few.
Bildiğim kadarıyla çok az.
to my room 18
to my house 27
to my mother 21
to myself 39
to my mind 52
to my family 36
to my surprise 17
to my face 19
to my son 27
to my father 22
to my house 27
to my mother 21
to myself 39
to my mind 52
to my family 36
to my surprise 17
to my face 19
to my son 27
to my father 22