English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ U ] / Understand what

Understand what traduction Turc

13,112 traduction parallèle
I don't understand what's happening. Who are you?
- Neler olduğunu anlamıyorum.
Now I understand what you have suffered because of my disappearance...
Ortadan kayboluşumun sana yaşattığı acıyı şimdi anlıyorum.
I couldn't understand what there was to smile about.
Bunda gülecek ne vardı anlamamıştım.
You understand what I'm saying?
Bahsettiğim şeyi anlıyor musun?
I don't understand what...
Ne olduğunu anlamıyorum...
My God, don't you understand what I'm saying to you?
Tanrım, sana ne dediğimi anlamıyor musun?
We women understand what to say, how to bring comfort at such a terrible time.
Biz kadınlar ne diyeceğimizi, böyle korkunç anlarda nasıl teselli edeceğimizi biliriz.
You understand what I'm saying here.
Demek istediğimi anlıyorsunuz.
Dr. Brown, I understand what's going on here.
Doktor Brown, burada ne döndüğünü anladım.
Ooh. Did... did you understand what I said?
Ne dediğimi anladınız mı?
I mean, I don't understand what...
Yani, anlamıyorum...
And then I asked you three times, "Do you understand what escrow is?"
Sonra da size üç kere "Geçişin ne olduğunu anladınız mı?" diye sordum.
You might not understand what we're doing, but right now that's not my problem, and you know what?
Bizim ne yaptığımızı anlamıyor olabilirsin. Ama artık bu benim davam değil.
Do you understand what I'm saying?
Dediğimi kulağın duyuyor mu?
I understand what I'm made of, how I'm coded, but I do not understand the things that I feel.
Neyden yapıldığımı ve nasıl kodlandığımı biliyorum. Ama hissettiğim şeyleri anlamıyorum.
But I don't think you understand what it's been like for me since... since what happened at Wentworth.
Ancak Wentworth'da olanlardan beri benim için nasıl olduğunu anladığını sanmıyorum.
Do you understand what I'm saying?
Ne demek istediğimi anlıyor musun?
I understand what you are going through.
Neler yaşadığını anlıyorum.
I assume you understand what is to happen, as soon as everything begins.
Herşey başladığında neler olacağını anladığını varsayıyorum.
Many people won't understand what bound us together.
Birçok kişi bizi birbirimize bağlayan şeyi anlamayacak.
Do you understand what I'm saying?
Ne dediğimi anlıyor musun?
Do you understand what that means?
Ne demek istediğimi anladın mı?
It is now too scared, but soon he will understand what is happening.
- Şimdi çok korkuyor, - Ama yakında neler - olduğunu anlayacaktır.
I understand what you see in Edward.
- Edward'da ne gördüğünü anlıyorum.
What you have to understand, my lady, is that- -
Anlamanız gereken şey leydim...
You understand fully what this means?
Bunun tam olarak ne ifade ettiğini anlıyor musun?
But how do you understand, like, what the fuck they're saying?
Ama ne sikim konuştuklarını nasıl anlıyorsun?
I don't understand. What won't you tell me?
Anlamıyorum, neden bana söylemiyorsun?
I understand the obligation you are feeling to succeed, but there comes a certain point when one must accept what is painfully obvious.
Başarmak için mecbur hissetmeni anlıyorum. Ama acı veren gerçeği kabul etmen gereken bir an gelir.
I'll try to teach Jamie what to do with my stocks, but my instructions will be impossible to understand.
Borsadaki hisselerimle ne yapacağını Jamie'ye öğretmeye çalışacağım, Ancak talimatlarımı anlaması mümkün olmayacaktı.
What I can't understand is why they beat you up so bad.
Anlamadığım şey ise seni neden böyle fena benzettikleri.
What don't you understand about finessing?
İkna etmenin neresini anlamadın?
So, you don't understand a word I've been saying? What...
Yani söylediğim hiçbir şeyi anlamadın mı?
But that's what... why you would understand...
Ayrıca en iyi bu şekilde oyunu anlayabilirim. - Ama bunun sayesinde anlayacaktın.
Rather than face what we now face. The men, i understand.
Adamlar, anlıyorum.
What part of "let us take care of you" did you not understand?
"Dur da seninle ilgilenelim" cümlesinin hangi kısmını anlamadın?
I would introduce you, But, from what i understand, You're quite familiar with one another.
Sizi tanıştırırdım ama anladığım kadarıyla birbirinize aşinasınız.
I understand that you don't care what reaction your people may have to it, but your people, I'm afraid, are only half the issue.
Halkının buna ne tepki vereceği umurunda değil anlıyorum lakin halkın, korkarım ki sadece sıkıntının yarısı.
What I don't understand is why you choose to suffer in the first place.
Anlamadığım şey ise .. neden acı çekmeyi tercih ettiğin.
And as such, I'm hopeful that you'll understand why it is I brought you here today and what it is I'm about to ask of you.
Bu yüzden sizi... buraya neden çağırdığım ve... sizden ne isteyeceğimi anlarsınız umarım.
I understand that, but the answer is not going to be finishing what Dobbs started and murdering that man.
Anlıyorum ama buna cevabımız Dobbs'un başladığı işi bitirip onu öldürmek olmayacak.
I hope that when you wake, you will understand why I did what I did, you will see that it was all I could think to do to protect you... the only way I know how.
Umarım gözlerini açtığında yaptığım şeyleri neden yaptığımı anlarsın. Yaptığım şeyleri sadece seni korumak için bildiğim şekilde yaptığımı göreceksin.
From what i understand, You're a selfish prick with a blatant disregard For innocent life, who happens to have information
Baba olmuş olsaydın iki kere düşünmek zorundaydım ki anladığım kadarıyla sevdiğim birine zarar verebilecek bir şeyler bilen, masumları umursamayan bencil bir pisliksin.
I understand why you did what you did.
Yaptığın şeyi neden yaptığını anlıyorum.
What you don't understand is the... The reach of her intelligence.
Ama asıl bilmediğiniz şey... gerçekten ne kadar zeki olduğu.
What am I supposed to understand here?
Ne demeye çalışıyorsun Morgan?
What do you now understand death to be?
Artık ölümü nasıl bir şey olarak algılıyorsun?
I understand I have the right to say what I wish, Senator.
Anladığım kadarıyla, ne istediğimi söyleme hakkım var, Senatör.
Dude is okay from what I understand.
Anladığım kadarıyla herif sağlam.
But what you minimum wage pencil dicks can't possibly understand is that however repulsive you seem to think I am, that the darkness swallowing this country whole and coming for you and your half-breed families is a million fucking times worse.
Ama siz asgari ücretli bamya siklilerin kafasının asla basmayacağı şey, beni ne kadar itici bulsanız da karanlığın bu ülkeyi bütün olarak yuttuğu ve durumun sizin ve melez aileleriniz açısından milyon kere daha kötü olacağı.
What I'm saying, Agent Einstein, is that the facts, as I understand them, cannot be discounted out of hand.
Ajan Einstein, ben bu gerçeklerin göz ardı edilemeyeceğini söylüyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]