Until when traduction Turc
1,962 traduction parallèle
Wait until when?
Ne zamana kadar bekleyelim?
Until when?
Ne zamana kadar?
Until when are you going to make the coffee I like, save all my favorite music,
Sevdiğim kahveyi ne zamana kadar yapacaksın bütün favori müziklerimi saklayacaksın?
Until when are you going to wait for me?
Beni ne zamana kadar bekleyeceksin?
Until when?
Ta ki ne zaman?
" Jamie, Peyton and I miss you every day. This present was my best friend until I met your mom. I got it from my Uncle Keith when I turned 7 and now I want you to have it.
" Jamie, Peyton ve ben seni her gün özlüyoruz bu hediye annenle tanışana kadar en iyi dostumdu Keith amcam bunu bana 7 yaşına girince vermişti şimdi de senin almanı istiyorum bütün sıkıntıları atlatmamda yardım etmişti ve umarım sana da yardım eder seni seviyorum.
But until very recently, science was at a loss to say just when it happened.
Ama yakın geçmişe kadar bilim, bunun ne zaman gerçekleştiğini söylemekte yetersiz kalıyordu.
Okay, everyone, please bear with me until we can be sure that when we do leave here, we're not taking anything with us but the gift bag.
Tamam millet. Buradan ne zaman ayrılacağımıza karar verene kadar lütfen burada kalın. Yanımıza hediye paketinden başka bir şey almıyoruz.
When the bargaining has failed and the anger is too hard to maintain, we fall into depression, despair, until finally we have to accept that we have done everything we can.
Pazarlık işe yaramazsa, öfkemizi taşımak da zorlaşır ve bunalıma sürükleniriz çaresizliğe ta ki elimizden gelen her şeyi yaptığımızı kabul edene kadar.
These chicks won't have their first splash in the ocean until they're three months old, when they'll finally set off on their first fishing trip, alone.
Bu civcivlerin üç aylık olmadan önce okyanusa atlama şansları yok, taa ki ilk kez kendi başlarına balığa çıkana kadar.
That means that until then, I'm not going to just stand by you When you keep doing the wrong thing.
Bunun anlamı sen kendine çeki düzen verip doğru olanı yapana kadar yanında olmayacağım demek.
When I asked if we could table our talk about you-know-who I meant until I got home.
Daha sonra konuşuruz dediğimde eve geldiğimde konuşmaktan bahsetmiştim.
How long from when he activates the signal until she detonates?
Sinyal aktif olduktan sonra patlamasından önce ne kadar zamanımız var?
Anyway, the money would go into the vault and stay there until the next morning, when the armored car guys would return and take it to the bank.
Neyse, para mahzene konduktan sonra ertesi sabaha kadar orada dururdu. Sonra zırhlı araç gelir ve paraları bankaya götürürdü.
when they've all had their fill, the mother covers the carcass until it's mealtime again.
Bu uzak yarımada yüzen devasa, geçit vermeyen buz kütlelerine esir olmuş. Ama Steller kartallarının aldırış ettiği yok.
Until 20 or 30 years from now when we all come down with cancer.
Zaten 20-30 seneye kadar hepimiz kanserden nalları dikmiş oluruz.
He had a red pickup until 1976, when he bought a black one.
1976'ya kadar kırmızı kamyoneti varmış, sonra satıp siyahını almış.
The question is always when, and if we wait Until the deal makes sense to everyone else, We're gonna be waiting in line behind everyone else.
Asıl soru hep ne zamandır, ve oturup anlaşmanın herkesin kafasına yatmasını beklersek herkesin ardında sıranın sonunda bekliyor oluruz.
In all that time, my dating routine remained more or less the same until the fall of 2009, when I finally had a date that was different.
Her ikisi içinde hazırlıklarım hemen hemen aynıydı. Ama 2009 yılı sonunda olan buluşmam biraz farklıydı.
Then we are in recess until tomorrow at 10, when I will decide on this case a second time.
O zaman, ikinci defa karar verebilmem için davaya yarın saat 10 : 00'a kadar ara verilmiştir.
The amazing thing is that nobody had actually been able to prove the existence of a giant squid up until the 1870s, when finally, after countless reports of these things by sailors who were never really believed, finally dozens of them washed into the shore in Newfoundland, proving that there really were these amazing creatures.
Şaşırtıcı olan şey ise ; 1870'lere kadar, bu ilginç yaratıkların kesin olarak yaşadığını kanıtlar nitelikteki sayısız raporlar, hiç inanmayan denizcilerden gelene dek ve düzinelercesi Newfounland kıyılarına vuruncaya dek, hiç kimse dev kalamarların var olduğunu kesin olarak kanıtlayamamıştı.
When you say it's over with Sasha, is it over, over, or just over until you see her later for some hot make-up sex?
Sasha'yla bittiğini söylediğinde, Tamamen mi bitti, yoksa ateşli bir seks yapana kadar mı bitti?
When somebody knocks, they... and then waits until the person in the room tells them to come in.
Birisi kapıya vurduğu zaman, içerideki kişi içeri girmesini söyleyene kadar beklemelidir.
We know it happened, but we've never known when or why. Until now.
İNSAN OLMAK İlk Adımlar
Until now, when she made use of her connection to him
Ta ki kadın temasa geçmek için aralarındaki bağı kullanana kadar.
And she always put up with it, until one day in 2006 when Lily went to visit her grandparents.
Ve Lily her zaman bunu katlanmıştı, ta ki 2006'da dedesine yaptığı ziyarete kadar.
So readjusting the musculature Until both the entry and internal wounds are aligned, We can see that when he was shot...
Yani kas sistemini tekrar düzenliyoruz Giriş ve iç yaralar aynı hizaya gelene kadar,
And not until you get, till they come really in close and when they're by the camera, then you tend to question your faith in our friends with the sticks.
Yakına doğru geldiklerinde ve kameraya yaklaştıkları ana kadar ellerinde sopayla bizi koruyan adamların yeterliliğini sorgulamıyorduk.
He was engaged to society magazine editor, Rose Smith, until 6 weeks ago... when it was called off.
Sosyete dergisi editörü Rose Smith ile nişanlıymış. Ta ki 6 hafta önce nişan bozulana dek.
When you go begging, you work until ten at night and you make 50, 60, and you come home, but when you steal you make 300 in one go.
Dilenmeye gittiğinde gecenin onuna kadar ancak 50,60 avro yapıp eve dönüyorsun. Ama çalarken tek seferde 300'ü devirebiliyorsun. Çok daha kolay.
When her loved one became suddenly incapacitated due to a misfortune, shouldn't she have stayed and looked after him at least until he became well again?
sevdiği adam, bir talihsizlik nedeniyle güçsüz duruma düştüğünde onun yanında kalıp, en azından tekrar iyi oluncaya kadar ona bakamaz mıydı?
When somebody knocks, they... and then waits until the person in the room tells them to come in.
Eğer vurduysan... Sana içeri gir denilene kadar beklemelisin.
This stuff - solid soap that you can really clean yourself with - was virtually unknown in Northern Europe until the 13th century, when it started being imported from Islamic Spain and North Africa.
Kişisel temizliğinizi hakiki biçimde yapabileceğiniz bu ürün,... İslam İspanyası ve Kuzey Afrika'dan ithal edilene, 13.yy. kadar Avrupa'da hemen hemen hiç bilinmiyordu.
I... as an agent, I may not have that intense allegiance or patriotism, but when I decide to make a commitment, I hang onto it until the bitter end.
Hissettiklerim, benim kaderim! Çalışanların sahip olması gereken yurtseverlik ve sadakate sahip olmayabilirim. Ama bir şeyi yapmaya karar verdiysem, sonuna kadar giderim.
No one really knew he was a suspect until about 10 years ago, when a letter written by a Scotland Yard Chief Inspector,
Kimse onun bir zanlı olduğunu bilmiyordu, ta ki 10 yıl kadar önce Scotland Yard Başmüfettişlerinden Littlechild Mektubu
And as we await the tragic fate of Mary Horowitz... attention now on the boots she was wearing when she slipped into the mine... a story I couldn't tell until I'd walked a mile in Mary's shoes.
Mary Horowitz'in talihsiz olayının sonucunu beklerken madene düştüğünde ayağında olan botlara dikkat çekelim. Mary'nin yerine kendimi koymadan anlatabileceğim bir hikâye değil bu.
MD-63, you are hereby sentenced to incarceration at Big Bernie's Auto Wreckers and Salvage yard until the day of your demolition, when you will be crushed down to the size of a soda can, and may God have mercy on your mainframe.
MD-63, şu andan itibaren Big Bernie'nin Oto Çöplüğünde hapis süren tamamlanana kadar hüküm giydin seni ezip, soda şişesi boyutuna getirdiklerinde Tanrı senin yüz çerçeveni affetsin.
He chased her until finally giving up and moving on,... that's when she got interested in him, of course.
Sonuna kadar, bıkana kadar kızın peşinden koşmuş ve bu yüzden ona ilgi duymaya başlamış, tabii.
From then on, Max cooled himself differently and things went back to normal until after his 48th birthday, when his numbers finally came up.
O andan itibaren, Max kendini farklı bir şekilde sakinleştirmişti ve olaylar normale dönmüştü ta ki 48'inci yaş gününden sonrasına, rakamları sonunda tutana kadar.
When you find it, polish it until it becomes your style.
Bulduğunuzda da, sizin tarzınıza uygun olana dek, cilalayın.
When a person dies before their time... especially an unjust dead... their spirit remains earthbound until they can find peace and move on.
Eceli gelmeden bir kişi öldüğünde özellikle hak edilmemiş bir ölümde parçaları bulunana kadar bu dünyayla diger dünya arasına sıkışıp kalır.
And when she got to the corner just in front of the hotel there... She would stop and she turn and she look back, until she saw a little boy.
Sokağın köşesine vardığında, tam otelin önüne denk geliyor durup arkasına bakıyordu.
Until... till to when?
Ta ki, ne zamana kadar?
Carol said that she went back to her apartment alone, but no one talked to her until the next day, when the authorities came to question her.
Carol evine tek başına döndüğünü söyledi ama ertesi gün yetkililer onu sorgulamaya gelene kadar kimseyle görüşmemiş.
If you have a very serious whole-body exposure you don " t feel anything until one hour or so afterwards when you start to feel nausea, and you may vomit, and you may think you have got food poisoning.
Eğer ciddi bir şekilde maruz kaldıysanız, hiçbirşey hissetmezsiniz - - Bir saat kadar ya da daha sonra bir mide bulantısı hissedene kadar - Kusabilirsiniz ama siz belki de bunun bir gıda zehirlenmesi olduğunu düşünürsünüz.
We confirmed that he was at work until 5 : 00 a.m., but beyond that, there were no witnesses who saw when he left.
Sabahın beşine kadar işte olduğunu doğruladık ancak onu işten çıkarken gören hiçbir tanık yok.
Until the next day, when I could think about nothing but food.
Ta ki ertesi güne, yemek yemekten başka bir şey düşünmeyecek hale gelene dek.
Just, please, keep it under your hat until next week when we go public with it.
Lütfen gelecek hafta herkese açıklayana kadar bunu gizli tut.
Until one night when we beat the living shit out of that twist.
Ta ki, bir gece o döneğin ağzını burnunu kırana dek.
Under orders from Abu Eyar when I was in the mountains... fighting until February when I was wounded in my leg.
Bodia'ın komutası altında. Sonra Şubat ayında ayağımdan yaralanana kadar savaştım.
for centuries, in fact. The last owner passed away in 1941, and there wasn't any violence until 1950, when that boy I was telling you about wandered onto these grounds.
Son sahibi 1941'de ölmüş ve 1950'ye kadar hiç olay olmamış.
when 5291
when they 28
whenever 118
when we first met 137
when you 160
when the saints go marching in 18
when were you born 26
when i was younger 134
when are you leaving 116
when i was a child 198
when they 28
whenever 118
when we first met 137
when you 160
when the saints go marching in 18
when were you born 26
when i was younger 134
when are you leaving 116
when i was a child 198
when you're gone 25
whenever you want 91
when i'm gone 52
when he died 111
when it comes to you 25
when i 169
whenever you're ready 215
when it rains 55
when you're ready 256
when in doubt 76
whenever you want 91
when i'm gone 52
when he died 111
when it comes to you 25
when i 169
whenever you're ready 215
when it rains 55
when you're ready 256
when in doubt 76