English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ W ] / Where

Where traduction Turc

531,489 traduction parallèle
In his last few breaths, he told me about this Rittenhouse meeting where all members get together, but he didn't have the details, so here I am, asking you the details.
Son nefesinde bana Rittenhouse'un toplantısından bahsetti. Tüm üyelerin bir araya geldikleri toplantı, ama detayları bilmiyordu. Bu yüzden burada sana detayları soruyorum.
- Where?
- Nerede?
Where are they?
Neredeler?
Where did you go wrong, Bonnie?
Nerede hata yaptın Bonnie?
Where did you learn how to do that?
- Bunu yapmayı nereden öğrendin?
♪ But where are those good old-fashioned values ♪
Ama nerede o güzel eski moda değerlerimiz...
See if you can tell me where Waldo is.
Waldo'nun nerede olduğunu bana söyle.
I'm sure this is a step down for you, Bri, but now you're back in the real world where our poop stinks, and we all eat garbage.
Bunun senin için bir düşüş olduğundan eminim Brian, ama artık gerçek dünyaya geri döndün. Kakalarımızın koktuğu, ve hepimizin çer çöp yediği yere.
So, uh, where is she?
Nerede o?
Glen Oaks! Yeah, I-I know where that is.
Yeah, Nerede olduğunu biliyorum.
Where are the melanomas?
Ne tümörleri?
Well, what about the one where you blew me in the hot tub in Aspen?
O zaman Aspen'deki sıcak küvetteki bana çektiğin sakso neyle alakalıydı?
- So, where were you, Grandma?
Ee, neredeydin büyükanne? Cehennemdeydim.
Right where you left it, in the toothbrush cup.
Diş fırçası kabına koyduğun diş fırçan.
What? Where the hell did you come up with that idea?
Nerenden uyduruyorsun bu fikirleri?
Find out where she works out, get yourself a membership.
Nerede antrenman yaptığını öğren, oraya üye ol.
I don't understand where Jeff could be or what's happening.
Jeff nereye gitti ya da ne yapıyor bilmiyorum.
Where are you?
Kimsin sen?
Where the hell have you been?
Nerelerdeydin?
Yeah, watch where you're throwing that thing, buddy.
Evet, nereye attığna dikkat et, dostum.
I know a junkyard where we can shoot out a bunch of old windshields.
Atış yapabileceğimiz bir hurdalık biliyorum.
- Where are the talent show...
- Yetenek şovu kayıt kağıtları...
That's where those belong.
Bunlar işte buraya ait.
Where is rent, huh?
Kirayı neden ödemedin?
Jeff, where have you been?
Jeff, nerelerdeydin?
Where are you?
Neredesin?
Where did all my laughs go?
Tüm kahkahalarım nereye gitti?
Well, perhaps that's where this piece of wand comes in.
Belki bu asa parçası da bu arada incelenebilir.
So, where do we look?
Nerede arayacağız peki?
Creating one of the most powerful spells ever to exist, one that will allow me to travel back in time. And where exactly do you plan on going with this time-travel spell? Ah.
Zamanda geriye gitmemi sağlayacak olan gelmiş geçmiş en güçlü büyüyü icat etmek.
If being the best is so important to you, Zelena, why don't you go someplace where you can be on top?
Eğer en iyi olmak senin için bu kadar mühimse Zelena, kontrolün sende olduğu bir yerlere neden gitmiyorsun?
That's where the hope comes in.
Umut burada devreye giriyor.
I think it's time we went where we belong.
Sanırım artık ait olduğumuz yere dönme vakti geldi.
Now, where were we?
Nerede kalmıştık?
- Where are you from?
- Nerelisin?
But even if Peter does get out, which I don't think he will, he doesn't know where you live.
Peter dışarı çıksa bile ki çıkacağını sanmıyorum nerede yaşadığını bilmiyor.
Where've you been?
Neredeydin?
I'm just show her where Mr. Williams died.
Bay Williams'ın öldüğü yeri gösteriyorum.
Where's DEA on all this?
Bütün bunlar DEA nerede?
Hey, Palmer, where are you?
Selam, Palmer, neredesin
Or if you can find an e-mail or text where someone refers to themself as The Architect, that would be helpful.
Veya bir e-posta veya metin bulabiliyorsanız Burada birisi kendine değinir Mimar olarak, bu yardımcı olur.
A couple of cartel guys dressed like EMTs grabbed her, and they're taking her to who knows where.
EMT'ler gibi giyinmiş bir çift kartel adamı onu yakaladı, Ve onu kimin nerede bildiklerine götürüyorlar.
Where's Riggs?
Riggs nerede?
Where are we going?
Nereye gidiyoruz?
Where's the weapon now?
Silah nerede şimdi?
Well, seems like you're right where you want to be.
O zaman tam olarak olmak istediğin yerdesin.
I'll tweak my back, have to file for disability, and end up where you're at.
Belimi incitip engelli kaldığım için emekli olmak durumda kalabilirim..... ve senin şu anki halinle aynı konuma gelirim.
The thing is, Mrs. Trelawney, it's kind of an unconscious thing, where somebody puts their key.
Mesele şu ki, Bayan Trelawney biri anahtarını bilinçsizce bir yere bırakabilir. Bu da bir alışkanlık haline gelebilir.
Where's your mother now?
Annen nerede şimdi?
Remote location, victim ripped apart where she was killed.
Ücra mekan, kurban öldürüldüğü yerde parçalanmış.
I'm not sure where they are, but I...
Nerde olduklarından emin değilim ama...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]