English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ T ] / This time

This time traduction Turc

82,344 traduction parallèle
We adjusted that, and we're ready for you this time.
simdi ayarladik, senin icin haziriz.
- For real this time.
- Bu sefer gerçekten.
After lying to me all this time?
Bana bunca zaman yalan söyledikten sonra mı?
After all this time,
Bunca zamandan sonra,
But this time, she wasn't the only one they were tracking.
Ama bu kez iz sürdükleri tek kişi o değildi.
Not this time, not without us.
Bu sefer kurtulamayacaksınız. Biz olmadan yapamazsınız.
This time, all they do...
Bu sefer, tek yaptıkları...
You are an inch shorter than you were this time last year.
Geçen seneki haline göre 2 santim daha kısasın.
You got further this time than your previous attempts at this course.
Bu rotada önceki denemelerinizden daha fazla ilerlediniz.
But this time he has a point.
Evet. Ama bu sefer hakkı var.
I almost hoped this time it was my paranoia.
Bu sefer Paranoya ediyor olmayı umdum.
And this time, nobody's gonna put you back together again.
Ve bu sefer, kimse seni tekrar toparlayamayacak.
May. The voice in your head telling you not to be reckless this time.
Kafanın içindeki, bu sefer pervasız davranmamanı söyleyen ses.
Let's hope it's not the Director's body this time.
Umalım da Direktörün cesedi olmasın.
Only this time, there will be no one left to find their bodies.
Ama bu sefer cesetlerinden geriye bulunacak bir şey kalmayacak.
And if you're available to speak, you know, and now's the time, I would love to have a conversation about this.
Konusacak durumdaysaniz hazir buradayken biraz konusmak isterim.
He... he called me Hiccups because I had the hiccups this one time I was on the phone with him.
Bana Hickirik derdi cunku bir keresinde telefonda beni hickirik tutmustu.
That was a tough time...'cause Sandy not only lost his most talented client ever, but he also lost this person he had feelings for.
Zor bir donemdi. cunku Sandy sadece en yetenekli sanatcisini degil, bazi hisler besledigi kisiyi de kaybetmisti.
Yeah, every time I ran into Sandy, he used to say, " I got to meet this Beavis kid.
Sandy'ye her rastladigimda soyle derdi, " su Beavis denen cocukla tanismaliyim.
You better thank your lucky fucking stars you got this to me in time.
Bunu vaktinde getirdiğin için lanet şans yıldızlarına teşekkür etmelisin.
This whole time, that was your plan?
Bütün bu zaman boyunca, planın bu muydu?
This whole time I've been hiding.
Bütün bu süre boyunca saklanıyordum.
You know, I remember this one time, I took you to the park.
Bir seferinde şunu hatırlıyorum, seni parka götürmüştüm.
But by the time this place opens, I'll be on a bus back to Reno.
Burası açılana kadar, Reno'ya giden otobüse binmiş olacağım.
I don't remember the last time I said this... but I really need your help.
Bunu en son ne zaman söylediğimi hatırlamıyorum ama gerçekten yardımına ihtiyacım var.
The last thing I have time for is... this!
En son zaman ayıracağım şey bu!
With all due respect, this is your first time on this forum and you're immediately defending the enemy.
Saygımız sonsuz ama bu foruma ilk kez katılıyorsun ve gelir gelmez düşmanı korumaya giriştin.
Or we could use that time to continue watching this skillful lovemaking.
Ya da bu zamanı becerikli sevişmeyi izleyerek geçiririz.
How could you do this to me during the most important time of my career? Of my life.
Hayatımın.
This is the first time I'm seeing Shane post-hern, and I have no clean undies.
Bu, Shane'i ameliyat sonrası ilk görüşüm ve hiç temiz çamaşırım yok.
Then I want you to say the next time you think to pull something like this, you have the common courtesy to tell me before you do it.
Bir daha böyle bir şeyin içine gireceğin zaman öncesinde bana haber verme nezaketinde bulursun umarım.
This is a waste of time.
Zaman kaybediyoruz.
Gosh, I've been thinking about this for a... a long time.
Tanrım aslında bunu çok uzun zamandır düşünüyordum.
I guess it could give me some time to search for this Anton guy.
Hem şu Anton'ı araştırmam için zamanım da olur.
Abby, I feel like... I feel like I'm on this lifeboat that only holds 10 people, and there was a time that I didn't care that it only held 10 people.
Abby, kendimi kendimi sadece 10 kişi alabilecek, bir cankurtaran gemisinde hissediyorum
This feels like a good time to tell you I'm adopted.
Evlatlık olduğumu söylemek için tam vakti gibi.
And don't forget the French vanilla creamer this time.
Bu sefer Fransız vanilya kremasını da unutma.
When this is over, it's time. We are cracking that bottle.
Bütün bunlar bitince o şişeyi açacağız.
Yeah, I don't think i have time for this.
Bu iyi. Evet, buna ayıracak vaktim yok.
Gentlemen, agent MacKenzie requested personal time, so he's not with us on this.
Beyler, Ajan Mackenzie izin istedi, yani bu görevde bize katılamayacak.
No, you do this all the time, Phil.
- Çocuklar. - Hayır hep böyle yapıyorsun Phil.
Time to give this up, please.
- Teslim olun lütfen.
A camera, watching us this whole time.
Bunca zamandır bizi izleyen bir kamera.
- This time, it's true.
- Bu sefer doğru.
They've been baiting us this whole time.
Bunca zamandır bize yem atıyorlardı.
I don't really have time for all this conspiracy-theorist crap.
Bütün bu komplo teorisyeni saçmalığı için vaktim yok.
But the truth is... this is the first time I've seen it.
Ama gerçek şu ki ilk defa kar görüyorum.
If for no other reason than this... through all the insane crap we have gone through, the one thing I've known, without a doubt, the whole time... is you and Fitz belong together.
Yaşadığımız bu deli saçması şeyler içinde bunun için tek bir sebebim var. Bunca zaman boyunca şüphesiz olarak bildiğim tek şey sen ve Fitz'in birbirinize ait olduğudur.
Until first bell, this is my time.
İlk zil çalana kadar benim zamanım.
I don't love it, either, but this is the second time he's helped us.
- Benim de hoşuma gitmiyor ama bu bize ikinci yardım edişi.
Every time I see him, I get this weird itch, like hives.
Onu ne zaman görsem, tuhaf bir kaşıntı hissediyorum, kurdeşen gibi bir şey.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]