English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ W ] / We're just playing

We're just playing traduction Turc

204 traduction parallèle
- Whatcha playing'for? - We're just owing'today.
- Neyine oynuyorsunuz?
We're just playing.
Hiiç. Sadece oyun oynuyoruz.
We're not playing "What's My Line?" Just a hint, okay?
Sana ufak bir ipucu verecem.
We're just playing it safe.
Sadece emin olmak istiyoruz.
Well, we're just playing for chips - you know, sociable.
Sadece cipsine oynuyoruz. Bilirsin, sosyal aktivite.
We're gonna show'em we ain't just playing.
- Onlara oyun oynamadığımızı göstereceğiz.
We're just playing games, now.
Sadece oyun oynuyoruz.
We're just playing a game.
Sadece oyun oynuyoruz.
I mean, are we just like bored, spoiled children... who've just been lying in the bathtub all day... just playing with their plastic duck... and now they're just thinking, "Well, what can I do?"
Yani tıpkı bütün gün küvette yatarak plastik ördeğiyle oynayıp "Şimdi ne yapsam" diye düşünen sıkılmış şımarık çocuklar gibiyiz.
WELL, WE'RE JUST PLAYING.
Şey, biz sadece oyun oynuyorduk.
We're just playing with you.
Seninle dalga geçiyorduk.
It seems like we're just playing.
Sadece eğleniyormuşuz gibi gözüküyor.
Just as well we're not playing for real.
Nasıl olsa gerçekten oynamıyoruz.
Look, Wednesday night we're playing Hey, Eddie's Pizza, and I just- - I want to beat them.
Bak, Çarşamba akşamı "Hey Eddie's Pizza" yla maçımız var. Ben onları yenmek istiyorum.
We just keep playing till we're both naked.
Çıplak kalana kadar oynayacağız.
We're just playing a baseball game here.
Burada beysbol oynuyoruz.
We're just playing Hlynur hot templer.
Bu Hlynur'un niye ateşli olduğunu açıklıyor.
We've got cookies and punch and we're just about to start playing charades.
Kurabiyelerimiz, pançımız var. Ve birazdan sessiz sinema oynayacağız.
Yeah. It's just a little intimacy game we're playing.
Bu sadece cinsel ilişki için oynadığımız bir oyun.
We're just playing catch-up with this thing.
Onunla kovalamaca oynamak zorundayız.
Right now, we're playing catch, all right? Just play catch.
Şu anda, yakalamaca oynuyoruz, tamam mı?
I mean we're not a bunch of kids just playing make-believe.
Yani, şaka yapmıyoruz burada.
- We're just playing I Spy, Dad.
- Oyun oynuyorduk baba. - Biliyorum.
- We're just playing. MARTIN :
- Sadece oynuyorduk.
I guess the crew's just playing a prank by paging me to a stage we're not shooting on.
Sanırım ekip bana bir şaka yapıyor çekim yapmadığımız bir sahneye çağırarak.
I just don't want any emotional outbursts while we're playing poker.
Sadece yukarı çıktığımızda olabilecek duygusal bir sahneye mani olmak istiyorum.
Yeah, we're just playing it by ear.
Kafamıza estiği gibi hareket ediyoruz.
We're just playing cards That's all
Biz sadece kağıt oynuyoruz. Hepsi o kadar.
We're just playing hooky.
Biz sadece okul kaçağı oynuyor.
Look, we're just playing a little trick on Grandma and Grandpa.
Babaanne ve dedenizle küçük bir oyun oynuyoruz. Evet.
We're just levelling out the playing field. The tobacco companies lie to you about the dangers of smoking.
Tütün şirketleri size sigaranın tehlikeleri konusunda yalan söylüyorlar.
We're just playing here.
Şaka yapıyorum.
It just means we're not done playing with you yet
Hayattasın çünkü, sana yeterince işkence yapamadık.
We're just playing by a new set of rules.
Bambaşka kurallarla oynuyoruz.
WE'RE JUST PLAYING A LITTLE GAME OF CLAMPSY.
Sadece yakalamaca oynuyoruz.
We're just playing racquetball.
Sadece racquetball oynuyoruz.
- We're just playing Texas Hold'em, right?
- Başlama miktarı arttı mı? - Evet.
You know, we're just playing football, right?
Sadece futbol oynuyoruz biz, değil mi?
I mean, we're just sort of playing it by ear.
Böyle iyiyiz bence...
We're just playing.
Oynuyoruz sadece.
Yeah, we're just here. We're playing "desert island."
Evet hepimiz burdayız ve Çöl Adası oynuyoruz.
Maybe we're just playing it out.
Belki de kaderin oyuncağıyız.
- We're just playing here, right?
- Burada sadece eğleniyoruz, değil mi?
I just think like, you know, if we're gonna be making this series... and we're like... we're playing like we're in love with each other... we should at least, we should get to know each other, right? Don't you think?
Düşündüm ki eğer bu diziyi çekeceksek birbirimize âşık rolü yapacaksak en azından birbirimizi tanımalıyız, değil mi ama?
They talk about equality, but the truth is the shitheads just think we're a bunch of little girls playing cops.
Eşitlik deyince bol keseden atar tutarlar. Ama aslında polisçilik oynayan bir avuç kızız onlar için.
And we're not just playing games here.
Burda sadece oyun oynamıyoruz.
We're just playing.
Oynuyoruz.
Just the usual turf war stuff, but, uh, we're all playing nicely.
Sadece alışılmış rekabet ama hepimiz kibarca görevimizi yapıyoruz.
- Nothing, we're just playing Scrabble.
- Yok birşey "Scrabble" oynuyoruz.
Hey, rabbit, we're just playing pretend right now.
Tavşan, biz oyun oynuyoruz şu anda.
We're just role playing, all right?
Sadece rol yapıyoruz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]