We're talking traduction Turc
9,165 traduction parallèle
We're not done talking yet!
Konuşmamız bitmedi.
He's talking about the fact that we just came from a meeting with them, and you're right.
Onlarla toplantıdan geliyoruz ve haklısın, diyor.
You say that to me now because you're angry at me, but think who we are talking about, what you have done for him, the things you've sacrificed.
Bana "bunu şimdi mi söylüyorsun" diyeceksin çünkü bana kızgınsın. Biz şu an kimin, neyi ve ne fedakarlıklar yaptığını konuşuyoruz.
This is first-degree murder we're talking about.
Burada birinci derece cinayetten bahsediyoruz.
I can't guarantee anything till I know what we're talking about.
Konuştuğumuz konuyu bilmeden garantisini veremem.
You know, speaking of painful, uh, we were talking about having some... sex earlier, and, uh, I just wanted to know what you're, uh, what you're up to right now.
Acıdan bahsetmişken bugün önceki saatlerde birlikte sevişmekten bahsediyorduk ve şeyi bilmek istedim şu an ne yapıyorsun?
Nothing. We're just talking.
Konuşuyoruz sadece.
I mean, I think, I think that's why it's still, we're still talking about it.
Bence bunu hala konuşuyor olmamızın nedeni budur.
We're talking about a sibling rivalry that's quite advanced in terms of who's going to run a billion-dollar business.
Milyar dolarlık bir işi kimin yöneteceğine dair çok erken bir kardeş kavgasından bahsediyoruz.
Ah, it depends how cavernous we're talking. Ooh!
Ne kadar bir derinlikten söz ettiğimize bağlı!
- We're talking about an investment...
- Biz bir yatırımdan bahsediyoruz...
We're talking to Arkady.
Arkady'yle konuşuyoruz.
Now we're at work talking about it.
Şimdi de iş yerinde bunun hakkında konuşuyoruz.
We're talking.
Konuşuyoruz.
But nothing's guaranteed, and we're talking a half hour climb at least.
Fakat hiçbir şeyin garantisi yok ve en az yarım saatlik bir tırmanıştan bahsediyoruz.
I know what you're doing- - you're talking about that pay phone I rigged for free calls when we first opened the garage'cause we couldn't afford a phone.
Ne yapmaya çalıştığını biliyorum, garajı ilk açtığımızda telefon alacak paramız olmadığından, kurcalayıp bedava arama yapacak hale getirdiğim jetonlu telefondan bahsediyorsun.
Now we're talking.
Şu an konuşuyoruz.
I mean, I was talking to Kevin, and we're thinking of going to Tel Aviv tomorrow night.
Kevin ile konuşuyorduk, Yarın akşam Tel Aviv'e gitmeyi düşünüyoruz.
We have a saying here : "If you're talking to God, it's good. But if God is talking to you, then you have problem."
Bizde bir söz var : "Tanrı'yla konuşuyorsan bu iyidir, ama Tanrı seninle konuşuyorsa o zaman bir sorunun var demektir."
We don't even know who we're talking to... the angel or the human.
Daha kiminle konuştuğumuzu bile bilmiyoruz. Melek mi veya insan mı?
- We're not talking about this here. That depends on the year you're referring to.
Hangi yıldan bahsettiğinize bağlı.
And for the kind of money that we're talking about - -
- Ama konuştuğumuz şey bir tür para için...
- We're just talking.
- Laflıyoruz.
We're just talking.
Sadece konuşuyoruz.
Who's this "we" you're talking about?
- Biz derken kimi kastediyorsun sen?
Mm. We're talking about the chocolate-chip ones from the kitchen.
Mutfaktaki çikolata damlalı olanlardan.
We're just talking.
Konuşuyoruz şurada.
We're not talking about just anybody here.
Sıradan birinden bahsetmiyoruz ki.
We're talking about Alison.
Alison'dan bahsediyoruz.
We're not talking about me, okay?
- Konu ben değilim.
Because you're talking to people who run Russian counterintelligence and we don't have one shred of credible information that he's in country.
Çünkü Rus karşı istihbaratını yöneten insanlarla konuşuyorsunuz ve onun ülkede olduğuna dair hiç güvenilir istihbaratımız yok.
We know Arsenal is important to you, but we're talking about the safety of the world here.
Arsenal'in senin için önemli olduğunu biliyoruz fakat burada dünyanın güvenliği söz konusu.
We're talking letting Nova make dinner bad.
Nova'nın yemeği kötü yapmasına izin vermek gibi bir şey.
I mean, we're not talking world threats like Thanos or Hyperion here.
Burada tüm dünyayı tehdit eden Thanos ya da Hyperion'dan bahsetmiyoruz.
We're, we're talking unparalleled molecular destruction.
Burada, benzersiz bir moleküler yıkımdan bahsediyoruz.
We're talking 100,000 people in a single blast.
Tek bir patlamada yüz bin kişinin ölmesinden bahsediyoruz.
We can't talk about men, so we're talking about babies, living and dead?
Erkeklerden konuşamayınca, ölü ya da diri bebeklerden mi konuşuyoruz?
- We're talking college access.
- Üniversiteye girişi konuşuyoruz.
We're talking about a total elbow replacement.
Dirseğini yeniden yapmamız gerekiyor.
We're talking about immobility, scar tissue, nerve damage.
Hareket edememe, yara dokusu ve sinir hasarı oluşabilir.
We're not talking about a divorce here.
Biz boşanmıyoruz.
We haven't even gotten to the graduation, you're already talking about leaving.
Daha mezuniyet günü bile gelmeden ayrılmak hakkında konuşuyorsun.
We should stop at my house, I have a book on assassinations, so Lynn can see what we're talking about.
Evime uğramalıyız, suikastler üzerine yazılmış bir kitabım var böylece Lynn neden bahsettiğimizi anlayabilir.
We're talking mustard gas, lewisite, VX.
Hardal gazı, levisit, VX.
But you are not the one we're talking about, are you?
Ama bahsettiğimiz kişi sen değilsin, değil mi?
Because we're talking through a car window.
Çünkü araba camından konuşuyoruz.
Chloe and I have been talking and, well, we've decided we're moving in with you.
Chloe ve ben konuşuyorduk ve senin yanına taşınmaya karar verdik.
We're talking about harold here.
Harold'dan bahsediyoruz.
So you know we're talking about my father, right, who's no longer alive?
Artık hayatta olmayan babamdan bahsettiğimizi biliyorsun, değil mi?
This is Stevie we're talking about.
Burada bahsettiğimiz kişi Stevie.
This is Beckett we're talking about.
Hakkında konuştuğumuz Beckett.
we're talking about you 34
we're talking about 60
talking 358
talking to yourself 25
talking about me 21
talking about 61
talking about it 21
talking to me 44
talking to you 40
talking to him 21
we're talking about 60
talking 358
talking to yourself 25
talking about me 21
talking about 61
talking about it 21
talking to me 44
talking to you 40
talking to him 21
talking of which 33
we're 1906
we're here 1469
we're good 1678
we're not friends anymore 25
we're just friends 257
we're in this together 190
we're late 319
we're screwed 280
we're going shopping 19
we're 1906
we're here 1469
we're good 1678
we're not friends anymore 25
we're just friends 257
we're in this together 190
we're late 319
we're screwed 280
we're going shopping 19
we're back in business 45
we're sorry 376
we're going out tonight 29
we're not gonna make it 79
we're good friends 31
we're done here 458
we're not together anymore 25
we're going to be late 92
we're friends 656
we're going to paris 19
we're sorry 376
we're going out tonight 29
we're not gonna make it 79
we're good friends 31
we're done here 458
we're not together anymore 25
we're going to be late 92
we're friends 656
we're going to paris 19