When i'm gone traduction Turc
966 traduction parallèle
If it was memories of me toying with her when I wasn't being myself... then it's a good thing... that it's gone.
Umarsızca oynadığım bir oyunsa bitmesi iyi olmuş.
When I woke up in the hospital... She was gone.
Hastanede uyandığımda kızım gitmişti.
When I woke up, I still had my tonsils, but my pocketbook was gone.
Uyandığımda bademciklerim hala yerindeydi ama cüzdanım gitmişti.
Ask Lawrence to talk it over again when I'm gone.
Lawrence'dan bunu tekrar düşünmesini isteyin.
Then you'll remember me fondly when I'm gone?
Demek ben gittikten sonra beni minnetle anacaksın?
Look after Tarzan when I'm gone.
Ben gidince Tarzan'a iyi bak.
And when that's gone, I'll work, I'll beg, I'll borrow, I'll steal.
O bitince çalışırım, dilenirim, borç alırım, çalarım.
Then I'll count to 10, and when I take my hand down... you will be gone.
Ona kadar sayacağım, gözlerimi açtığımda gitmiş olacaksınız.
And when I'm gone I'll leave Tara to you.
Hem öldüğüm zaman, Tara'yı sana bırakacağım.
I will get you free. You will look after my people when I'm gone.
Ben gidince, halkıma göz kulak olursun.
Will it be any comfort to you to know that when you're gone my only happiness will be in knowing that I'm sharing your loneliness?
Gittiğinizde tek mutluluğum yalnızlığınızı paylaştığımı bilmek bunu bilmek sizi teselli eder mi?
When your troops are gone, I sign.
Birliklerin sınırdan çekildiğinde imzalarım.
But it's gone when I step into the arena.
Ama arenaya çıktığım zaman geçip gidiyor.
Can I believe my friends all gone... when their voices are still a glory in my ears?
Sesleri hâlâ kulaklarımda çınlarken arkadaşlarımın gittiğine inanabilir miyim?
- Read this when I'm gone.
- Ben gittiğimde bunu oku.
- When I think what I've gone through... trying to find a girl who all the time was in your desk drawer, I could scream.
- Bunca zaman resmi çekmecende duran bir kızı bulmak için ne kadar uğraştığımı düşündükçe, delirebilirim.
All my life when I've wanted something, I've gone after it. I get it too.
Hayatım boyunca istediğim her şeyin peşinden gittim. Elde ettim de.
I was interned, investigated and when I got back, the treasure was gone.
Tutuklanıp sorgulandım ve döndüğümde hazine yerinde yoktu.
Of course I'm really here, and I'll still be here when you've packed up and gone.
Elbette, gerçekten burdayım. Sen eşyalarını toplayıp gittiğinde de burada olmaya devam edeceğim.
Close the door when I'm gone... and forget me.
Kapıyı arkamdan kapatın ve beni unutun.
Don't think badly of me when I'm gone.
Ben gidince hakkımda kötü düşünme.
You should've sent me away when I might've gone.
Gitmeye fırsatım olduğunda gönderecektin beni.
When it's gone, I'm finished.
O biterse, ben de biterim.
God help this troop when I'm gone.
Ben gidince Tanrı yardımcısı olsun bu birliğin. - Efendim -
I sure thought we was gone when old Jess busted out and stuck up for Quantrill that way.
Jesse Quantrill'i savunduğu zaman ben kesinlikle işimizin bitmiş olduğunu sandım.
Do not forget me completely, Horatio, when I'm gone.
Horatio ben gittiğimde, beni tamamen unutma.
I'll be gone when he gets back.
O döndüğünde ben gitmiş olacağım.
I've gone on when I can hardly stand up.
Ayakta duramayacak halde bile oynadım.
I thought I'd left it in the restaurant, but when I went back, it had gone.
Çantamı restoranda bıraktığımı sandım. Aramak için geri döndüm, ama orada yoktu.
And the other day, when you drove up in that last straw I knew my goose was cooked, Here I had gone along figuring all the time that I was competing with your passion for fame,
Ve geçen gün, bardağı taşıran son damla, o arabada gelmendi sabrım tükenmişti.
When I'm dead and gone, you'll know what a friend I was.
Ben ölünce ne iyi bir dost olduğumu anlayacaksınız.
You'll take it off when I'm gone!
Ben gidince soyunursun!
So you're talking when I'm gone - Where are you?
Ben buradayken konuşmayın bari.
And when I'm gone, who'll see to them?
Ben öldüğüm zaman, onlara kim bakacak?
I leaned the stick up against a bin while I did the shopping and when I looked for it, it was gone.
Bastonu çöp kutusuna yasladım ve alışveriş ettim.
When I woke up, the dames were gone and so was my 200 bucks.
Uyandığımda, kızlar da gitmişti, 200 dolarım da.
When they are gone... then must I count my gains.
Onlar bir gitsin de o zaman görürüz bakalım ne kazanmışız bu işin sonunda.
When I'm gone you'll miss me, Katiusha
Gidince seni özlerim Katiuşa
And when I found next day that she'd really gone... I was desperate.
Ve onun gerçekten gittiğinin farkına varınca umutsuzluğa kapıldım.
When my turn comes, I'll have the satisfaction of knowing what I'm fighting for will keep burning with a hard, gem-like flame long after I'm gone.
Zamanım geldiğinde en azından ben gittikten çok sonra bile uğruna savaştığım şeylerin alev alev yandığını bileceğim.
Don't forget that I'm a poor man, and when I'm gone, have me buried under a simple stone, no name on it.
Fakir biri olduğumu unutmayın. Öldüğümde mezarıma bir taş parçası koyun. Üzerinde isim yazılı olmasın.
When I woke up he was gone.
Uyandığım da gitmişti.
When I'm gone, and you're old enough, take your rights.
Ben öldükten sonra yaşın erdiğinde haklarını al.
When I got home, my wife had gone.
Eve gittiğimde, karım evde yoktu.
When I'm gone, it will be yours to do whatever you please with. "
Ben öldüğümde nasıl istiyorsan öyle yapmak senin elinde olacak. "
" Mrs. Haddock, when I'm gone...
" Bayan Haddock, ben öldüğümde...
~ When you turn'em on, I'm gone right up to the skies ~
# Gözlerini açtığında, göklere uçuyorum...
I think that you will protect us, now when the sergeant has gone.
Artık çavuş da gittiğine göre bizi artık siz koruyacaksınız sanırım.
When I leave here, I'm gone.
Gidersem dönmem.
I nearly had a fit when I saw it was gone, because I was hoping to get some fags with it this morning.
... parayı göremeyince iyice fıttırmıştım çünkü o parayla bu sabah sigara almayı umuyordum.
I will when I'm gone.
Gittiğimde o şekilde giyineceğim.
when i'm done with you 17
when i'm with you 72
when i'm dead 26
when i'm done 58
when i'm 62
when i'm here 18
when i'm ready 40
i'm gone 254
gone 1510
gone with the wind 52
when i'm with you 72
when i'm dead 26
when i'm done 58
when i'm 62
when i'm here 18
when i'm ready 40
i'm gone 254
gone 1510
gone with the wind 52
gone forever 35
gone where 80
when they 28
when we first met 137
when you 160
when the saints go marching in 18
when were you born 26
when i was younger 134
when are you leaving 116
when i was a child 198
gone where 80
when they 28
when we first met 137
when you 160
when the saints go marching in 18
when were you born 26
when i was younger 134
when are you leaving 116
when i was a child 198
when you're gone 25
when he died 111
when i 169
when it rains 55
when it comes to you 25
when you're ready 256
when will i see you again 43
when in doubt 76
when i was little 263
when he was born 18
when he died 111
when i 169
when it rains 55
when it comes to you 25
when you're ready 256
when will i see you again 43
when in doubt 76
when i was little 263
when he was born 18