English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ W ] / Where's the other one

Where's the other one traduction Turc

233 traduction parallèle
There was only one other in existence... and that was in Laura's apartment... in the very room where she was murdered.
O saatin benzerinden sadece bir tane daha vardı ve o da Laura'nın dairesinde, öldürülmüş olduğu odanın ta kendisindeydi.
- Where's the other one?
- Hadi. - Diğeri nerede?
Well, that was when this other woman... the one who calls herself Eve Black... was trying to get out. Out of where?
Kendisine Eve Black diyen öteki kadın dışarı çıkmaya çalışırken ağrılar, bayılmalar oluyordu.
Nobody in this hotel of yours knows where the other one's gone to.
Bu otelde kimse diğerinin nereye gittiğini bilmiyor.
- Where's the other one?
- Öbürü nerede?
You can't tell where one person leaves off and the other begins. It's like, well, look.
Bu insanların hangisi nerede biter, hangisi nerede başlar, bilemezsin.
- Where's the other one?
- Öteki nerede?
- Where's the other one?
- Diğer kişi nerede?
Where the hell's the other one?
Öteki nerede?
Where's the other one?
Öteki nerede?
- Where's the other one?
- Diğeri nerede?
Where's the other one?
Diğeri nerede?
Where's the other one?
Buraya! Diğeri nerede?
You made fish of one and foul of the other so often that no one knew where he was or what he was.
O kadar sık, birini balık ötekini tavuk yaptın ki hiçbiri kendisini de, yerini de bilemedi.
- Where's the other one got to?
- Diğeri nereye kayboldu?
Only one anklet in one leg, where's the other one?
Tek ayak tek bir halhal, diğeri nerede?
No wonder you've made so many fake maps so that martial artists will fight against each other, while you can divert other people's attention simultaneously hoping no one'd know where the treasure has been hidden
Demek o nedenle sahte haritalarla... milletin kafasını meşgul edip husumet çıkarıyordun! Böylece sen saman altından... rahatça servet çalabildin!
She took one of the canoes back to the main camp, but where are the other five?
Kanolardan bir tanesini geri dönmek için kullanmış, peki diğer dördü nerede?
She's turned it into one of those exclusive la-di-da hotels where the nobs and nancies come to squawk at each other.
O da orayı şu sonradan görme zenginlerin... birbirine hava atmaya geldikleri lüks otellerden... biri haline getirdi.
Where's the other one, Johnson?
Öbür adam nerede Johnson?
Where's the other one, Frank?
Diğeri nerede Frank?
where's the other one?
Diğeri nerdeymiş?
When there's a two-person unit, when either one approaches the car... the other positions himself to the right rear... where they can watch all the activity in the car.
İki kişilik bir birimde, ikisinden biri bir araca yaklaşırken diğeri aracın sağ arka tarafında pozisyon alır. Böylece aracın içinde olan biteni gözleyebilir.
I should've known, where there's one, there's the other.
Biri olunca, diğeri de, oradadır.
And then you got the whole other end of the realm where there's like the Smurfs... and then they've got their little colony group together... where everybody hangs, you know, in their one little group... and everybody's right together, everything flows real well.
Ve bambaşka bir diyar olan Şirinler'in olduğu yer var... ve kendierinin birlikte küçük koloni grupları var... kendi küçük gruplarında herkesin takıldığı yer, yani... ve hepsi birlikte, her şey çok güzel gidiyor.
Son of a bitch! Unless there's one queen left'cause the other one isn't where you put it.
Ama tabii bir kız kaldı, diğeri de koyduğun yerde değil.
Where's the other one?
- Diğeri nerede?
- Where's the other one?
Diğeri nerede?
I hope it's the one where the girls are studying and then they turn the hoses on each other.
Umarım bu kızların kütüphanede çalışırken birbirlerine külotlarını gösterdikleri reklamdır.
You can't have a relationship where one says, "I love you" and the other one says, "I'm hungry. Let's get something to eat."
Biri seni seviyorsa, diğeri açım, bir şeyler yiyelim diyorsa, o ilişki nasıl yürür?
Where the hell's the other one?
Diğeri hangi cehennemde?
Where's the other one?
Teki nerede?
Well, you might as well tell us, where's the other one?
Eh, diğerinin yerini söyleyebilir misiniz?
Where's the other one?
Diğeri nerde?
Where's the other one?
Alyans.
If not, then tell me where the other one's gone?
Eğer öyle değilse, bana diğerinin nereye gittiğini söyle?
Where's the other one?
Bekle Rach diğer eşi nerede?
Rachel Karen Greene, where's the other one?
Rachel Karen Greene diğer eşi nerede?
And where's the other one?
Diğeri nerede?
Fearless Leader and his cohorts went underground, where upon they embarked upon a terrifying plan, a plan that would take them to a strange new land where the line between cartoon and reality is so thin, that's it's hard to tell one from the other.
Korkusuz Lider ve suç ortakları yer altına gitti, korkunç bir plana başladıkları yere, onları korkunç bir yere götürecek bir plan çizgi film ve gerçek arasındaki çizgi çok ince, bunu birinden diğerine söylemek çok zor.
But where's the other one?
Fakat diğeri nerede?
Sometimes it's really hard to tell where one ends and the other begins. Does that make sense?
Bazen birinin nerede başlayıp, ötekinin nerede bittiğini bilmiyorum.
Of course not... Where are you crying? That's one truth and the other one is that you are very young...
tabiki ağlamıyorsun... bu birinci gerçek, ikinciside çok genç olduğun... benimle sabah sabah dalga geçmeyi bırak... ne oldu, Lajoji?
In addition to competing against each other for the top grade in this class, you are competing for one of my firm's coveted four internships next year, where you will get to assist on actual cases.
Birbirinizle sınıfın en yüksek notunu almak için yarışmanın yanı sıra, benim firmamda gerçek davalarda asistan olarak çalışacak 4 stajyerden biri olmak için yarışacaksınız.
If she's a twin, where's the other one?
ikizse, diğeri nerde?
Where's the other one?
- Öteki nerde?
Where one person is describing their dream... it reminds the other about theirs... and suddenly it's all about their dream.
Hani bir insan rüyasını anlatır. Diğer kişi kendi rüyasını hatırlar. Sonra birdenbire sadece o kişinin rüyasından konuşulmaya başlanır.
Then what's the one where the chicks whale on each other?
Seksi hatunların birbirlerinin üstüne atladıkları şey neydi peki?
There's a Cassavetes double feature at the Film Forum one where Gena Rowlands is drunk and crazy the other where she's crazy and drunk.
Sinemada iki güzel film oynuyor. Birinde Gena Rowlands sarhoş ve çılgın, diğerinde ise çılgın ve sarhoş.
You know, I'm sure there's a lot of other nice, expensive things that you could steal in there. It just doesn't have to be the one. - Where's the bogey?
Eminim orada çalabileceğin bir sürü güzel ve pahalı başka şeyler de vardır.
Where's the other one?
İki kadın demiştin. Diğeri nerede?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]