English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ W ] / Whist

Whist traduction Turc

52 traduction parallèle
She's not your aunt. I'm unable to see, even if she's yours that a man is morally called upon to give up a career to provide his aunt with a favorable opportunity to play bridge whist.
Sorumluluk sende olsa bile, genç bir adamın halası briç oynasın diye hukuk kariyerini bitirmesini anlayamıyorum.
Whist now, Miss Pam.
Dur bakalım Pam.
Well, gentlemen that leaves us time for a rubber at whist.
iyi, baylar. biraz kağıt oynacak zamanımız var.
I had no idea you were so keen about whist.
Bu kadar meraklı olduğunuz konusunda hiçbir fikrim yoktu.
Whist.
Vist oynamak.
He thinks of nothing but whist, morning, noon, and night.
Vist'ten başka bir şey düşünmüyor, sabah, öğlen ve akşam.
Mr. Fogg has already organized his whist game.
Bay Fogg iskambil oyununa dalmış bile.
And furthermore, you play an abominable game of whist.
Üstelik, çok kötü bir oyuncusunuz.
Whist.
Pıst!
I want to suggest a hand of whist to him.
Onu iskambil oynamaya davet edeceğim.
"Whist ye not that I am about my Father's business?"
"Tanrı'ya hizmet etmeyecek miyim?"
I supped there, as the vicar has said, and my elder brother George proposed a game of whist afterwards.
Papazın da söylediği gibi,.. ... büyük ağbeyim George,.. ... dört kişiyle oynanan bir iskâmbil oyun önerdi.
I wouldn't mind a game of whist.
Bir whist oyunu fena olmazdı.
Do you play whist, Doctor?
Whist oynar mısınız, Doktor?
Whist?
Whist mi?
Will you oblige me and sit down to a game of whist?
Oturup benimle birlikte iskambil oynar mısınız?
7 card whist?
7 iskambil vist.
Would you like to send her on Tuesday to my father's whist party?
Salı günü onu babamın vist partisine göndermek ister misiniz?
We only know whist and old maid.
Sadece vist ve Yaşlı Kadın'ı biliyoruz.
I used to play whist with the aunt.
Eskiden iskambili teyzemle oynardım.
Whist, Fanny?
Fanny ile iskambil?
Whist.
İskambil.
Factor in the chance of your parents growing to adulthood, meeting, and actually bothering to procreate, and your very existence has all the likelihood of drawing three straight Imperial Courts in an honest game of Vedran Whist.
Ailenin yetişkinliğe ulaşma şansını tanışmaya ve üremeye karar vermelerini de düşünürsek varlığın, dürüst bir Vedran iskambil oyununda üç tane İmparatorluk mahkemesi kartı çekmen olasılığınla aynıydı.
This is whist, it's a gentleman's game.
Bu Vist, beyefendilerin oyunudur.
I've already played four hands of vedran whist,
Dört el Vedran iskambil oyunu oynadık bile.
One moment i was sitting at my desk, And the next moment, I'm playing whist with mr.
Bir an masamda oturuyordum, sonra birden Kendimi Bay Harper'la iskambil oynarken buldum.
Well, i doubt he wants to play whist.
Vist oynamak istediğinden şüpheleniyorum.
Whist the 20th century was dominated between a conflict between a free-market Right and a socialist Left even though both of those outlooks had their limitations and their problems at least they believed in something, whereas what we are seeing now is a society that believes in nothing.
20. yüzyıla, serbest piyasayı savunan sağ ile sosyalizmi uygulayan sol arasındaki bir savaş hakim oldu. Bu görüşlerin her ikisinin de kendi sınırlamaları ve kendi sorunları olmasına rağmen en azından onlar şimdi gördüğümüz hiç bir şeye inanmayan toplumun aksine bir şeylere inanıyorlardı.
But I whist here, now until water is still hot.
Su tekrar ısınana kadar, ben burayı temizleyeyim.
I don't suppose you play whist, Mr Warne?
Vist oyununu oynayabileceğinizi sanmıyorum, bay Warne.
Sir Nigel takes his whist very seriously.
Sir Nigel çok iyi oynuyor.
Sir Nigel disapproves of the way I play whist.
Sir Nigel kağıt oynamama izin vermiyor.
No, Whist with a "W".
Vist oynadın mı hiç? Vist. "V" ile yazılıyor.
You lost it playing Bid Whist?
Bid Whist oynarken mi kaybettin?
that way, I wouldn't be there whist he... ruined your movie.
Böylelikle, senin filmini mahvederken, ben burada olmayacaktım.
I am not your drinking companion, nor your whist partner.
Ben senin içki arkadaşım değilim, ne de oyun arkadaşın.
Curtsied when you have and kiss'd the wild waves whist foot it featly here and there and, sweet sprites, the burden bear
hadi diz kırın ve öpüşün ki vahşi dalgalar kessin sesini bir oraya bir buraya atın ayağınızı tatlı periler, söyleyin şarkımızı.
You play bid whist?
Vist oynar mısın?
It's just to a whist drive.
Bu alt tarafı sosyal etkinlik.
Grandma got it from her aunt Celeste whose daddy built it himself, who won the land playing bid whist.
Büyük anneme halası Celeste'den kalmış. Onun da babası evi elleriyle yapmış. Araziyi ise kart oyununda kazanmış.
Everyone, please assemble in the drawing room for this evening's whist drive.
Lütfen herkes bu geceki iskambil oyunu için salonda toplansın.
We might engage in a private game of whist.
Baş başa iskambil oynamaya ne dersiniz?
In their private whist lesson.
- Özel iskambil dersindeler.
So Mrs. whist will be back from sabbatical next year.
Bay Whist gelecek yıl izinden dönüyormuş.
But you can't play whist without four men.
Ancak vist oynamak için en az dört adam gerekir.
Never was this truth more plain than in the recent attacks at Netherfield Park, in which an entire household was slaughtered by a horde of the living dead during a whist party.
Bu yalın gerçek, son Netherfield Park saldırısında çok net bir şekilde görüldü. Bir zombi sürüsü, evdeki herkesi bir konken partisi sırasında katletmişti.
I will not make the same mistake I made at Mrs. Featherstone's whist party, Bingley.
Bayan Featherstone'un partisinde yaptığım hatayı yapmayacağım, Bingley.
Whist, then.
Vist oynayalım o zaman.
Haven't played whist since the trenches.
Siperden bu yana vist oynamadım.
- Only whist.
- Oynar mısınız?
Whist?
Whist?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]