Troublemaker traduction Turc
441 traduction parallèle
"I am afraid, ladies and gentlemen, the troublemaker is me!"
"Korkarım ki, bayanlar ve baylar, sorun benden kaynaklanıyor!"
- She's a troublemaker.
- Tam bir baş belası.
He's a troublemaker.
Tam bir baş belası.
You're a troublemaker.
Problem çıkaran bir insansın.
- He's a notorious troublemaker, my lady.
- Meşhur bir baş belası, mileydi.
Mr.Haverstock seems to be something of a troublemaker.
Bay Haverstock tam bir baş belası gibi görünüyor.
Say, what are you, a troublemaker?
Sorun çıkartmaya mı geldin?
Mr. vadas has been in the employ of Matuschek and Company for two years during which time he's been efficient as a stool pigeon, a troublemaker, and a rat.
Bay Vadas, Matuschek Mağazası için 2 yıl boyunca çalışmış ve tüm bu zaman boyunca ispiyonculuk, fitnecilik ve döneklik bakımından oldukça verimli olmuştur.
A troublemaker, that's what she is.
Kız tam bir bela yaratma ustası.
He's new, and I'm afraid he's a troublemaker.
- Korkarım sorun çıkaran bir çocuk.
You're supposed to be a troublemaker.
Bir baş belası olduğun söyleniyor.
He's a troublemaker.
Baş belâsının teki.
So you're Samson, the brawling troublemaker.
Demek Samson sensin. O kavgacı baş belası.
If Hunt or any other troublemaker comes, let him have it.
Eğer Hunt veya başka bir başbelası gelirse bırak belasını bulsun.
Son of their god - and general troublemaker.
Tanrılarının oğlu - Ve baş ağrısı.
Yeah, he's a real troublemaker.
Evet, tam bir baş belası.
A troublemaker.
Demek bir başbelası.
And you'll usually find a troublemaker.
Ve genelde belalı bir tip de bulabilirsiniz.
- Spanish Joe's a troublemaker.
- İspanyol Joe tam bir belalı.
You're getting quite a reputation as a troublemaker.
Sorun yaratan olarak adın çıktı.
He's a troublemaker.
O bir başbelası.
- Troublemaker?
- Başbelası mı?
This Asham is a born troublemaker.
Asham bu dünyaya baş belası olarak doğdu.
So everyone knows you as a troublemaker.
Herkes seni baş belası olarak tanıyor.
Thank you. The man was probably a hired troublemaker.
Muhtemelen kiralanmış başbelası bir adam.
That young one is a real troublemaker.
O genç olanı tam bir bela.
Get to your business, you little troublemaker.
Sen isine bak, seni kücük bas belasi.
My men have been watching a troublemaker named Kelly.
- Ama o eve girerken görülmüş. Adamlarım Kelly denilen o düzenbazın evini sürekli izliyorlar.
How are you doing, troublemaker?
Selam, başbelası.
Now, I ain't a troublemaker... but I'm not standin'by and do nothin with Gant fixing'to kill me.
Şimdi, sorun çıkarmak istemiyorum... Ama Gant'in beni öldürmesini beklemiyeceğim.
I thought you were a nice, quiet young man, and I find you're just a troublemaker.
Senin hoş, sessiz bir genç adam olduğunu sanmıştım ama bela çıkardığını görüyorum.
Yes, a troublemaker, an instigator, a picket-plugger, yes, you are.
Evet, sorun kaynağı, kışkırtıcı, bir tahrikçi. Evet, öylesin.
- No. He's a troublemaker.
- Ama o tehlikeli bir adam.
Hey, who was the skinhead out there, the troublemaker?
Hey o bela çıkaran dazlak kimdi?
I imagine a repeater like that would come in mighty handy if you ever had to have a showdown with a troublemaker like Stone Calf.
Kaya Dana gibi birisi sorun çıkartırsa otomatik tüfek işine yarayabilir.
A troublemaker.
Bir, sorun yaratan...
You're too stubborn and too much of a troublemaker, that's what I hear.
İnatçılığın yüzünden. Öyle söylüyorlar...
A troublemaker!
Bir bela.
He's just a troublemaker.
Sadece bir baş belası.
Troublemaker!
Baş belası!
He's a troublemaker and a mixer.
O bir baş belası.
According to Senpachi here... a troublemaker named Ichi is on his way to town.
Konuğum Senpachi'nin dediklerine göre..... İchi adında bir bela buraya doğru geliyormuş.
I want to hear nothing more about this troublemaker or anyone like him.
Bu başbelası veya onun gibiler hakkında daha fazla şey duymak istemiyorum.
He's a real troublemaker.
Gerçekten belalı bir oyuncu.
- I think he's a troublemaker.
- O bence sorun yaratan biri.
Oh, you rotten, nasty-minded troublemaker.
Seni adi, hain, baş belası seni!
In the name of Caesar, we hear some Gaulish troublemaker are hiding on this... building site. we order them to surrender, if they don't we shall attack, by Jupiter!
Sezar adına, bu inşaat alanında bazı Galyalıların... saklandığını duyduk. Teslim olmazlarsa saldıracağız, Jüpiter adına!
You know, the one thing I have excess of here is the troublemaker.
Burada fazlasıyla sorun çıkaracak adam var.
That damn troublemaker!
Baş belası, lanet olsun!
- Move it, you troublemaker!
- Çabuk, ol baş belası!
- You're a troublemaker.
Bunu sakın unutma kurbağa suratlı!
trouble 384
troubles 23
troubled 43
trouble in paradise 72
trouble sleeping 18
trouble is 153
troubling 18
trouble at home 19
troubles 23
troubled 43
trouble in paradise 72
trouble sleeping 18
trouble is 153
troubling 18
trouble at home 19