English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ T ] / Told him what

Told him what traduction Turc

1,715 traduction parallèle
I clipped him round the ear and told him what for, Inspector.
Onun kulağını çekip sebebini söyledim, Müfettiş.
I told him what I heard was going on in the camps.
Kampta olanlara dair duyduklarımı anlattım.
What'd you tell fornell? I told him what happened.
- Fornell'e ne anlattın?
I told him what I needed to tell him.
Söylemem gerekenleri söyledim.
Like, I think that's really just what I needed was just, like, closeness and, like, being, like, comfortable with someone, and I think that's why it was so hard to, like, say the things that I said to him that night, like, when I sort of told him that I couldn't do it anymore.
Sanırım tek ihtiyacım olan şey buydu birisine yakın olmak birisiyle rahat olmak ve sanırım o gece söylediğim şeylerin, daha fazla yürütemeyeceğim gibi sözlerin bu kadar zor olmasının sebebi de buydu.
Oh, I know what you told him.
Ne söylediğini biliyorum.
- And what have you told him?
Neler söyledin peki?
So what if I told him I looked like Cindy Crawford?
Ona Cindy Crawford'a benzediğimi söylemişsem ne olmuş?
Did he do exactly what you told him?
Ona söylediğin şeyi tam olarak yapmış mı?
My father did exactly what you told him to do.
Babam, ona yapmasını söylediğin şeyleri tam olarak yapmış!
What have you told him about his father's death?
Babasının ölümüyle ilgili ona ne söyledin?
I don't know what she told him about Muoi.
Profesöre Muoi hakkında ne anlattı bilmiyorum.
What did he say when you told him he tried to commit suicide?
İntihar ettiğini söylediğinde ne dedi?
I told him as soon as he told me what he was writing about.
Bana hangi konuyu işlediğini söylediğinde ben de ona kendi yazı konumu söylemiştim.
I know. That's what I told him.
Ona ne söylediğimi biliyorum.
Told him what?
Ne dedin?
You know what? I mean, if I really had deep feelings for Keith, i would have told him by now.
Aslında, eğer Keith için o kadar derin duygularım olsaydı, ona çoktan söylemiş olurdum.
Why men and women sleep together, what their dirty parts do- - so I told him I'd give him the sex talk on the way to school, and he wants to record it.
Erkeklerle kadınlar neden birlikte uyurmuş, oralarıyla ne yaparlarmış, falan. Ben de okul yolunda cinsellikten bahsedeceğimi söyledim. O da kaydetmek istedi.
He must have suspected the end was near... regardless of what any doctor told him.
Doktor bir şey söylememiş olsa da sonun yaklaştığını hissetmiş olmalı.
Tell him what you told Agent Delgado.
Ajan Delgado'ya söylediğini ona da söyle.
TOLD ME THAT I WAS GONNA BE PUNISHED FOR WHAT I'D DONE IF I TRIED TO CROSS OVER. HE SAID I SHOULD STAY HERE AND HELP HIM.
Eğer karşıya geçmeye kalkışırsam yaptıklarımdan dolayı cezalandırılacağımı o yüzden burda kalıp ona yardım etmem gerektiğini söyledi
When Twilling murdered Sandra Trotman, he remembered what Bator had told him and used the red geranium to throw us off the scent.
Twilling Sandra Trotman'ı öldürünce,... Bator'ın ona söylediklerini hatırladı ve kırmızı sardunyayı kullanarak bizi başından attı.
I'm telling him what you told me to say.
Bana söylediğin şeyi ona söylüyorum.
Hodges told me that Grissom confided in him and... you know what?
Hodges bana, Grissom'un ona güvendiğini ve... Neyse, boş ver!
That's what I told him.Yeah.
Öyle demiştim ona. Evet.
And, of course, he changed everything, and instead of printing what I told him, he went to the police and got me arrested.
Ve tabiki, Ve gazetecei sölediğimi yayınlamak yerine her şeyi değiştirerek polise gitti ve beni tutuklattı.
I don't know what he told you, but she left him for another man.
Sana ne söylediğini bilmiyorum ama babanı başka biri için terk etti.
She always talks about you and I just told her... I told her, I was like, you know what, you should just tell him.
O her zaman seninle ilgili konuşuyor ve ben ona sadece söylüyorum, ben hoşlanıyordum, ne var biliyor musun, ona söylemelisin.
Which is what I told him.
Ona da bunu söyledim.
He gave me one and I do not trust the I did not realize what is at stake, but Bobby told to trust him.
Ve o baska bana gönderdi Ona güven hastadir. O tip söyledi.
What would you say if I told you I'm looking at him right now through a window.
Şu anda pencereden onu izliyorum desem. ... ne derdin?
By the way, you never told me what you thought of him.
Bu arada, onun için ne düşündüğünü bana söylemedin.
I told you to look after him, but instead you were getting pissed and God knows what else with your friends.
İçiyordun ve tanrı bilir neler yapıyordun.
The Barbershop told him to get a Jheri curl but didn't know what one was, he told it'd make his hair pretty.
Beraber berberdeydik. Ona dedim ki zenci perması yaptır. Çünkü ne olduğunu bilmiyordu ben de dedim ki saçın düz ve güzel olacak.
He didn't do what God told him to do.
Tanrı'nın buyruğunu yerine getirmedi.
I told him, " Philippe, what do you think now
O'na " Philippe, şu anda ne düşünüyorsun?
You know what my father said when I told him about the mission?
Babama olanlari anlattigimda bana ne dedi biliyor musun?
But if you told her what you saw, she mightn't be waiting for him any longer.
Fakat ona söylemiş olsaydın belki de babanı daha fazla beklemezdi.
Did I tell you what he said when I showed up and told him my marriage was over?
Evliliğimin bitmek üzere olduğunu söylediğimde bana ne dediğini sana söyledim mi?
And what I told him was, I said,
Ve ona şöyle söyledim :
I can't divulge to you the substance or the content of my conversation with him, only to say what I said in court, that he did call me this morning at my home, and he told me he would not be here.
Size onunla yaptığım konuşmanın içeriğini anlatamam, sadece mahkemede de söylediğim gibi beni bu sabah evimden aradığını ve gelmeyeceğini söylediğini söyleyebilirim.
I told him I would work with you, mentor you, and for what?
İnanılmaz. Ona seninle çalışacağımı, sana akıl hocalığı yapacağımı söyledim. Ne için?
If the stuff is what I told him, he says OK, it's a deal. 300,000 in 500 Euro bills.
Malzemenin ne olduğunu ona söylediğimde tamam, anlaştık dedi. 500 Euro'luk banknotlar halinde 300,000.
I told him about my wife Grace, what a good woman she was and how lucky I was to have her.
Ona karım Grace'ten, onun ne kadar iyi bir kadın olduğundan... ve ona sahip olduğum için ne kadar şanslı olduğumu anlatmıştım.
Yeah, that's what I told him.
- Ben de öyle dedim.
I told him exactly what our position was.
Durumumuzun ne olduğunu ona tam olarak anlattım.
And I'm sure this is what just you told Long Feng before you turned against him and joined me.
Eminim bunu, Long Feng'e ihanet edip, bana katılmadan önce ona da söylemişsinizdir.
What if I just told him your secret?
Sadece sırrını ona söyleseydim ne olurdu?
Well, Ignoring What She's Already Told Him About His Dad, The Fact That He Seems To Have Your Dna, Math- -
Şey, babası hakkında çocuğa anlattıklarını, senin DNA'nı taşıdığı gerçeğini ve hesaplamayı saymazsak -
I've told him exactly what he needs to do.
Tam olarak ne yapması gerektiğini ona anlattım.
Michelle tell him what you told me when I got here.
Michelle ona buraya geldiğimde bana ne söylediğini anlat.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]