English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ W ] / We missed him

We missed him traduction Turc

154 traduction parallèle
Too bad we missed him.
Onu kaçırmamız kötü oldu.
- Think we missed him?
- Onu kaçırdık mı acaba?
No, we missed him.
Hayır, elimizden kaçtı.
We missed him.
Onu kaçırdık.
His office said he was at lunch, so I sent a car to the restaurant right away, but I'm afraid we missed him.
Ofisini aradığımda yemekte olduğunu söylediler, Onu restorandan alması için derhal bir araba gönderdim ama onu orada bulamadılar.
No, we missed him by a good foot and a half.
Yok, yarım metreyle kaçırdık.
- But we missed him.
- Ama kaçırdık.
We missed him!
Onu kaçırdık!
Oh, my God, we missed him again!
Tanrım. Onu yine kaçırdık.
We missed him by minutes, Frank.
Onu birkaç dakikayla kaçırdık, Frank.
We missed him, by a second!
Onu bir saniyeyle kaçırmışız!
- We'll say we missed him.
Ne dalgası ya, özledik deriz, bir şey deriz ya!
God-damnit, we missed him again!
Kahretsin, gene ıskaladık onu!
- We missed him.
- Onu kaçırdık.
I think we missed him.
Onu elimizden kaçırdık.
It's a shame we missed him.
Onu kaçırmamız çok büyük şanssızlık.
But we missed him.
Ama onu özledik.
We missed him.
Onu kaçırmışız.
Or maybe we missed him.
Ya da onu kaybettik.
We missed him?
Onu elden kaçırdık mı?
We missed him.
Sana söylemiştim.
- We missed him by five minutes.
- 5 dakikayla kaçırdık.
Tell the sheriff I'm sorry we missed him.
Şerife söyle, onu göremediğimiz için üzgünüm.
Mr. Monk, maybe we missed him.
Mr. Monk, belki de onu kaçırdık.
Maybe we've missed him already.
Belki de onu kaçırdık bile.
We must have missed him.
Onu kaçırdık herhalde.
We all missed you. Did you miss him?
Seni hepimiz özledik.
"WE'D HAVE MISSED EACH OTHER." "NO," HAROLD TELLS HIM,
Harold "Nasıl olsa bulacaktım!" diye cevap verdi.
We've missed him.
Onu kaçırdık.
We must've just missed him.
Onu kaçırdık.
All I could think of was Leonard... how much I missed him and loved him... and all the terrific times we'd spent together.
Bütün düşünebildiğim Leonard'tı... Onu ne kadar özlediğim, ne kadar sevdiğim.. ve onunla geçirdiğimiz harikulade anlar.
'Cause you missed it when Dad came home from'Nam so fucked up we couldn't even watch "Godzilla" movies without him screaming "Gook alert."
Çünkü bilmiyorsun, babam Vietnam'dan döndüğünde Çinli korkusu yüzünden bize "Godzilla" filmleri bile izletmiyordu,.
Once we realized we'd lost positive control... ... we tried to neutralize him. We missed.
Kontrolü kaybettiğimizi farkedince onu etkisiz hale getirmeye çalıştık.
Come on, we all missed him.
Haydi, hepimiz kaçırdık onu.
We've missed him so much.
Onu çok özledik.
We missed him again.
Onu yine kaçırdık.
The subject of where we had been or why we had missed the train was apparently not the slightest interest to him.
Konu nerede olduğumuz ya da treni niçin kaçırdığımız falan onu en ufak bir şekilde bile entere etmedi.
- Yeah, or we could have missed him.
Belki de onu kaçırdık.
We never missed a chance to humiliate him.
Onu sakinleştirmek mümkün olmazdı.
We just missed him, He's leaving a trail,
Az önce kaçırdık. Yoldan ayrılmış.
We both missed him.
İkimiz de herifi ıskaladık.
We chased Darius towards Bactria but missed taking him by hours.
Darius'un peşine düşmüş ama bir kaç saat farkı ile yakalayamamıştık.
Maybe he went back to his place and we somehow missed him.
Belki de kendi evine gitti ve bir şekilde gözümüzden kaçtı.
We missed catching him by minutes. He's on the run, we don't have a lead.
Onu avucumuzun içinden kaçırdık, ve elimizde hiç ipucu yok.
- We just missed him.
- Ruiz'i kaçırdık.
I knew her hop, skip, and jump over the Atlantic wasn't because she missed her big sister, and if this guy is bothering Lucy, then I'm going to find him, we're going to have a little talk.
Beni özlediğinden Atlantik'i aşmadığını biliyordum. Bu adam Lucy'yi rahatsız ediyorsa, onu bulup konuşurum.
Guess he headed home, we just missed him
Eve gitti herhâIde. Ucu ucuna kaçırdık.
Obviously, we missed some foreign tissue. There's something still in him.
Yabancı dokulardan birini gözden kaçırmış olmalıyız.
We must have missed him by only a few minutes.
Onu beş dakikayla kaçırmış olmalıyız.
Yeah, we must've just missed him.
Evet, onu kıl payı kaçırdık.
I just want him to look around a little bit, see if we missed something.
Sadece bir göz atıp, bizim gözümüzden kaçan bir şey var mı, bakmasını istiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]