English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ W ] / We'll see you then

We'll see you then traduction Turc

383 traduction parallèle
Then we'll just see if this woman is crazy, or if you're the one lying.
O mu deli yoksa sen mi yalan söylüyorsun ayakkabıları yan yana koyarsak anlarız.
Then we'll see if you're good for anything.
Ondan sonra görürüz bakalım, işimize yarayacakmısın.
You get your business with Cairo over with then we'll see how we stand.
Sen Cairo'yla isini halledince oturup kendi durumumuzu degerlendiririz.
Then we'll put all these there, too, and then we'll board it up... so you'll never have to see it again, never even think of it.
Bunları da oraya koyup kapatırız... böylece onları bir daha görmezsin, hatta düşünmezsin bile.
All right, old girl. Then we'll put him into an office... and you can see him off on the 8 : 50 every morning.
Pekala, o zaman onu bir daireye yerleştiririz ve her sabah 08 : 50'de evden çıkışını görebilirsin.
- Then we'll see you tomorrow?
- O zaman yarın görüşürüz?
You keep her in bed for a few days...... then we'll get her to the office and really see. No use getting too technical until we know.
Birkaç gün yatakta tutun, sonra muayenehaneye alıp, neyi varmış görürüz.
We'll see you then.
Sonra tekrar görüşürüz.
We'll see you safely to a taxi, then to the British Consulate.
Seni güvenli bir şekilde taksiye bindireceğiz sonra da İngiliz Konsolosluğu'na gideceğiz.
Then we'll never see you again?
Seni bir daha görmeyecek miyiz?
We'll see you later, then.
Sonra görüşürüz öyleyse.
- We'll see you tomorrow then?
- O zaman seninle yarın görüşürüz?
Yeah, we'll see you then.
Olur, o zaman görüşürüz.
You name the price, Hacker, then we'll see.
Fiyatı sen söyle, Hacker, sonra bakarız.
You stay back in camp. And when we've got everything fixed up just the way we want it, then we'll bring you back, see how you feel about it.
Kampa geri dön ve istediklerimizi yapıp bitirdiğimizde seni geri getireceğiz... bakıp ne hissettiğini söylersin.
And you'll know, and then we'll see.
Ya sonra?
Well, you better get to bed and get some rest because it is very late, and I'll see you first thing in the morning and then we can discuss your chores.
Yatsan iyi olacak. Çok geç oldu. Sabah bir araya gelir, işlerini konuşuruz.
Well, we'll see you then.
Sonra görüşürüz.
Then you'll see, on the side, we can both sleep very well.
Yan tarafı alırsan ikimizde daha iyi uyuruz.
You see, she's coming home from school in a few days, and then we'll be off together, and you can return to conducting yourself as you consider proper in a bachelor's household.
Bir kaç gün içinde okuldan eve dönüyor. Geldiğinde birlikte buradan ayrılacağız. Böylece sizde beklediğiniz bekâr evine tekrar kavuşacaksınız.
I'll introduce you to my mother, we'll have a drink you can see the house and then we'll leave. Okay?
Seni annemle tanıştıracağım, birer içki alırız evi görürsün, sonra da ayrılırız.
- We'll see you then, Lil.
- İyi geceler, oğlum. - Sonra görüşürüz Lil.
Well, then we'll see you at the next confiscation.
Sonraki müsaderede görüşürüz.
Just let it all out and then we'll see about getting you where you want to be.
İçini bir güzel dök. Sonra da seni istediğin yere götürürüm.
Oh, well, we'll see you at dinner, then.
Sizinle yemekte görüşürüz.
One day, when it'll be impossible you'll be devoured by the hungry, then we'll see that the lack of courage, the indecision...
Gün gelecek, bu mümkün olmayacak. Aç kalanlar seni yiyecek. İşte o zaman göreceğiz bu cesaretsizliği, kararsızlığı.
We will have one more schnapps together, and then I'll see you to your quarters.
Birer içki daha içelim, sonra sizi odanıza götüreyim.
I think you better stay on them for a few days, and then we'll see how you respond.
Birkaç gün bunlarla devam et, nasıl olduğuna bakarız.
- Then we'll see you at 5 : 00?
Saat altıda buluşuruz o zaman.
To start with, you need more exercise, and then we'll see.
İlk iş olarak, daha fazla egzersize ihtiyacın var, sonra bakalım göreceğiz.
Then we'll have all Rome at Ostia to see you off.
Öyleyse tüm Roma, Ostia'ya gelip seni uğurlayacak.
We'll see you then.
Görüşmek üzere.
Very good, we'll see you then.
Çok iyi, o zaman görüşürüz. Hoşça kalın.
- We'll see you down there, then.
- Orada görüşürüz.
We'll see you then.
Görüşürüz o halde.
Look, I'll meet you in the lab in one hour. And then we'll see if we pulled in any Videodrome last night... and I'll tell you what's going on. Okay?
Bir saat sonra laboratuvarda görüşelim, tamam mı?
Yes, well, then. We'll see you tomorrow.
Evet öyleyse yarın görüşürüz.
We'll see you then.
Sonra görüşürüz.
WE'LL SEE YOU THEN.
O zaman görüşürüz.
Then we'll say goodbye and never see you around here again.
Sonra vedalaşacağız ve seni bir daha görmeyeceğim.
We'll see you in a few minutes, then.
O zaman birkaç dakika sonra görüşeceğiz.
All right, then, you've got a deal and we'll see which one history remembers.
Pekala, öyleyse, bir pazarlık yaptın tarihin kimi hatırlayacağını göreceğiz.
Then we'll see how human you are.
O zaman ne kadar insan olduğunu görürüz.
- We'll see you upstairs, then.
- O halde yukarı da görüşürüz. - Tamam.
Well, perhaps we'll see you later, then.
Neyse, nasıl olsa sonra görüşürüz.
( PEOPLE CHATTERING ) You see, Manek, this festival is a great opportunity for you. And then, after this, we'll make sure you play in competitions, build your repertoire.
Manek bu festival senin için büyük bir fırsat bundan sonra seni yarışmalara sokacağız repertuarını geliştireceğiz
All right, we'll see you then.
Tamam, görüşürüz o zaman.
Then we'll see you in the morning.
Sabah görüşürüz.
We'll see you all tomorrow, then.
O zaman yarın görüşürüz.
Well, I'll show you to your rooms, and then we'll see about some dinner.
Önce odalarınızı göstereyim, daha sonra beraberce akşam yemeği yeriz.
We'll see you then. Bye-bye.
Görüşürüz, hoşça kalın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]