When we first met traduction Turc
756 traduction parallèle
When we first met, at Lady Neston, you asked me a question to which I gave a stupid answer.
İlk tanıştığımızda size aptalca cevap verdiğim bir soru sormuştunuz.
Have you forgot what you asked me when we first met?
İlk tanıştığımızda bana ne sorduğunu unuttun mu?
Listen, baby, when we first met, you and me, you thought I was common.
Dinle! Sen ve ben, ilk tanıştığımızda sıradan olduğumu düşünmüştün.
When we first met, you didn't expect to have to act as a big brother to me.
İlk buluşmamızda bana ağabeylik yapman gerekeceğini hiç düşünmemiştin.
To me they're exactly the same as three days ago when we first met.
Benim için herşey, üç gün önce tanıştığımız zamankiyle aynı.
If you asked me when we first met, or last year, or even yesterday.
İlk karşılaştığımızda bana sormuş olsaydın veya geçen sene, veya hatta dün.
I wouldn't mean permanently, but momentarily when we first met.
Kalıcı olarak demek istemedim ama ilk tanıştığımız anda.
WHEN WE FIRST MET, I KNEW YOU WANTED TO HELP PEOPLE.
İlk tanıştığımızda, sizin insanlara yardım etmek istediğinizi biliyordum.
You suspected I was ill when we first met.
İlk karşılaştığımızda benim hasta olduğumdan şüphelenmiştin.
When we first met, I was 20 years old. I was happy then.
İlk tanıştığımızda 20 yaşındaydım o zamanlar mutluydum.
When we first met in Rome, I remembered you.
Roma'da ilk karşılaştığımızda, seni hatırladım.
When we first met, I got the impression that you didn't.
İlk tanıştığımızda o izlenim vardı.
Well, you know, when we first met, you were gonna push your way all the way up to be governor of this great and powerful state of California.
Ee, hatırlarsın, ilk buluşmamızda, bu büyük ve güçlü eyalet Kaliforniya'ya vali olabilmek için her yolu denemekten söz ediyordun.
We were like old friends when we first met
Yeni tanışmamıza rağmen sanki eski dost gibiyiz
We felt like old friends when we first met
İlk tanıştığımızda eski dostlar gibi hissettik
I sensed the futility and doom of it all when we first met.
İlk buluştuğumuzda amaçsızlığı ve kaçınılmaz sonu hissetmiştim.
When we first met, the hole in Vasco's head was e ven deeper.
İlk tanıştığımızda Vasco'nun kafasındaki boşluk daha da büyüktü.
Remember when we first met in Hollywood?
Hollywood'da ilk görüşmemizi hatırlıyor musun?
You remember when we first met?
Tanıştığımız zamanı hatırlıyor musun?
I remember when we first met.
İlk tanıştığımız günü hatırlıyorum.
She was only five years older than we today when we first met.
İlk tanıştığımızda, bizim bugünkü halimizden sadece beş yıl daha büyüktü.
When we first met, you could hardly talk him into listening to my singing.
Sizinle ilk görüşmemizde, şarkımı dinlemek için güçlükle ikna oldunuz.
I remember when we first met.
İlk karşılaşmamızı hatırlıyorum.
When we first met, I thought you were kind of screwed up.
İlk tanıştığımızda kafadan çatlak olduğunu düşündüm.
I have to admit that when we first met, and you recognized my perfume, you smelled it, I did feel a little weak at the knees.
Aslında ilk karşılaştığımızda, ve parfümümü tanıdığında..... bacaklarımın titrediğini hissettim. Bunu itiraf etmeliyim.
When we made love today, when I came back, it felt like it used to, in the beginning when we first met.
Bugün, geldikten sonra ki sevişmemizde, eskisi gibi hissettim, ilk günlerimizde ki gibi.
Do you still remember when we first met?
İlk karşılaşmamızı hatırlıyor musun?
I didn't even like you when we first met.
İlk tanıştığımızda senden hoşlanmamıştım.
I know, but when we first met...
Biliyorum, ama ilk tanıştığımızda...
When we first met in the museum, you were on the arm of General Carriere.
Müzedeki ilk karşılaşmamızda, General Carriere'in kolundaydın.
Monk never took me dancing, not even when we first met... not even if I begged him.
- Monk beni asla dansa götürmedi. Hatta ilk tanıştığımız da bile. Ona yalvardığımda bile.
When we first met to discuss an association with the A-Team, I had no idea I was employing murderers.
A Takımı ile işbirliği için ilk buluşmamızda katillere iş verdiğim konusunda hiçbir fikrim yoktu.
When we first met you felt ill.
İlk tanıştığımızda, hastalanmıştın.
As if everything came back when we first met.
Sanki ilk tanıştığımızda olanlar yeniden olacakmış gibi geldi.
When we first met, she'd just left the Star Bright Project and was turning 30.
İlk tanıştığımızda, 30'una basıyordu ve Star Bright Projesini yeni bırakmıştı.
Richie, you know, I have to admit, when we first met, I was intimidated by you.
Richie, biliyor musun, itiraf etmeliyim ki, ilk tanıştığımızda senden korkmuştum.
Not quite like when we first met.
İlk tanıştığımız zamandan daha çok seviyorum.
When we first met, it was an evening much like this.
Ne zaman ki ilk karşılaşmamız, bu akşama çok benzer.
When we first met, I had you pegged as a loser too, but I couldn't have been more wrong.
İlk tanıştığımızda, seni ezik olarak kafama kazımıştım,... ama daha hatalı olamazdım.
Now as you know, I had 8O, OOO shares of New England stock when we first met.
Biliyorsunuz ki ilk tanıştığımızda 60 bin New England hissem vardı.
He gave me these little oranges when we first met.
Tanıştığımızda bana bu küçük portakalları vermişti.
This reminds me of the day we first met on the top of the hill... when you wouldn't let me unbutton the top button of your blouse.
Bu bana tepedeki ilk buluşmamızı hatırlattı... Bluzunun üst düğmesini açtırmamıştın.
- Oh, yes. We met when I first came to Rome.
Roma'ya ilk geldiğimde tanışmıştık.
Maybe you will feel less flattered when I tell you that you are the first man we have ever met.
Sana bunu söylediğimde belki daha az gururun okşanacak ama sen bizim tanıştığımız ilk erkeksin.
I don't know if the twins... mentioned anything about, you know... when Jimi and them first met... but we were all living together.
İkizler size... Jimi'yle tanışmalarından... bahsettiler mi bilmiyorum... ama zaten aynı evde yaşıyorduk.
Do you remember when we first met?
Ilk karsilastigimiz ani hatirliyor musun?
How can I forget that horrible moment when we met for the first time?
İlk tanıştığımız o anı nasıl unutabilirim?
We first met when I was about four.
İlk tanıştığımda 4 yaşındaydım.
Like when we met at the hospital that first time, remember?
Hastanede ilk tanıştığımızdan beri, hatırladın mı?
Remember what Tada said when we all first met?
İlk karşılaştığımızda Tada'nın ne dediğini hatırlayın!
Preston and I are celebrating the 10th anniversary of the night we first met. When you thought he was going to rape you?
Sana tecavüz edeceğini sandığın zaman mı?
when were you born 26
when we were kids 120
when we were together 36
when we're together 26
when we were young 21
when we come back 37
when were you going to tell me 27
when we're alone 19
when we got there 24
when we broke up 18
when we were kids 120
when we were together 36
when we're together 26
when we were young 21
when we come back 37
when were you going to tell me 27
when we're alone 19
when we got there 24
when we broke up 18