English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ V ] / Vacuuming

Vacuuming traduction Turc

146 traduction parallèle
All the lab boys, you know, they were vacuuming the rug and they said that there was powder carbon around.
Çünkü halıdakileri toplamışlardı ve kömür tozu bulduklarını söylediler.
You might do the vacuuming and wash the dishes, that will be fine.
Ortalığı süpürüp, bulaşıkları yıkasan iyi olur.
Mopping, sweeping, vacuuming the seats and the runners.
Paspaslama, silme, koltukları ve halıları süpürme.
Try vacuuming!
Evi süpür!
But it's, like, the vacuuming I hate.
Ama süpürmekten nefret ediyorum.
I'll do the vacuuming if you'II, like, learn English.
Eğer sen İngilizce öğreneceksen süpürme işini ben yaparım.
After all, you have to do something to break up that nothing you do at home, but, you know, as I was vacuuming my shirt this morning,
Evde, hiçbirşey yapmamaya mola verebilmek için olmalı fakat, bilirsin, bu sabah gömleğimi vakumluyordum.
SHE'S VACUUMING HEAVEN.
Annem şimdi gökyüzünde temizlik yapıyordur.
She just up and left one day right in the middle of vacuuming.
O, bir gün ortalığı süpürürken, yalnızca kalkıp gitti.
Was he vacuuming?
Ortalığı mı süpürüyordu?
Well, I certainly had fun vacuuming.
Süpürmeyi cidden sevdim ben.
- She was vacuuming.
Elektrik süpürgesiyle uğraşıyordu.
Was she vacuuming naked?
Elektrik süpürgesiyle miydi, çıplak mıydı?
I was vacuuming.
Yerleri supuruyordum.
She won a free vacuuming and carpet shampoo, no strings attached.
Bir elektrik süpürgesi ve lif bırakmayan bir halı şampuanı kazandı.
What? I should've let her limp around? Vacuuming and limping?
Toplallayarak gezmesine izin mi verseydim?
" Vacuuming your cortex
" Korteksini içime çekiyorum
What? Richard's vacuuming.
Richard elektrik süpürgesini açtı.
He's vacuuming.
Süpürüyor. Bilmem.
The neighbors must be vacuuming.
Komşular elektrik süpürgesini çalıştırıyor olmalılar.
Vacuuming for lost hair, Al?
Dökülen saçlarını mı topluyorsun?
Listen... what are you doing after vacuuming?
Bak... Bu süpürme işinden sonra ne yapıyorsun?
Disinfectant on the blinds, vacuuming the couch.
Kör noktalara dezenfekte etmek, kanepeyi vakumlamak.
There's a guy in there who's vacuuming.
İçeride süpürge yapan bir adam var.
You were vacuuming?
Evi mi süpürüyordun? Evet, ne olmuş?
- We dress them up in bikinis, have them vacuuming and washing cars.
- Onlara bikini giydirip arabaları temizlettirebilir ve yıkattırabiliriz.
Let's get some shots of you vacuuming the sofa.
Biraz da yerleri süpürürken çekelim.
Sure... Fritz, can you arrange to be vacuuming outside our guest's door at 11 : 00, make sure she stays inside?
İlk nokta. lsabel Kerr'i öldürmediğinize ikna oldum.
Vacuuming up all that used blood so it doesn't cause gangrene.
Orada biriken kanın hepsini emer... ve kangren olmasını önlerler.
The human body can be drained of blood in 86 seconds, given adequate vacuuming systems
Uygun vakumlama sistemiyle, insan vucudundaki tüm kan 8.6 saniyede akıtılabilir.
He's the one vacuuming out his car in the back, just about to go on shift.
Arkada arabasını temizliyor. Birazdan mesaiye gidecek.
They don't stay at home vacuuming their rug 40 times.
Evde kalıp, halılarını 40 kez süpürmezler.
Is that horse vacuuming?
Şu at evi mi süpürüyor?
At 2 : 45 p.m., after you finish the vacuuming and while the tomato sauce is simmering.
- Öğleden sonra 2 : 45 de, evini süpürüp domates sosunu pişirdikten sonra.
we don't see all that vacuuming up of money vacuuming out the insides of public processes but we do see the nice façade.
tüm bu paranın hortumlanmasını görmüyoruz kamu işlemlerinin içerden hortumlanmasını ama güzel vitrini görüyoruz.
AND WE'RE GONNA BE VACUUMING.
Ve elektrikli süpürgeyi çalıştıracağız.
You accidentally ran it over when you were vacuuming or something, right?
Yerleri süpürürken falan kazara üzerinden geçtin değil mi?
Mom's vacuuming my room.
Annem odamı süpürüyor.
Unfortunately, vacuuming will probably always be beyond her...
Maalesef, süpürmek muhtemelen onu hep aşacaktır.
Perhaps, when they're done with you... you can get a job vacuuming.
Belki de, sizinle işleri bitince iş süpürüyor olacaksınız.
Deleting vacuuming function.
Bozuldu. Siliniyor. Temizleniyor.
Enough vacuuming! The maid comes tomorrow!
Yeteri kadar elektrik süpürgesi yaptın!
Pick up this stuff before you start vacuuming
Süpürmeden önce yerdekileri toplayalım.
- They're still not vacuuming that spot.
- Hâlâ o noktayı temizlemiyorlar.
Did she ask you to do some vacuuming, too? No.
- Temizlik yapmanı da söyledi mi?
I was vacuuming.
Süpürüyordum.
She's vacuuming.
O... gelmek iste.
'I've got some vacuuming to do.'
Evi süpürmem gerekiyor da.
He is vacuuming?
- Süpürüyor mu?
How would you feel if I started vacuuming while you were trying to watch it?
Cheryl, bunu asla yapmazsın.
So you're vacuuming dust bunnies?
- Yani toz mu alıyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]