Understand this traduction Turc
9,356 traduction parallèle
Understand this...
Bir şunu anlıyorum.
So understand this... there is more work to be done, George.
Yani şunu anla... yapılması gereken daha çok iş var George.
We think we understand this story. But why you two are not married?
Bu hikayeyi anladık, ama siz ikiniz neden evli değilsiniz?
I never could understand this spring break thing.
Şu bahar tatili olayını anlamıyorum.
You don't understand this.
Bunu anlamıyorsun.
You may not understand this.
Bunu anlayamayabilirsiniz.
Help me understand this investigation into life after death.
Anlamama yardım et, ölümden sonra yaşama olan araştırmayı.
Well, maybe you can understand this.
Şunu anlayabilirsin belki.
How you can possibly not understand this as a direct statement from the White House to the American public on the strength of the first couple's marriage is beyond my ability to comprehend.
Bu nasıl bir şey anlamak mümkün değil. Beyaz Saray'da olanların doğrudan bir ifadesi olarak gücünü Amerikan kamuoyundan almış bu kurumun bir çiftin nasıl oyuncağı haline geldiğini... ve ileride olacakları idrak edemiyorum.
Understand this is... this is different.
Bunun farklı olduğunu iyi anla.
And Irene Selznick, who's helping me understand this strange but incredibly exciting environment.
Irene Selznick ise tuhaf ama oldukça heyecan verici bu dünyayı anlamama yardım edecek.
I don't expect you to understand this... you haven't lived my life... but everything that's happened to me thus far has made it easier for me to be someplace else, anywhere but the place I was born.
Anlamanızı beklemiyorum, benim hayatımı yaşamadınız. Şimdiye kadar başıma gelen her şey nedeniyle doğduğum yer dışında bir yerde olmak kolay.
I understand how hard this is for him.
Bunun, onun için zor bir durum olduğunu anlayabiliyorum.
You can't possibly understand what it takes to push a bill like this through congress.
Kongre aracılığıyla böyle bir tasarıyı iteleyerek geçirmeye çalışmamızı anlamıyorum.
Because I understand the importance of compromise, but that's all this bill is.
Ben uzlaşmanın önemini anlamak için, tavizler vermeye hazırım. Ama bu işin sonunda büyük bir bedel var.
Todd, I don't have time to explain but I need you to understand that this isn't personal.
Todd, açıklamaya zamanım yok ama bunun kişisel bir şey olmadığını anlamanı istiyorum.
That this process can be seen to function in conjunction with artificially induced energy in the absence of other animate processes seems to suggest that it lies at the very foundation of what we now understand to be multi-cellular organic life.
Bu işlemin, herhangi bir yaşam faaliyeti olmaksızın yapay enerji kaynağıyla uyarılarak gerçekleştiğinin görülmesi bizim şu an çok hücreli yaşam olarak adlandırdığımız şeyin temelinde yattığını gösteriyor.
I understand, I do, but this time...
Anlıyorum gerçekten anlıyorum ancak bu defa...
I understand you hear a lot of news in this place.
Anlıyorum burada pekçok haber alıyorsun.
I don't understand... who could do this to her?
Ona kim kıyabilir bilmiyorum.
You can't possibly understand any of this.
Bir halt anlayamazsın.
You can't possibly understand any of this.
Hiçbir halt anlayamazsın.
If this is too hard for you, I understand.
Yapamayacaksan anlayışla karşılarım.
I know many of you were close with Michelle, so if any of you feel you cannot put aside personal feelings to execute this raid, I understand.
Çoğunuzun Michelle ile yakın olduğunu biliyorum baskını yaparken şahsi duygularını kenara koyamayacağını düşünen varsa anlarım.
I just want to confirm that you understand that this is Joe.
Benim Joe olduğumu onaylamanı istiyorum.
I understand that this may be hard to swallow,
Bunun kabullenmesi güç bir şey olduğunu biliyorum fakat dikkatli olmamız gerekiyor.
So you understand why I have to do this.
Bunu neden yapmam gerektiğini anlıyorsun o zaman.
I do not understand why this happened to you, Sister
Bunu neden yaptığını anlamıyorum, abla.
I think she needs to understand how important it is that this judicial review committee goes away.
Bence YDK toplantısının önemini anlaması gerek. - Durdur arabayı.
I'm sure you can understand he needs time to process this tragedy.
Eminim bu trajediyi atlatmak için vakte ihtiyacı olduğunu anlarsınız.
I don't understand why you want me to do this.
Neden bunu yapmamı istediğini anlamadım.
I understand that you didn't choose this job, that this job chose you.
T Bu işi seçin Seni yapmadım N'anlıyorum Bu iş seni seçti söyledi.
You have to understand that this... humans with 8-balls... it's... it's not how it is out there.
Şunu anlamak gerekiyor, Sekiz top'lu insanların nasıl orada olduğunu bilmiyorduk.
You understand the importance of this, don't you?
Bunun önemini anlıyorsun, değil mi?
Now I understand that it was yours, but due to the unwritten rules of this life that you chose, it now belongs to me.
Şimdi, bunun senin olduğunu biliyorum, ama seçmiş olduğun hayatın yazısız kuralları gereğince bu, artık bana ait.
This is who I am, you understand?
Ben buyum anlıyor musun ;
Now I understand that it was yours, but due to the unwritten rules of this life you chose, it now belongs to me.
Şimdi, bunun senin olduğunu biliyorum, ama seçmiş olduğun hayatın yazısız kuralları gereğince bu, artık bana ait.
I understand you don't want to be married from this house.
Bu evde evlenmek istememeni anlıyorum. - Ne?
I understand the potential, but this is not the right way to find what you are looking for.
Bu şansın ben de farkındayım. Ben sadece yöntemimizi sorguluyorum.
If you decide you don't want this, I will understand.
Eğer bunu istemediğine karar verirsen, anlarım.
You know what, you obviously don't understand how hard this is for me, so...
Belli ki bu durumun benim için ne kadar zor olduğunu anlamıyorsunuz.
You have to understand, Axl, this is Sue's senior year and it's really important to her.
Onu anlaman lazım Axl bu Sue'nun son yılı ve onun için çok önemli.
But I know that this is a lot to ask, so if you want to walk away, I understand.
Ama çok şey istediğimi biliyorum, bu yüzden eğer gitmek isterseniz anlarım.
Just give him this, tell him what I told you, he'll understand, all right?
Onu ver ve dediklerimi ona söyle, anlar o tamam mı?
There is nothing about this I understand.
Bu anlayabileceğim türden birşey değil.
I don't expect anyone to understand any of this.
Kimseden de beni anlamasını beklemiyorum.
I don't understand why your mom would keep this smelly old house when no one's living here.
Annen hurdaya dönmüş evi neden satmamış hala anlamıyorum.
You understand what this means? With Sally's bracelet...
Sally'nin bileziğiyle birlikte düşününce bu ne demek anlıyor musun?
But you understand, this is...
Ama anlarsın bu sadece...
I know it's difficult for you Hardy to understand, but some things are out of your control. This wasn't your fault.
Siz Hardy'ler için bunu anlamanın zor olduğunu biliyorum ama her şeyi kontrol edemezsiniz.
I don't understand. This is your country.
Burası senin vatanın.
this 8555
this is 5015
this way 5411
this is my bedroom 18
this is your captain speaking 58
this is it 3373
this is bad 606
this is important 545
this is bullshit 584
this one 1756
this is 5015
this way 5411
this is my bedroom 18
this is your captain speaking 58
this is it 3373
this is bad 606
this is important 545
this is bullshit 584
this one 1756
this isn't you 235
this is awesome 376
this is me 479
this is different 405
this is weird 356
this is a 428
this is fun 448
this is crazy 1291
this is ridiculous 1419
this isn't right 330
this is awesome 376
this is me 479
this is different 405
this is weird 356
this is a 428
this is fun 448
this is crazy 1291
this is ridiculous 1419
this isn't right 330
this is for you 917
this is the guy 68
this is not good 352
this time 1599
this is a bad idea 175
this morning 1627
this isn't 241
this is good 1083
this isn't going to work 72
this is serious 534
this is the guy 68
this is not good 352
this time 1599
this is a bad idea 175
this morning 1627
this isn't 241
this is good 1083
this isn't going to work 72
this is serious 534