Get them inside traduction Turc
189 traduction parallèle
Get them inside!
İçeri girin!
You better get them inside, it's starting to rain.
Onları içeri soksan iyi olur, yağmur başlıyor.
Help me to get them inside.
İçeri sokmama yardım et.
Help me get them inside.
Onları içeri almama yardım et.
Get them inside... and carry on, I guess.
Onları içeri alın ve devam edin.
Get them inside and clear this deck.
Onları içeri al ve güverteyi boşalt.
Get them inside!
İçeri. Onları içeri alın!
Get them inside, man.
Onları içeri sok.
Get them inside the vault!
- Herkesi kasaya indir!
get them inside, there are others coming yes, matron administer sulphur, saline drip and to ward 12 yes what is it?
- Onları içeri alın, başkaları da geliyor. - Evet, Baş Hemşire. Koğuş 12'ye sülfür ve tuzlu damla götürün.
Get them inside, out of sight.
Onları içeri götür, çaktırma.
Get them inside
Onu içeri sok.
Get them inside.
Onları içeri al.
Get the lady's bags out of the back and take them inside, please.
Bayanın çantalarını getir ve onları içeri al, lütfen.
But that still leaves the garrison inside the fortress and we get them out by having Andrea, Pappadimos and Brown start up diversions all over Navarone.
Geriye kale içindeki garnizon kalıyor. Onları çıkarmak için Andrea, Pappadimos ve Brown Navarone'un her tarafında sahte taarruzlar yapacaklar.
Get them inside!
Onları içeri alın!
Most of the kids are happy to be free but there are always some insecure sissies who want to go back inside where it's safe and she cannot get rid of them.
Çocukların çoğu özgür olmaktan memnun ama her zaman emniyete geri dönmeye çalışan, güvensiz hisseden hanım evlatları olur ve anne onlardan kurtulamaz.
They got the first ones that get here, crammed inside them shacks over there.
İlk gelenleri şuradaki barakalara sıkıştırdılar.
Get them children inside.
Çocukları içeri sokun.
Sometimes you have to come from the inside or sideways... even to get them to open up.
Bazen onları konuşturabilmek için yakınlarına yanaşmanız gerekir.
All we have to do is get inside without them knowing it, then clobber them.
Sadece fark edilmeden içeri girip onları benzetmeliyiz.
Push it smoothly and he / she will open up, they will see a narrow stairway that will take them to such a big Loft that they will get lost there inside.
Onu yavaşça iterseniz, yukarıda, içinde kaybolabileceğiniz kadar büyük bir tavan arasına çıkacaksınız.
As there are many of them, the men who work for the owner of the pigs have organized them in groups of ten, and give them permission to pass through the fence and get inside.
Onlardan birsürü olduğu için, domuzların sahibinin çalışanları onları onarlı gruplar haline getirmiş ve onlara çiti geçme ve içeri girme izni vermiştir.
It was done by a brilliant new technique called Magnetic Resonance Imaging, which is a lovely way in which doctors can now get right inside, look right inside somebody's body without cutting them open, and without using harmful rays like X-rays.
Bu resim Manyetik Rezonans Görüntüleme denilen ve doktorların bir insanın gövdesini kesip biçmeden ve X ışınları gibi zararlı ışınları kullanmadan kişinin içine bakabildikleri harikulâde bir teknikle sağlanıyor.
Listen, lady, if it takes us 15 minutes to get into the vault, and it only takes six minutes for them to get to the bank, we're gonna be spending the next 20 years inside.
Dinle bayan, kasa dairesine girmek 15 dakika onların bankaya varmaları sadece altı dakikaysa gelecek 20 yılı hapiste geçiriyor oluruz.
I figure, if people found out what they had inside them, and how to get it out, there'd be a lot more happy people.
Düşünüyorum ki, eğer insanlar bulsalardı içlerindekileri, ve onları nasıl açığa çıkaracaklarını, çok daha fazla mutlu insan olurdu.
- The most efficient way for us to do this... is for each one of us... to try and attempt... to imagine what it is like inside... You'll get them excited.
Onları heyecanlandıracaksın.
I'm sorry we left them inside if you want we can go get them now.
Afedersiniz Memur bey ama kimliklerimiz içeride. Eğer isterseniz hemen gidip getireyim.
- Listen, they wanna get inside women's heads... and reach them on a very real level.
Üzgünüm. - Anlıyorum. - Kadınların kafasına girmek istiyorlar... ve çok gerçek seviyelerine ulaşmak istiyorlar.
I put them inside of me, I rock my legs and I get off.
Onları içime sokuyorum, Bacaklarımı sallıyorum ve dışarı atıyorum.
Don't let them get inside the transport!
İçeri sızmalarına izin vermeyin!
It is tearing me up on the inside to have these feelings for you but I can't get rid of them.
Sana hissettiğim bu duygular içimi parçalıyor ama onlardan kurtulamıyorum.
They get inside my head and I wanna shut them up.
Kafama giriyorlar ve onları susturmak istiyorum.
She infiltrated the Yakuza to get them from the inside.
Yakuzaya sızmış.
You must get them back inside the playground.
Mutlaka oyun alanına geri getirilmek zorundalar.
The consumer is given crayons, to doodle, to express their feelings, to go inside their own head to put out their feeling and to somehow get them onto paper...
Tüketicilerden duygularını ifade etmeleri için çizim yapmaları istendi. Kendi kafalarının içine girip, kendi hisleri çıkarmaları ve bunu kağıda dökmeleri istendi.
- Oh, they managed to get inside. But before they could reach a vessel, all three of them were killed.
Oh, içeri girmeyi başardılar ama bir gemiye ulaşamadan, üçü de öldürüldü.
I mean, jeepers, Julie, you have half the doctors on this staff believing that if they join Team Plomox that they get an outside shot of you showing them the cotton inside your bottle.
Yani, Tanrım, Julie, buradaki doktorların yarısı eğer Plomax takımına katılırlarsa o kutunun içindeki elmayı onlara gösterme ihtimalin olduğunu düşünüyor.
Get them to fit inside the lines?
Çizgi içine yazıyorsun.
I tried to get them to go back inside!
Onları içeri sokmaya çalıştım!
And I won't be able to wear them... since I obviously won't make the date... for Emmett's fantasy baseball wedding... given that I don't have a chance of getting... those important congresspeople to co-sponsor my bill... which I need to get a hearing to stop animal testing... in order to reunite Bruiser with his mother... in order to have them at my wedding... in which I was going to wear... the most perfect wedding shoes ever... right inside that box.
Maalesef giyemeyeceğim, çünkü hayvan testlerini engellemeye yarayacak, bana destek olacak bir sponsorum yok, bu yolla Bruiser'ı annesiyle kavuşturup, şu kutunun içinde ki en mükemmel düğün ayakkabılarını giyecektim.
No way to get to them from the inside.
İçerden onlara ulaşmanın yolu yok.
First, you get to come inside them, and chemicals in the semen... help dilate the cervix and bring on labor.
Birincisi, boşaldığında menideki kimyasallar rahim boyunun genişlemesine yardımcı olur ve doğum sancısını azaltır.
But these monkeys have learned that if you hit them long enough, the clam relaxes, the shells can be opened, and they can get the meat inside.
Ancak bu maymunların da öğrendiği gibi, ona uzunca bir süre sert darbeler indirirseniz tarak sonunda gevşer, kabuğu açılır ve içindeki ete ulaşabilirler.
It will give them a fewminutes to get there and catch him inside the fenced zone.
Oraya varmaları ve şahsı çevrili bölgede... yakalamaları için en az beş dakika kazandıracaktır.
I want to find this club, track them down, get on the inside.
Bu kulübü bulmak, onları kovalamak,.. ... içlerine girmek istiyorum.
If we can get inside it, it might make it harder for them to track us.
Eğer içine girebilirsek, belki bizi takip etmeleri zorlaşır.
And I'm gonna hide inside the locker room to get a look at them after.
Ben de maçtan sonra onlara bakabilmek için soyunma odasında saklanacağım.
Anyway, the difference between you and me is that when life gives me lemons, I make lemonade. When you get lemons, you just bite into them and suck them inside out.
Senle benim aramdaki fark, hayat bana limon verdiğinde ben limonata yapıyorum.Senin eline limon geçtiğinde sen onu ısırıp emiyor ve içini dışına çıkarıyorsun.
- Well, get the rest of them inside the compound.
- Geri kalanını terkibin içine al.
- Well, get the rest of them inside the compound.
- Peki, geri kalanı binalara alın.
get them 247
get them off 43
get them back 18
get them out 77
get them up 74
get them mad 26
get them out of there 39
get them out of here 150
inside 950
inside out 19
get them off 43
get them back 18
get them out 77
get them up 74
get them mad 26
get them out of there 39
get them out of here 150
inside 950
inside out 19
inside job 21
inside me 38
inside voice 18
inside you 29
insider trading 23
inside and out 54
get the fuck away from me 54
get the fuck up 56
get the fuck out 266
get the fuck out of my way 23
inside me 38
inside voice 18
inside you 29
insider trading 23
inside and out 54
get the fuck away from me 54
get the fuck up 56
get the fuck out 266
get the fuck out of my way 23
get the fuck out of my face 18
get the fuck out of my house 56
get the fuck off me 177
get to know each other 35
get the fuck off 35
get the fuck out of the way 26
get the fuck down 40
get the fuck outta here 99
get the fuck out of here 449
get the bag 38
get the fuck out of my house 56
get the fuck off me 177
get to know each other 35
get the fuck off 35
get the fuck out of the way 26
get the fuck down 40
get the fuck outta here 99
get the fuck out of here 449
get the bag 38