Who else traduction Turc
9,026 traduction parallèle
Who else could be the one who benefits the most from that accident?
Bundan kimin faydalandığını düşünün.
Who else knows about this?
Bunu başka kim biliyor?
- Who else have you told?
- Başka kime söyledin?
I don't know who else you've bathed in front of.
Bu başka kimin önünde banyo yaptığına göre değişir.
So who else you got?
Peki, başka kimin var?
You brought me here to find out who else knows about Christoph, not to stop Black Dagger, but to make sure it happens.
Beni buraya Christoph'u bilen birisi olup olmadığını öğrenmek için getirdin Kara Hançeri durdurmak için değil.
Who else knows about Oscar Christoph?
Başka kim Oscar Christoph'u biliyor?
Who else has seen this?
Bunu başka kim gördü?
You brought me here to find out who else knows about Christoph, not to stop Black Dagger, but to make sure it happens.
Beni buraya Christoph'u başka kimin bildiğini bulmak için getirdiniz Kara Hançer'i durdurmaya değil, gerçekleşmesine emin olmak için. - Köstebek sensin.
Who else could it be? Ok.
- Başka kim olabilir ki?
Well, let's talk about who else, Starting with you.
- Senden başlayarak bir düşünelim.
Who else do you need?
Başka kime ihtiyacın var?
We need to know what she knows, who else she told about the program.
Onun bildiklerini ve programdan başka kimlere bahsettiğini öğrenmeliyiz.
Who else could it be?
Başka kim olabilir ki?
Who else special in your life?
Başka kim var hayatında özel biri olarak?
So who else knows about this?
- Bunu başka kim biliyor?
Yuck. You know who else was a nice guy?
Biliyor musun başka kim gerçekten hoştu?
I didn't know who else to call.
Kimi arayacağımı bilemedim.
Uh, who... who else will be attending?
- Peki, başka kimler katılacak?
Who else would her Ladyship have heard it from?
Leydi Hazretleri başka kimden duyacak ki?
Okay, who else would like to share?
Başka paylaşmak isteyen?
- Yeah, who else?
- Evet, başka kimin?
Now I guess we just gotta wait for the rest of the Lucky us. Scooby Gang to arrive, and see who else is with us.
Artık Scooby Doo ve ekibinin gelmesini bekleyeceğiz bakalım kimler bizim masada oturacak.
Who else is going?
- Başka kim geliyor?
Who else could have been there?
Orada başka kim olabilir?
Well, then, who else?
O zaman kim yapmış olabilir?
- Who else?
- Başka kim var?
Right, I mean, who else would know that we were talking about that case on that night?
O gece o dava hakkında konuşacağımızı başka kim biliyordu ki?
And who else is there?
Başka kim var?
You. Who else?
Sen. Başka kim biliyor?
Your illness... Is there anyone else who knows about it?
Hastalığını bilen başka biri var mı?
Where else would we find a gisaeng who can speak Japanese?
Japonca konuşamayan bir gisaengden ne öğrenebilirsin ki?
I was the programming contractor who designed the targeting system for the bombs that killed your fiancée and everyone else.
Nişanlını ve diğerlerini öldüren bombaların hedefleme sistemini hükümet adına para karşılığı programlayan bendim.
If you think you can handle it, free a bunch of people who will want to kill me and anyone else who tries to stand in their way, and then you can spend the next 70 years watching Elena grow old and die.
Katlanırım diyorsan karşısına çıkan herkesi öldürmek isteyecek olan bu insanları kurtarıp, önündeki 70 yılı Elena'nın yaşlanıp ölmesini izleyerek geçirebilirsin.
About that and who knows what else.
Hem o hem de kim bilir başka neler hakkında.
There's someone else who was always working against me.
Daima bana karşı olan biri daha vardı.
To find out who tried to kill me, what else?
Beni öldürmeye çalışanı bulmak için tabii.
Until I met a man called Vincent, who was bigger and stronger than anyone else.
Ta ki şu, herkesten daha büyük ve güçlü olan Vincent Erskine denen adamla tanışana dek.
For the people that I grew up with, who ended up getting involved in crime, there was nothing else.
Birlikte büyüdüğüm, en sonunda suça karışan insanlar için başka bir şey yoktu.
Who deserves water today, you or somebody else?
Bugün kim suyu hak ediyor, sen mi başkası mı?
And who else was gonna do it, her?
Bilmem ki, yemekleri hep annem yapıyordu.
If you need anything else in the space, I got a guy who can rent you out some furniture.
Eşyaya ihtiyacın olursa, mobilya satan bir tanıdığım var.
You and everybody else who ever lived.
Sen ve şimdiye kadar yaşamış olan herkes.
And then, for a minute, I'm, like, "Why am I doing this when " somebody's out there blowing up my friends and national parks and who knows what else " " But that's not the point.
Bir an için şöyle düşündüm, "Dışarıda arkadaşlarımı ve Ulusal Parkı patlatan biri varken ben neden bu işle uğraşıyorum?" Sonra birden fark ettim.
Somebody who'll put someone else's needs before their own.. ... and then not resent them for it.
İnsanların yardımına kendininkinden önce koşacak sonra gücenmeyecek birisi.
Who just lets someone sit in someone else's reserved seat?
Kim, başka birinin özel olarak ayırılmış koltuğuna birini oturtur ki?
And, you know, there's really no one else's opinion who I care about more than hers, so...
Ayrıca gözüm onun düşüncelerinden başka bir şey görmüyor, yani...
Or how about you go find a certain ex-photojournalist with a penchant for tight shirts who makes you smile more than anyone else I've ever seen do?
Senin şimdiye kadar görmediğim gülümsemene sebep olan dar tişörtler içindeki tutkulu bir eski foto muhabiri bulmaya ne dersin?
So tell me, Duke, when you look in the mirror, when no one else is around, who are you?
Söylesene Duke, etrafında kimse olmadığında aynaya baktığın zaman sen kimsin?
Okay, we need to figure out who could be doing this, because if we don't, I'm afraid that someone else might be targeted.
Bunu kimin yaptığını bulmamız lâzım, eğer bulamazsak korkarım ki başka biri daha hedef olabilir.
She thought she was better than everyone else, and now she's the stuff you throw out with the trash, and that's what happens to people who mess with me, man.
Herkesten daha iyi olduğunu sanıyordu ama kendini çöpte buldu. İşte benimle uğraşırsan böyle olur.