When you're a kid traduction Turc
216 traduction parallèle
Leave a place when you're a kid, maybe 17, 18 years ago... and you forget all about it.
Çocukken bir yerden ayrılıyorsun. Aradan 17-18 yıl geçiyor. Orayı tamamen unutuyorsun.
That's great when you're a kid, but you're getting on, you're pushing 30, slugger.
Gençken iyi hoş ama yaşlanıyorsun artık, yaş 30'a dayandı boksör.
Now, look, you're not sailing until tomorrow, so we can spend the evening together... and I'll tell you all about how I used to beat up my dad when I was a kid.
Bak, gemin yarın kalkacak, yani akşam birlikte vakit geçirebiliriz. Sana çocukken babamı nasıl dövdüğümü anlatırım.
They really do start you out small when you're a kid, don't they?
Minnacıklar. Küçükken hap kadar oluyorlar ama haksız mıyım?
When you're a kid, you can't say them at all, not one.
Çocukken hiçbirini kullanamazsınız. Birini bile!
You're damn right it's always me, the way it's you, they way you had the kid when we shouldn't have had a kid.
Evet hep kendimi düşünüyorum olmadık zamanda hamile kalan benim sanki.
Those are very scary moments, and you think a lot about that when you're a kid.
Bunlar çok korkutucu anlar. Bunları şimdi hatırlaman çok doğal.
When I was a kid my father told me, "Never hit anyone in anger... unless you're absolutely sure you can get away with it."
Çocukken babam bana "Kimseye asla öfkeyle vurma. Paçanı kurtaracağına kesin emin değilsen." derdi.
" He meant you're gold when you're a kid, like green.
" Demek istediği, çocukken altın olduğun. Yeşilsin.
" When you're a kid everything's new.
" Çocukken her şey yeni.
When you're young, you're a kid, you got time.
İnsan gençken, çocukken oldukça bol zamanı oluyor.
When you're a kid and don't understand anything you think when you grow up it will all make sense.
Çocukken ve hiçbir şeye aklın ermiyorken... büyüdüğün zaman her şeyin bir anlam kazanacağını sanırsın.
If we have a kid this year, when you're 70, he'll be 35.
Eğer bu yıl oğlumuz olsa, sen 70 olduğunda o 35 olacak.
It's like the church telling you not to drink or not to have sex... when you're a kid.
Kilisenin, küçükken içki içmeyin ve sevişmeyin... demesi gibi bir şey.
- Well, you're a musician... and a rebel and a loner. And that's how I was when I was a kid.
- Şey, sen bir müzisyensin ve bir asi ve yalnız. ve çocukken nasılsam öylesin.
Things like that happen when you're a kid.
Böyle şeyler çocukken olur.
When I was a kid, the guy'd grab me by the neck and shake me and say "So, shithead, you think you're smarter than your old man?"
Küçük bir çocukken, bir adam beni boğazımdan yakalayıp dedi ki : "Hey, bok kafa, senin ihtiyardan daha akıllı olduğunu mu düşünüyorsun?"
It's like when you're a kid and you step on every insect you see.
Çocukken gördüğün her böceği ezdiğin gibi.
When you're a kid, you think you'll grow up to be wonderful instead of an asshole, like everybody else.
İnsan, çocukken, herkes gibi aptal olmayacağını, mükemmel bir insan olacağını düşünür.
When you're a little kid, you watch everybody's older sister get hitched, and you think, " God, when is it gonna be my turn?
Küçük bir çocuk olduğum zamanlarda, Herkesin ablası evlenirken izlerdim. ve o anı düşünürdüm. "Tanrım, ne zaman benim sıram gelecek?"
When you're a kid, you're getting chased from every place anyway.
Çocuk iken, zaten her yerden zaten kovalanıyorsunuz. Sorun değil.
When you're a kid you can be friends with anybody.
Tabii ki, çocukken herhangi biri ile arkadaş olabilirdiniz.
Remember when you're a little kid what are the qualifications? " If someone's in front of my house that's my friend.
Küçük bir çocuk olduğunuz zamanı hatırlayın, özellikler neydi? "Eğer birisi evimin önündeyse..." "... o benim arkadaşımdır.
I mean, you're so vulnerable to that, right, when you're a kid.
demek istediğim böyle şeylere karşı o kadar hassas oluyorsun ki, yani çocukken.
You know you're crazy when you're a kid.
Çocukken insan çılgın oluyor.
There's nothing more fun than cursing when you're a kid.
Çocukken küfretmekten daha eğlenceli birşey yoktur.
A diet's good when you're a kid.
Çocukken diyet yapmak güzel.
You're the same as when you were a kid
Çocukluğundan beri aynısın.
I think that's when it starts, when you're a kid. The laughs and snubs and slights you get because you're poor or Irish or Jewish or just ugly.
Gülüşler, aşağılamalar ve küçümsemeler... çünkü sen zavallısın, yada İrlandalı yada musevi.... yada... sadece çirkin...
When you're a kid, you think what's the big deal?
Çocukken, büyütülecek ne var ki diye düşünürsünüz
Especially when you're a kid they threaten you.
Özellikle çocukken sizi bununla tehdit ederler.
- Hey, look, I know how tough it is when you're a kid and you find out your dad's not as great as you thought.
- Hayır. Çocukken, babanın sandığın kadar harika biri olmadığını öğrenmek ne kadar zordur bilirim.
When you see a kid with this kind of talent, it's almost normal for him... to take that into consideration with the kind of money that they're getting now.
Böylesi yetenekli bir çocuk görünce, artık aldıkları para düşünülürse bunu düşünmesi çok normal diyorsunuz.
When I was a kid, my mother used to go, "Arthur, you're a capo tost."
Çocukken annem hep şöyle derdi.
Life's like that, you dream about so many things when you're a kid and in the end nothing goes as planned.
Görüyorsun dimi Hayat hep böyle küçükken birsürü şey hayal edersin sonuçta hiçbirşey umduğun gibi olmaz!
So the first time you hear the concept of Halloween when you're a kid your brain can't even process the information.
Cadılar bayramının içeriğini çocukken ilk duyduğunuzda beyniniz bilgiyi algılayamaz.
lt-lt's like when you're a kid who's afraid of the water, and you suddenly realize that you can swim.
Bu... bu bir çocuğun sudan korktuğu zamanlardaki gibi, ve sen birden bire yüzebildiğini fark edersin.
You're out, you lost your stuff kid I'll take it from here look, Melissa, when this apartment came open, I saw this is a real opportunity for me to meet someone now, this has nothing to do with not wanting you in the building but... but... these...
- İşte anladın. - Hayır yapamam. Pete, sana söylemem gereken bir şey var.
'Cause when you're a kid you never question the whole faith thing.
Çünkü eğer bir çocuksan, bu inanç zımbırtısıyla ilgili aklında bir soru yoktur.
When you're a kid, it's a game.
Çocukken bu bir oyundur.
You can't just drop out of a kid's life, and expect walk back when you're ready.
Sadece bir çocuğun... hayatından kaçamazsın... hazır olduğunda kabul etmesini umarsın.
When you're a kid, you... You see the life you want... and it never crosses your mind... that it's not gonna turn out that way.
Çocukken, hayatı istediğin gibi görüyorsun... ve hayatın o şekilde olmayacağı asla aklının ucundan geçmiyor.
When you first arrived I felt... you're a hotshot from NASA and I'm a dumb country kid... with the arse fallout out of me daks.
Sen buraya ilk geldiğinde NASA'dan gelen ve her şeyi başaran biri olduğunu düşündüm. Kendimi donu kıçından düşen taşralı bir salak gibi hissettim.
Anthony, my dear Tonuzzo, you're so handsome and strong, and you look so American, but I still remember when, as a kid, you'd bring water to me and your dad, over there, in the vineyard, peasants sweating for their masters.
Anthony, sevgili Tonuzzo'm, çok yakışıklısın, güçlüsün..... ve bir o kadar da Amerikalısın ama çocukken şurada, köylülerin ağaları için ter döktüğü üzüm bağında, bana ve babana su getirişin hâlâ gözümün önünde.
That happened to me once, you know, when I was a kid, but it was... play dough, which it turns out you're not supposed to eat anyway.
Bir kere bana da olmuştu çocukken ama oyun hamurundan. Meğerse yememen gerekiyormuş.
She's gonna have a cake, a fuckin clown, and all that shit. You know, when you're a kid.
Pastaydı, palyaçoydu falan, hepsini ayarlayacak, çocukken olduğu gibi.
It's funny how when you're a kid, a day can last forever.
Komik olan, çocukken bir gün sonsuza kadar sürer.
That's what this is really about, isn't it? You're trying to protect her from being Klingon, because you had a rough time when you were a kid.
Aynı zamanda o genlerin bazılarının kişilik ve davranışları etkilediğini biliyor musun?
I think when you're a kid, you wanna fix things.
Sanırım çocukken, bazı şeyleri düzeltmek istersin.
Sharing is a nice gesture... like when you're a kid and you have a Popsicle... and you break it in two and offer half to another kid.
Paylaşmak güzel bir jesttir. Çocukken çubuk dondurmanı ikiye bölüp diğer çocuğa vermektir.
It's like when you have a kid. You know, you're really happy with that kid.
Hani çocuğun olurda ondan çok memnunsundurya.
when you're gone 25
when you're ready 256
when you're right 37
when you're done 105
when you're dead 37
when you're alone 31
when you're 91
when you're married 16
when you're young 31
when you're here 16
when you're ready 256
when you're right 37
when you're done 105
when you're dead 37
when you're alone 31
when you're 91
when you're married 16
when you're young 31
when you're here 16
when you're older 32
when you're with me 16
when you're in love 21
when you're finished 34
when you're there 17
when you're burned 80
you're a kid 46
a kidnapping 18
a kid 116
when they 28
when you're with me 16
when you're in love 21
when you're finished 34
when you're there 17
when you're burned 80
you're a kid 46
a kidnapping 18
a kid 116
when they 28
when we first met 137
when you 160
when the saints go marching in 18
when were you born 26
when i was younger 134
when i was a child 198
when are you leaving 116
when he died 111
when i'm gone 52
when i 169
when you 160
when the saints go marching in 18
when were you born 26
when i was younger 134
when i was a child 198
when are you leaving 116
when he died 111
when i'm gone 52
when i 169