English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ W ] / We'll get them

We'll get them traduction Turc

931 traduction parallèle
let's get all the sick people, we'll put them in one place, and then have them treated by some semi-socialized beaker head with a God complex.
Sonra da tedavi edilmeleri için tam sosyalleşememiş Tanrı kompleksli taş kafaları getiriyorlar.
If we can get close enough to use them, you bet they'll stop him.
Onları kullanabilecek kadar yaklaşırsak, emin ol durduracaklardır.
Saidi, get them on their feet, and we'll swing off a bit to the left.
Saidi, şunları kaldır ve biraz sola kayacağımızı söyle.
If we don't get them, they'll get us.
Onları yakalamazsak onlar bizi yakalar.
- We'll get a lawyer and have them...
- Hemen bir avukat bulup...
Beginning this way, we'll like our things even better when we get them.
Yaptığımız şeyler zamanla bizi daha çok mutlu edecek.
We'll get more as fast as Lloyd can pick them up.
Lloyd almaya başladığında daha da alacağız.
We'll go and get them tomorrow
Yarın gider alırız.
Tell them to get going. We'll pay L5 bonuses.
Hazırlansınlar. 5 sterlin ikramiye vereceğiz.
We'll get a lift with them.
Onlarla gidelim.
Herman, tell them we'll get some more beef just as soon as possible.
Herman, onlara biraz daha çok sığır etini mümkün olan en kısa sürede bulacağımızı söyle.
Tell your pals we're here to trap lions. We'll get them.
Arkadaşlarına aslan yakalamaya geldiğimizi söyle.
Organisation, general staff, offices, general headquarters - that's what we want and, by Gad, we'll get them!
Bizim ihtiyacımız olansa, organizasyon, genel kurmay, bürolar ve bir genel karargah ve yemin olsun hepsini alacağız.
- We'll get some of them first.
- Önce biz bir kısmını öldürürüz.
I'll bring my bodies from the attic and you get yours from the cellar and we'll get them all together, and we'll send them to Happy Dale.
Ben tavan arasındaki cesetleri getireyim, siz kilerdekileri çıkarın... sonra hepsini beraber Mutluluklar Vadisi'ne yollayalım.
When we get them in that courtroom, I'll tear them to pieces, both of them.
Mahkeme salonuna girip onları parçalara ayıracağım. İkisini de.
When we get to Chungking, we'll tell them it was a Navy show too.
Şangay'a vardığımızda bunda denizcilerin de payı olduğunu söyleyeceğiz.
From now on, we'll smash them before they resist. Get out after them.
Şu andan itibaren, Onların direnişlerini ezip, onları buradan atacağız..
We'll have to get rid of them.
Onlardan kurtulmamız gerekecek.
They may finish us, but we'll get our share of them before they do.
Onlar bizim işimizi bitirebilirler, ama onlardan önce biz payımızı alacağız.
- We'll toss them on for you and we'll get you to town in a jiffy.
Senin için yükleriz. Çabucak şehirde olursun.
Let's get back to the sheep and we'll take them in.
Şimdi koyunlara dönüp, onları getirelim.
We'll discuss them later when we get down to working out something practical together.
Bunları daha sonra tartışırız. Beraberce işe yarar bir şeyler ortaya çıkardığımız zaman.
First, let's get him out. Then we'll think of what to tell them.
Onu çıkaralım da ne söyleyeceğimize sonra karar veririz.
Let go and we'll get all three of them.
Bırakırsak üçünden birden kurtuluruz.
Long as Yankees try to get horses over the mountain we'll try to stop them.
Yankee'ler yakında dağı aşıp atlarını geçirecek, biz de onları durdurmaya çalışacağız.
If we get them in time, we'll have a chance.
Eğer onlara zamanında ulaşırsak bir şansımız olacak.
- We'll have to get them.
- Çıkarmak zorundayız.
If we give them the girl back, that'll get Warren out of the way.
Kızı onlara geri verirsek Warren yolumuzdan çekilir.
We'll buy them when we get to the terminal.
Terminale gittiğimiz zaman alırız.
We'll get the lot of them!
Çoğunun canlarına okuyacağız!
We'll get them.
Yakalayalım şunları.
We'll get them to you.
Size ulaştıracağız.
We'll unpack them all and get them into the shelves for you.
Hepsini boşaltıp raflara dizeriz.
We'll get them, Mrs. Wilkison.
Onları yakalayacağız, Bayan. Wilkison.
We'll get on without them as before.
Daha önce olduğu gibi onlar olmadan da idare edeceğiz.
We'll let them get to the culvert as we planned.
Planladığımız gibi kanaldan geçmelerine izin vereceğiz.
We'll get every one of them.
McSween'ın evinde saklanıyorlar.
I'll sell them in Queenstown before we get on the ship.
Gemiye binmeden önce Queenstown'da satacağım.
There'll be no time to get them off the davits. We'll have to try and float them off as she goes down.
Onları mataforalardan indirmek için vaktimiz yok.
When you get finished with the pages, they'll make nice arrows. - We can shoot them across the river.
Bitirdiğinde sayfalardan uçak yapıp nehrin karşısına atalım mı?
- We'll get them!
- Onları alacağız.
We'll get them ready for landing.
Güzel. İniş hazırlıklarına başlayalım.
We'll get them back from Bordin. Civitella, Udine!
Civitella, Udine treni!
Let's start, we'll get them working!
Haydi başlayalım, adamları çalıştıralım.
We'll just try to get them out of sight, that's all.
Biz de onları gözünün önünden kaldırmaya çalışırız.
- I can get them white lead. - We'll take it.
- İsterseniz 20 kutu beyaz astar bulabilirim.
I'll get word to the Palmach. We'll defend Abu Yesha and Gan Dafna instead of surrendering them.
Palmach'a haber göndereceğim, Abu Yesha ve Gan Dafna'yı savunacağız.
We'll have to get them to Beth Amal tonight... and secretly, so the Arabs don't know.
Onları önce Beth Amal'a gönderiyoruz, gizlice. Arapların haberi olmamalı.
Get the wagon and the remuda over here and we'll surround them with the herd.
Arabayı ve yedek atları buraya getir onları sürüyle çembere alalım.
We'll get them all back tomorrow.
Yarın hepsini geri toplayacağız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]