What's her deal traduction Turc
122 traduction parallèle
Aye, but it takes a great deal to turn loose of the past... and that's exactly what I want her to do.
Evet, ama geçmişine dönmen gerekiyor, ve bu benim tam olarak ondan yapmasını istediğim şey
That's just it. What is our function, if it isn't to deal... With the problems that you guys face every day?
Sizin her gün maruz kaldığınız sorunları çözmek değilse görevimiz, başka ne?
What's the big deal that I slept with her?
Senin karınla yatmışsam, ne olur?
Anyway, what I am going to do is I'm gonna give you the number of a guy that can give you a great deal on a good used car.
Her neyse. Sana çok iyi kullanılmış araba satan bir adamın numarasını vereceğim.
She's not ready to deal, emotionally... with what's happening to her, physically.
Fiziksel olarak ona olan değişimi duygusal olarak ele almaya hazır değil.
Hey, what's the big deal about going to some building every Sunday?
Her pazar bir binaya gitmenin anlamı nedir ki?
- What's her deal?
- O ne yapıyor?
What's her deal?
Nesi var?
- So what's her deal?
- O halde kadının nesi var?
- What's her deal?
- Derdi neymiş?
So what's her deal?
Peki onun nedeni ne?
Alright Bill, what's the deal with putting the chairs on the tables every night, I mean, is it just a restaurant thing or what?
Bill, neden her akşam sandalyeleri masanın üzerine koyuyoruz? Bu bir restoran geleneğimi yoksa ne?
What's her deal?
Neden dağıtmış?
What's the deal with her?
Onun olayı ne?
What's the big deal?
Sorun ne? Her şey ayarlandı.
Okay, you wanna fuck anything that moves. What's the big deal?
Hareket eden her hangi bir şeyi becermek istiyorsan bu mu bu kadar büyüttüğün?
- What's her deal?
- Onun derdi ne?
What's her deal?
O, nasıl biridir?
What's her deal, anyway?
Herneyse, alıp veremediği neymiş?
Let's just cast a spell to help her deal with what she's been through today.
Hadi onun bu gün yaşadıklarını daha kolay atlatması için büyü yapalım.
Piper blew her away, what's the big deal?
Piper, onu uzak patladı büyük bir anlaşma nedir?
What's the big deal with her?
Onun nesi var bu kadar böyle?
- What's her deal?
Bunu derdi ne?
I think this is a big philosophical problem we have to deal with... in terms of what science can say about our world... because we are always the observer in science.
Bilimin dünyamıza dair söyleyebileceği şeyler açısından çözmemiz gereken büyük bir felsefi sorundur bu bence. Çünkü bilimde biz her zaman gözlemciyizdir.
God only knows what she's had to deal with in her life - - abject poverty, drugs, domestic violence, maybe even molestation.
Neler yaşamak zorunda kaldığını sadece Tanrı bilir. Sefalet, uyuşturucu, aile içi şiddet belki cinsel taciz.
What's her deal?
Olayı ne onun?
It's not fair to her to make a big deal out of what happened.
Olup bitenleri ona anlatarak ona çok büyük bir iyilik falan yapmayacağız.
What's her deal?
Sorunu ne?
What's her deal?
Meselesi ne?
Hey, hey! Tell her I said, uh... What's the deal with commercials at the movies?
Ona "Filmlerdeki reklamlar da ne oluyor?" dediğimi söyle.
- Ed, What's the deal with the buyout?
Sana bildiğim her şeyi anlattım.
Good. So, what's the deal, you gonna ask her out already?
Öyleyse, neler oluyor, ona hala çıkma teklif etmedin mi?
You talk, What's her deal?
Konuş. NasıI biri?
If serena's latched onto something that makes her feel better, what's the big deal?
Serena kendini daha iyi hissediyorsa, neresi kötü?
From what I know of her, she's impossible to deal with.
Onu biraz tanıyorsam, anlaşmanız imkansız.
What's the deal with her?
Olay nedir?
What's the deal with her?
GG'yi iki aylığına Paris'e onun yanına göndermemi istiyor.
( Nora ) I honestly don't see what the big deal is, but if it's so offensive to her, I'll take it down.
Bu kadar büyütecek ne var gerçekten bilmiyorum ama ona karşı çok saldırgancaysa, indiririm.
What's her deal?
Derdi neymiş ki?
What's the deal with you and her?
Aranızda bir şeyler mi var?
Apparently, he was able to hold on to his cell phone until a few moments ago and has given her a great deal of information about what's going on inside.
Anlaşılan bir kaç dakika önce telefonuna ulaşabilmiş. Ve ona içeride olanlar hakkında çok önemli bilgiler vermiş.
What's your deal with her?
Onunla arandaki sorun ne?
So what's the deal?
Her neyse iş nedir?
What's his deal?
Her neredeyse keyfine bakıyordur muhtemelen.
What's the deal with the noise every night?
Her gece olan gürültü nedir?
Hey, this student that you hired, what's her deal?
Hey, işe aldığın şu öğrenci, ne iş yapar?
- What's her deal with him?
Kadının onunla ne alakası var?
I haven't quite figured out what his deal is, but he's her latest project.
Henüz Francis olayını çözemedim ama o son takıntılarından.
So what's her deal?
Pekalâ, bu kız ne iş?
So, what's her deal?
Onun olayı ne?
- What's the deal with her?
- Onun sorunu ne?
what's her name 904
what's her name again 40
what's her number 16
what's her problem 61
what's her story 34
what's here 32
deal 1720
dealer 65
deals 32
dealers 22
what's her name again 40
what's her number 16
what's her problem 61
what's her story 34
what's here 32
deal 1720
dealer 65
deals 32
dealers 22
dealing 46
deal with it 283
deal me in 31
dealer's choice 40
deal the cards 16
deal with this 26
deal's a deal 24
deal's off 49
what's up 12096
what's your name 4643
deal with it 283
deal me in 31
dealer's choice 40
deal the cards 16
deal with this 26
deal's a deal 24
deal's off 49
what's up 12096
what's your name 4643
what's happened 1050
what's the 204
what's the matter 6346
what's going on 16788
what's wrong 10695
what's this 5587
what's that 9620
what's up man 17
what's wrong with you 2123
what's your address 58
what's the 204
what's the matter 6346
what's going on 16788
what's wrong 10695
what's this 5587
what's that 9620
what's up man 17
what's wrong with you 2123
what's your address 58