English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ W ] / Why was that

Why was that traduction Turc

5,494 traduction parallèle
Why was that necessary?
Neden bu gerekliydi?
And why was that cat locked up in the bedroom?
O kedi neden yatak odasına kapatılmıştı acaba?
What if that's why the killer was in the vicinity?
Ya katil bu yüzden çevredeyse?
Why would someone murder a woman... that was already on her death bed?
Neden birisi zaten ölüm döşeğinde olan... bir kadını öldürmek ister ki?
That's why someone was able to block the warrant to investigate it?
Bu yüzden arama emrimizi bloke edebildiler.
Why would I do that if I knew he was dead?
Öldüğünü bilseydim bunu yapar mıydım?
Until I know why odum was on that subway platform.
Bence sen de pek emin değilsin.
Because it's a weapon, he was supposed to be its engine, that's why he left.
Çünkü makine bir silah. Onun da motoru olması gerekiyordu. Bu yüzden gitti.
I expect that's why she forgot what was on this one.
Bunda olanı bu yüzden unuttuğunu umuyorum.
Churchill had the most enormous self-confidence, and it's easy to see why that was the case.
Churchill'de muazzam bir kendine güven duygusu vardı. Sör John Major. İngiltere eski başbakanı...
Internally. That was why they had to take you into the operating theatre.
O yüzden ameliyata almak zorunda kalmışlar.
That's why I was doing extra patrols.
Bu yüzden fazladan devriye geziyordum.
Why we not replant the forest that was here before?
Neden burayı eski orman gibi tekrar yeşillendirmiyoruz?
Why would she let us believe that she was dead for so long, - even if she was protecting us?
Neden bu kadar uzun süre, onun bizi bıraktığına ve öldüğüne inanmamıza izin verdi, bizi koruyor olsa bile.
Why would Emily let the authorities believe that Aiden's death was a suicide?
Emily niye polislere Aiden'in ölümünü intihar gibi gösterdi?
That is why I was on hand to save your life.
Bu yüzden hayatını kurtarabildim.
That's why he gave Wag the job, even though Wag was on the run.
Bu yüzden Wag'ın kaçak olduğunu bildiği halde ona bu işi verdi.
W-When we was talking about moving to the burbs, and I showed you that brochure for Levittown why'd you lead me on?
Şehre taşınma konusunu konuşurken sana Levvitown broşürünü gösterdiğimde beni neden kandırdın?
Jonathan, can you explain why, if Marcella Brewster was cremated, she was removed from her home by a company that freezes bodies?
Jonathan, Marcella Brewster'ın cesedi madem yakılacaktı neden cesetleri donduran bir şirket tarafından götürüldü, açıklayabilir misin?
That's why it was so funny.
O yüzden çok komikti.
Then why was your name on that ticket?
O zaman bilette neden senin adın yazıyordu.
Yes, she called me last night And could tell that I was very upset, So I told her why- -
Evet, geçen gece beni aradı ve üzgün olduğunu söyledi, bu yüzden ona söyledim- -
Why? She may have been alive when that picture was taken, but if they're saying they're not asking for any more money, and that was this morning...
Fotoğraf çekildiği sırada kız hayatta olabilir ama eğer daha fazla para istemedik diyorlarsa ve bir de bu sabahki olay.
You think that's why I always asked the producers and directors to cast you whenever I was cast?
Seni kabul etmediğimden mi çektiğim bütün dizi ve filmlerde senin de olman için yönetmenlere yalvardım?
And I think that as we sit there and feel that lyrical quality emanating forth that we can understand why that was and why they're still called "poesie", to this day.
Bu resimlere her baktığımızda öne çıkan benzersiz lirik anlatımı hissedebiliriz. Bu nedenle bu eserler, günümüzde de "poésie" olarak adlandırılmaktadır.
Why would you want to tell me that she was breaking up with me?
Benden ayrıldığını neden bana söylemek istiyorsun?
- Right. - So, that's why I was just... that's all.
Haklısın.
And that is why the only reason you had for killing him was that he knew that it was you that brought back Marcus Fox.
Marcus Fox'u geri getirenin sen olduğunu bildiği için onu öldürmenin yegane sebebi de bu zaten.
That's why this promotion was such a big deal.
Bu yüzden bu terfi böylesine önemli bir mesele.
That's why she was all paranoid about Richard and Silvie.
Bu yüzden Richard ve Silvie hakkında paranoyakça davranıyordu.
So when Donnie and Shelby showed up, there was a third person hiding in the closet. Yeah, that's why the...
Donnie ve Shelby buraya geldiğinde, dolapta saklanan üçüncü bir kişi vardı.
That's why he was out here a couple of weeks ago?
Bir kaç hafta önce buraya gelmesinin nedeni bu muydu?
And I get that I was being unreasonable in a way, trying to stay there, and why you thought it seemed like a good idea to do what you did.
Bir bakıma mantıksız davrandığımı, orada kalmaya çalıştığını ve yaptığın şeyin neden iyi bir fikir olduğunu düşündüğünü anlayabilirim.
That's why I was trying to get their goat.
Bu yüzden onları kızdırmayı deniyordum.
A couple of times... that's why I'm living off the grid. Least I thought I was.
Bu yüzden gözlerden uzakta yaşıyorum. en azından öyle yaşadığımı sanıyordum.
Why bring a cheap bottle when you could just open one that was already there?
Neden zaten orada olanlardan birini açmak, yerine ucuz bir şarap getirsin ki?
That's why I was trying to find you.
Onun için seni bulmaya çalışıyordum.
That's why I was awake at 3 : 00 A.M. that night... Because I was going to her room, just like I had been every night.
Bu yüzden o gece saat 3'te uyanıktım her gece yaptığım gibi odasına gidecektim.
He bought the ticket in York but changed his mind and that's why it was never given in.
York'dayken bileti almış ama fikrini değiştirmiş ve bu yüzden bilet onda kalmış.
- No, which is why it was a huge risk for us to send that message.
- Evet değil. Bu yüzden bu mesajı yollamak hayli riskli bir işti.
Is that why they targeted me? Is that how Bashir knew I was FBI?
Bashir bu sayede mi FBI'dan olduğumu öğrendi?
If the spine was severed, that would explain why the victim didn't move after he was shot, and he didn't move because there was no blood trail.
Omurgası kopmuş olsaydı, vurulduktan sonra, kurbanın niçin kımıldamadığını açıklardı, olay yerinde hiçbir, kan izine rastlamadık, çünkü O hareket etmedi.
It was then that I realized rejection is easier to accept when you're honest with yourself about the reasons why.
İşte o anda anladım ki sebebiyle ilgili kendine açık olursan reddedilmeyi kabul etmek daha kolaydı.
- [Laughs] Well, that's why I was so glad to hear you're going on the trip too.
Bu yüzden senin de geziye geleceğini duyunca mutlu oldum.
As if that explained why the bathtub was in the kitchen.
Mutfakta küvet olmasını haklı çıkarıyormuş gibi sanki.
That's why I was offering it up.
Bu yüzden ortaya koydum.
That is why she was in the food court in the first place.
Yemek katına bu yüzden geldi.
That's why I knew it was the right time...
İşte o zaman doğru zaman olduğunu anladım.
Then Stiles said that Scott and Kira were stuck in Mexico which was why they missed the game.
Sonra Stiles, Scott ve Kira'nın Meksika'da kaldıkları için maçı kaçırdıklarını söyledi.
That's why he was searching.
Bu yüzden arıyordu.
And that's why everyone was applauding for me.
Ve herkes beni bu yüzden alkışlıyordu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]