We both did traduction Turc
504 traduction parallèle
We both did, by the looks of things.
İkimiz de görmüşüz, görünüşe bakılırsa.
We both did it.
Bu işi birlikte yaptık.
Finally, I said if she would, I would, and we both did, and we're both fine.
Sonunda, o yaptırırsa benim de yaptıracağımı söyledim, ve her ikimiz de yaptırdık, ve ikimiz de iyiyiz.
We both did wrong, now it's my murder, too.
İkimiz de yanlış yaptık, bu benim de cinayetim.
We both did things we didn't really mean. It'll be different.
Zengin bir hayvan, anımsadığım kadarıyla.
But we both did the same thing for him.
Ama ikimiz de onun için aynı şeyi yaptık.
- We both did.
- İkimiz de açtık.
We both did.
İkimiz beraber götürdük.
We both did.
İkimizde birlikte düşündük.
We both did.
İkimizde istedik.
We both did it for each other.
İkimiz de birbirimiz için yaptık.
Well, I think it's about time that we both did.
Bence ikimizin de büyüme vakti geldi.
- We both did it.
- İkimiz birlikte yaptık.
Oh, we both did, you know?
Oh, ikimiz de yaptık, bilirsin.
- Yes, we both did.
- Evet ikimizde kaybettik...
We both did.
Bunu beraber yaptık.
- We both did.
Beraber verdik.
We both did great stories.
Her ikimizde harika hikayeler yaptık.
- We both did.
- İkimiz de.
We both did it.
İkimiz birlikte yaptık.
Yeah, we both did. She went to college, too.
İkimiz de gittik, o da üniversiteye gitti.
We both did, but...
Yani, ikimizin de girmesi gerekti, ama...
She dared me and I dared her, so we both did it.
O beni zorladı ve ben onu zorladım, böylece ikimizde yaptık.
I know we both did.
İkimiz de ciddiye aldık.
Did we not both die here in Marmorus 15 years ago?
İkimiz de 15 yıl önce Marmaruş'ta ölmedik mi?
I can't commute his sentence because of our feeling for him, the fact that we both love him, the fact that I'll never understand why he killed Snow, if he did.
Kişisel hislerimizden dolayı bu cezayı hafifletemem. Sevdiğimiz adam olmasından, ya da Snow'u niçin öldürdüğünü anlamadığım adam için bile. Eğer o yaptıysa.
This way we both lose our jobs. Are you crazy? What job did she ever have?
Sen Hollywood'a gittiğin zaman bir rüya gördüm.
Or did we both come along for the ride?
- Yoksa ikimiz laf olsun diye mi geldik? - Hayır, hayır.
I did it for both of us, so we'd be better off when I finished.
Herşeyi bizim için yaptım. Daha rahat yaşayalım diye.
I told him why you did it, what it was that made both of us the way we were.
Ona niye yaptığını anlattım, bunun ikimiz için neden önemli olduğunu da anlattım.
Who told me... when we both lay on the ground frozen almost to death... how he did lap me even in his own garments... and gave himself, all thin and naked, to the numb, cold night?
İkimiz birlikte, o meydanda, yattığımız yerde soğuktan donmak üzereyken, giysilerini çıkarıp üzerime örttüğünü, kendisinin ise gecenin donduran ayazında neredeyse çıplak kaldığını söyleyen oldu mu bana?
I guess both of us did something that day We'd never done before.
İkimiz de o gün, daha önce hiç yapmadığımız bir şey yaptık Nellie.
Did Dr Shapeley tell you that we both checked out?
Dr Shapeley sana ikimizin de sağlıklı olduğunu söyledi mi?
And I think we both know how you did that, sir.
Pekala, tutuklayın.
Boomer, I'm sure you both did whatever you could but now we must get to Starbuck.
Boomer, yapabileceğiniz her şeyi yaptığınızdan eminim. Ama şimdi Starbuck'ı bulmalıyız.
- You thought you saw a UFO? - Yeah, we both really thought we did.
- UFO gördüğünü sandın öyle mi?
What? What did I say now that we both haven't said 100 times?
Daha önce defalarca konuşmadığımız şey hakkında ne söyledim şimdi?
What did we say about the relationship... between two squares bisected by lines... both horizontal and vertical?
Bir yatay ve bir dikey çizginin böldüğü iki karenin arasında kalan bölgeye ne ad veriyoruz?
You were waiting for him But you did wrong, we both know him
Onu bekliyordunuz. Ama çok yanlış şeyler yaptınız. Onu ikimizde tanırız.
Yes, you did, and I'll have you know, my friend, we both expected no less from you.
Evet, yaptın, seni tanırım dostum, her ikimizi de çok şaşırttın gerçekten.
We both did.
İkimiz de güldük.
We were both alone, and we became friends, did the sites and that.
İkimiz de yalnızdık, arkadaş olduk. Orası buluşma yerimiz oldu.
If I did that, we'd both fall asleep.
Öyle yaparsam, ikimiz de uyuruz.
I think we both have to accept that I did it.
Sanırım ikimizde bunu yaptığımı kabullenmek zorundayız.
We really did fall in love, and we both decided to get tattooed.
Gerçekten aşık olmuştuk ve birlikte dövme yaptıracaktık.
Oh, God. We both flushed at the same time before we did it.
Oh, ikimizde aynı anda tuvalet için kalktık.
- We both got something out of it. - What did I get?
- İkimiz de birşeyler elde ettik.
- What did she say? - That we both made bad husbands and wives.
- İkimizin de birer karı ve koca olduğunu.
I did. It's a crock and we both know it.
Yalan bu, ikimiz de biliyoruz.
We're at war, I mean, I think what I did was probably the best thing for both of us.
Savaştayız. Yani, bence yaptığım ikimiz için de en iyisiydi.
The scorpion assured him, "If I did that, we'd both drown."
Akrep de ona, eğer bunu yaparsam ikimizde boğuluruz demiş.
we both know 47
we both know that 107
we both do 109
we both 27
we both are 160
we both know it 51
we both want the same thing 39
we both were 43
we both have 35
we both know that's not true 50
we both know that 107
we both do 109
we both 27
we both are 160
we both know it 51
we both want the same thing 39
we both were 43
we both have 35
we both know that's not true 50
we both will 25
did you sleep well 186
didn 48
did you 5422
didi 196
diddy 20
diddle 17
didier 45
did i stutter 40
diddly 34
did you sleep well 186
didn 48
did you 5422
didi 196
diddy 20
diddle 17
didier 45
did i stutter 40
diddly 34
didn't 148
did you miss me 258
did you like it 169
did you call me 65
did you have a good day 34
did you get it 332
did you know 464
did you hear that 1358
did you find it 130
didn't you get the memo 17
did you miss me 258
did you like it 169
did you call me 65
did you have a good day 34
did you get it 332
did you know 464
did you hear that 1358
did you find it 130
didn't you get the memo 17